Like Father Like Son:The Road Trip.

332 10 0
                                    



Multimedya;İngrid ve hikayede geçen saray,Hochosterwitz Şatosu.
Bölüm Şarkısı:Ruelle-Monster

Kızın...
________________________________
Freya birine bu tarz bir şey söylediğinde tepki alamamaktan nefret ederdi.
İnsan bir tepki bekliyordu işte.İyi ya da kötü bir şey görmek,duymak istiyordu.
Freya,kardeşine mesela sarı saçlarını boyatacağını söylüyor olsaydı tepkisiz kalmayı o kadar da umursamazdı.Sonuçta kardeşinin dediği o kadar da önemli olmazdı,kendi karar vermiş ve rengi de kendi kullanacak olurdu.
Finn sonunda hafifçe güldü ve kaşlarını kaldırdı.Öyle hoşa gittiği için atılan gülümsemeden değildi bu,"hala şoktayım." Gülüşüydü.
Ellerini hafifçe durdukları masadan kaldırdı ve tekrar indirdi.
"Ne demem gerekiyor bilmiyorum."
Klaus'un getirdiği sek viskiyi alıp tek dikişte içti ve bardağı sertçe masaya bıraktı.
Elindeki kırmızı şarapla yanlarına gelen Klaus,"hallettiniz mi?" Diye sordu.Finn adamın elindeki kadehi aldı ve ne olduğuna bile bakmadan kafaya dikti.
"Sanırım hallettiniz."
_________________________________
"İstersen onunla ben konuşabilirim." Dedi Klaus,Finn'in trabzanlara dayanmış Hope ile telefondan bir video izlerken gülüşen Cameron'u izlediğini fark edince.
"Ben de konuşabilirim." Dedi Klaus'tan sonra yanlarına gelen Elijah.
Finn olumsuz anlamda kafasını salladı.
"Hayır,bu benim sorumluluğum.Şu anki şoku atlatmam gerekiyor o kadar."
"Kızı olanlar klubüne hoşgeldin." Dedi ve gülümsedi Klaus.Elijah gülünce abilerinin dudaklarından da bir gülümseme geçti.
Finn derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı.
"Cameron."
_________________________________
Babasının adını seslendiğini duyan Cameron,Hope'a doğru tek kaşını kaldırdı ve ağır bir hareketle arkasını döndü.
"Efendim?"
Finn eliyle gel işareti yaptı.Cameron omuz silkti ve ellerini ceplerine sokarak adamın yanına indi.
"Hope,sen de gelsen iyi olur."
Hope,surat ifadesinden hiçbir anlam çıkaramadığı amcasının yanına indi.
Amcası bir eliyle onun öteki eliyle kuzeninin sırtından tutarak ilerledi ve ikiliyi yan yana yemek masasına oturttu.Vampir hızıyla uzun masasın etrafında dolaşıp tam karşılarına oturması bir saniyeden az zamanını almıştı.
"Biz bir şey yapmadık."
"Yapmadığınızı biliyorum Hope."
"Ee,bugün bizi buraya toplama amacın ne o zaman?"
"Dalga geçme de dinle Cameron."
Finn derin bir nefes aldı.
"Kızkardeşin yaşıyor."
İki çift göz aynı anda fal taşı gibi açıldı.Dirseğini masaya dayamış olan Hope'un havada duran eli masaya düştü.
"NEE?"
Cameron birkaç saniyelik sessizliğinin ardından gülmeye başladı.
"İyi bir şakaydı." Dedi.Adamın surat ifadesinin değişmediğini görünce gülmeyi kesti.
"Sen ciddisin."
"Öyleyim."
_________________________________
Finn,Freya'nın anlattığı şekilde olayı özetledi.
Cameron,uzun bacaklarını ayaklı taburenin tahtalarına yerleştirmiş ve ellerini kucağında birleştirmişti.Sade ve doğal duruşu tanrı vergisi bir erkek güzelliğiyle taçlanıyordu.Genç adam,kahverengi tonlarının hakim olduğu bir tablo mükemmelliğiyle durdu.Aynı anda hem mütevazi hem ihtişamlı olan düzgün hatlı yüzünden değişik surat ifadeleri peş peşe geçti.Aynı babasının yaptığı gibi kaşlarını kaldırıp güldü ve "Vay be." Dedi sonunda.
"Tam olarak nerede uyuduğunu nereden bulacaksınız?" Diye sordu Hope nispeten daha sakin bir sesle.
"Uygulayabileceğimiz tek seçenek var." Dedi Finn."Dahlia ile iletişime geçeceğiz."
_________________________________
"Öteki dünya ile bu dünya arasındaki köprü olma görevi benim olacak." Dedi Freya."Trans halinde olacağım için hiçbir şey göremeyeceğim ya da duyamayacağım."Yavaşça gülümsedi."Mahremiyet içinde olacaksın."
Finn gülümsedi."Teşekkür ederim."
Freya'nın parmaklarını hareket ettirmesiyle masaya dizilmiş mumlar alev aldı.Kabzası değerli taşlarla süslü olan antika hançeri kullanarak avcunu kesen Finn,kanını mumların orta yerine akıttı.Freya ellerini masanın üstüne koydu ve gözlerini kapatıp latince bir büyü mırıldandı.Kısa bir rüzgar esmesinin ardından Dahlia,Freya'nın arkasında belirdi.Birkaç adım ilerledi ve topuklulara rağmen ondan birkaç santim uzun olan yeğeninin karşısına geçti.
"Canım Yeğenim."

Mikaelson'un OğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin