Bölüm Şarkısı:Evanescance-LithiumDışarıdaki yarım ayın ışığı,okulun içini doldururken Kol,okulun normalin aksine sessiz ve gizemli,neredeyse korkunç olduğunu düşündü.
Columbia botlarının sesleri dışında koridor sessizdi.Koridorun sonundaki kapının önünde durdu.Kapı kolunu kavradı.
Fransızca öğretmeni Tate Walker,sınav sonuçlarını bilgisayara geçirmekteydi.Kendi bilgisayarı servisteydi ve notları girmek için şimdilik okulun bilgisayarını kullanıyordu.Kol acaba bunun onun ölümüne sebep olacağını bilse o bilgisayarı kırarmıydı merak etti.Adam pek de yaşamayı seven birine benzemiyordu.Belki de Kol ona iyilik yapıyordu!?
Mr.Walker,kapının açılması sesini duymasıyla kafasını kaldırdı."Bay Mikaelson?" Dedi şaşkın bir ses tonuyla.Soruları doğru cevaplayan öğrencisinin teneffüste bütün sicilini didik didik etmek psikopatlıksa,Tate Walker psikopatların bayrak tutanı demekti.Kol'un adını da buradan biliyordu.Adam öğrencisinin adını söyler söylemez pişman oldu,onun adını ne ara öğrendiğini sorgulayacağını sandı ama Kol konuyu irdelemedi.
"Burada ne işiniz var?" Diye sordu merakla.Kol geçerli bir mazaret bulmak için etrafa bakındı ve askılıktaki ceketi fark etti."Ceketimi unutmuşum da,onu almaya geldim Bay Walker." Dedi askılığa yürürken.Ceketi aldı ve adamın yanına geldi.Bilgisayar ekranına baktı ve "Notlarımız nasıl?"diye sordu."Sınıf geneli kötü ama siz tam puan yaptınız Bay Mikaelson." Dedi Walker.Kol rol icabı gülümsedi ama sonradan dudaklarının düz bir çizgi haline gelmesine izin verdi.Tate "Bir sorun mu var?" Diye soramadan Kol onun boynunu kırmıştı..
Kol adamın cesedini kollarından tutarak merdivenin başına yatırdı.Sonra onu oraya yatırarak küçük bir tekme attı ölü adama.Adam merdivenlerden yuvarlanırken onu izledi.Ceset merdivenin altında durdu.Kol elindeki adamın boş kahve fincanını da cesedin yanına fırlattı.Herkesin inanacağı şey basitti.:Adamın kahvesi bitmişti,yenisini doldurmaya giderken karanlık merdivenden düşmüş ve boynunun üstüne düşerek onu kırmıştı.Kimse işin altında bir katil aramayacaktı.Kol ellerini birbirine sürterek tozları sirkeler gibi yaptı.Sonra sırıttı ve cesedin yanından yürüyüp gitti..
_____________________
Hope tekerlekli ofis sandalyesinde bir tur daha dönerken ofladı.Sonra masadaki kalemi eline aldı ve kağıtla bakışmaya kaldığı yerden devam etti.Bu ödevin üstesinden tek başına gelemeyeceğini anlayan Hope,not defterini ve kalemini alıp oturma odasına geçti.
"Merhaba." Dedi hafifçe.O esnada kitap seçmekte olan Elijah ve kendine bir içki hazırlamakta olan Finn aynı anda kafalarını kaldırıp yeğenlerine baktılar.Elijah gülümseyip el sallamakla yetindi,Finn de "Selam." Dedi.
"Ödevim var da.Yardım eder misiniz diyecektim." Dedi Hope.Elijah "Tabii." Dedi."Gel bakalım." Dedi Finn mini bardan doğru.Hope bara oturdu.Elijah da bu arada bara ulaşmış ve yeğeninin yanına oturmuştu."Neymiş bakalım ödevin?" Diye sordu."Savaşların tarihe etkisi hakkında kompozisyon yazmak." Dedi Hope.
Finn şakaya karışık "Tam babamın konusuymuş aslında." Deyince Elijah gülümsedi,Hope ise güldü.
"İçecek isteyen var mı?" Diye sordu Finn barmen rolünü üstlenerek."Seninkinden lütfen." Dedi Elijah."Siz küçük bayan?" Dedi ve gülümsedi Finn,Elijah'ın viskisini doldururken."Bilmem." Dedi Hope.Elini kafasına dayadı ve "Sen ne önerirsin amca?" Diye sordu."Çilekli kokteyllerden doldurayım?" Dedi Finn."Hem onların alkol oranları da az."
"Tamam."
Hope'un içeceği birkaç saniye sora önündeydi."Savaşlar sonucu fetihler gerçekleşir.Fetihlerle de ülkelerin kaderleri çizilir." Dedi Elijah.Finn viskisinden bir yudum aldı ve "Ülkeler fethederek büyür ve fethedilerek de yıkılır." Dedi.Hope bu esnada her şeyi not alıyordu.Elijah "Hope,okulda diplomasi görüyor musunuz ona göre yazalım?" Diye sordu.Hope hayır anlamında başını salladı."Hayır görmüyoruz."
O esnada Kol odaya girdi.Gülümsedi ve elini dramatik bir şekilde kalbine götürerek "Amcalar ve yeğen içki partisi yapıyor.Hem de bensiz!" Dedi.Hope güldü ve "Ne demezsin.Tarih ödevi ile party hard." Dedi."Neyse." Dedi Kol."Fondip yap Hope.Gidiyoruz."
"Nereye?Neden?" Diye soru bombardımanına tuttu Hope."Okula canımın içi.Tate Walker'in ölümü duyulmuş.Bütün okul oradaymış.Tek biz gitmezsek dikkat çekeriz."Hope iç çekti."Peki geliyorum." Dedi."İstersen defteri bize bırak.Biz aklımıza geleni yazalım,sen gelince toparlarsın." Dedi Finn.Hope "Tamam.Teşekkürler." Dedi.Sonra uzanıp iki amcasının da yanaklarına öpücük kondurdu.Tam odasına çıkmak için koşuyordu ki Kol "Kıskanıyorum!" Diye seslendi.Hope gerisin geri döndü ve Kol'u da yanağından öptü.
___________
Hope yavaşça arabanın kapısı açtı.Okulun önünde muazzam bir kalabalık vardı.Hope,hep birlikte duran 10.sınıfların yanına gitmek üzere amcasından ayrıldı.America,diğerlerinin arasında dolu mavi gözleri,kireç beyazı suratı ve sıkılmış yumrukları ile duruyordu.Hope onu görür görmez yanına gitti.Kızın Hope'u görmesiyle sarılması bir oldu."Neler oluyor?" Diye sordu Hope kıza sarılırken,oysa ki cevabı herkesten iyi biliyordu.Morgan ona durumu özetledi."Şey" dedi America."Ben ölümden çok etkilenirim."Hope kızı tekrar kollarıyla sardı."Sorun yok.Ben buradayım." Diye fısıldadı kızın kulağına.O esnada amcasıyla göz göze geldi...
_________________
Ertesi gün,Lucy York çıkışta herkese Walker'ın ölümünün kazadan ibaret olduğunu,endişelenecek bir durum olmadığını uygun bir dille anlattı.Sonra da Kol'un kurguladığı hikayeyi aynen diğerlerine nakletti:Merdivenden düştü-boynunu kırdı.
"Size yeni Fransızca öğretmeninizi tanıştırayım." Dedi Lucy.Sonra da kadını kürsüye davet etti.Kadın Avrupa aksanıyla sakin ve kibar bir şekilde teşekkür etti.Kol'un çevresinden "Oha" "Bu ne!?" Ve "Böyle birinin geleceğini bilseydim Walker'ı daha önceden ben öldürürdüm." Tarzı yorumla geldi.Normalde Kol da o tar bir yorum yapardı fakat dili tutulmuştu.Henrik'e baktığında ağzının açık kaldığını ve allak bullak suratını yere indirdiğini gördü.Muhtemelen kadının onu tanımaması içindi.Henrik bu esnada içinden çıkar çıkmaz siyah saçlarını boyatacağına yeminler ediyordu.Kol Hope'a baktı.Kız,herşeyden habersiz arkadaşlarıyla kadın hakkında fısıldaşıyordu.Henrik kafasını kaldırıp Kol'a baktı.Sonra telefonunu çıkardı.Kol'a mesaj geldi.
"BİTTİK DOSTUM."
O da cevap olarak "Biliyorum." Yazdı..
___________
Arkadaşlar lütfen bol bol yorum yapın.İyi kötü her yorum ve eleştiri bana yazmam için heyecan veriyor.Vote o kadar önemli değil,yorumlarınızı esirgemeyin lütfen:)
#Sizce Kim bu yeni gizemli öğretmen?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mikaelson'un Oğlu
FanfictionWilliam Cameron için "Mikaelson",bir soyad değildi.Sevgi adına bildiği her şeyi tek bir gecede yok eden adamın bozuk kanının damarlarında aktığını hatırlatan ve bir lanetmişcesine isminin hemen peşinden gelen korkunç bir etiketti. O,damarlarında do...