Alevlerin içinde olmam önemli değildi,hava soğuktu.
Etraf karanlıktı ve her şeye alışılmadık bir parlaklık hakimdi.Nefesim buhar olup havaya karışıyordu.
Uzun bir koridorun ucundaydım.Ağır adımlarla ilerledim,ayakkabılarım nedense ses çıkarmıyordu.
Koridorun öteki ucuna ulaştığımda gördüğüm şey meşhur Kırmızı Kapı'ydı.Tüm utançlarımı arkasına ittiğim ve orada unutulmaya terk ettiğim..
İlerleyip siyah tokmağını kavradım.Çevirdim,fakat kilitliydi.Zorladım,açılmadı.
Elimde beliren çakmağın nereden geldiğini bilmiyordum.Sanırım sadece hayal etmiştim ve olmuştu.Nasıl bir yerdeydim böyle?
Çakmağın saçtığı minik alevi bir saniye izledim.Sonra da tokmağın altına getirdim.
1000 yıl boyunca yaptığım her utanç verici olayda kurtarıcım olmuş Kırmızı Kapı'yı alevlerin arasına aldım.
İşte şimdi ortamın soğuğu iyiden iyiye kırılmıştı.Sıcak havayı son kez ciğerlerime doldurdum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mikaelson'un Oğlu
FanficWilliam Cameron için "Mikaelson",bir soyad değildi.Sevgi adına bildiği her şeyi tek bir gecede yok eden adamın bozuk kanının damarlarında aktığını hatırlatan ve bir lanetmişcesine isminin hemen peşinden gelen korkunç bir etiketti. O,damarlarında do...