Bölüm Şarkısı:Michael Price-SHERlocked (Baştan itibaren)
Spolier:Uyarıyı baştan yapayım;ayrılık sonrası dinlenen Yıldız Tilbe şarkısı kadar acı bir bölümle karşınızdayım.
"Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak.
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak.
Sular sarardı..Yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta.."
-Ahmet Haşim"Davi-na?"
Kol hüsrana uğradı.Aklından geçen kelimeyi bir türlü istediği gibi söyleyemiyordu.
"Davina." Dedi Davina tatlı bir sesle."Davina.Bunu söyleyebilir misin?"
Kol'un cevabı ciddi bir bakış olmuştu.Heykeltraş elinden çıkmışa benzeyen yüz hatları ve yumuşak saçların baş göstermeye başladığı kafasıyla Kol o kadar yakışıklıydı ki ona bakmak bile Davina'nın yüreğini sızlatıyordu.
Kol ise dile dökemediği,ifade edemediği her şeyi haykırmak için yanıp tutuşuyordu.Ona sormak istediği o kadar çok şey vardı ki.Ve söylemek istediği.Fakat gevelemekten başka bir şey de yapamıyordu.
Davina onun sonsuza dek böyle kalıp kalmayacağını bilemiyordu.Kol'un ruhu orada olmadığı için onun geri gelmeyeceğinin farkındaydı yine de,korkunç bir hızla yeni resim ve kelimeler öğrenen bu beden bir zaman sonra kendine bir kişilik oluşturup her şeye sıfırdan başlayamaz mıydı?
Kol kendisine haksızlık edildiğini düşünüyordu.Ya Davina bu arada düşünüp konuşabilen,hatta yazabilen birini bulursa?Bu ihtimal Kol'u endişelendiriyordu.
İşte tam da bu yüzden Davina birkaç gece önce Kol'u kontrol etmeye geldiğinde adamı sedyede bulamamıştı.Kısa bir arama sonrası onun banyoda olduğunu anlamıştı,endişeli gözlerle bir gazeteye eğilmiş bir zamanlar ona anlam ifade eden harflere bakıyordu.Gazete yer yer Kol'un gözyaşlarıyla ıslanmıştı.
"Ama neden Kol?Okumayı öğreneceksin.Neden acele ediyorsun?"
Davina sonradan adamın sıkmaktan kırdığı bir kalem ve kağıt mendillerle kelimeleri taklit etmeye çalıştığını fark edecekti.Diğerleri gibi yazabilirse Davina yan odada kalmaktan vazgeçer ve sedyede yanında uyurdu belki?O zaman daha akıllı birini bulması gerekmezdi.Kol'un da bir yetişkin olduğunu bilirdi.
Davina adamı çocuk gibi elinden tutup sedyeye oturttuktan sonra kendi de yanına oturdu.Adamın gözünden yuvarlanan sıcak yaşları ince parmaklarıyla nazikçe sildi.
Kol kafasını yukarı kaldırmış ve hafifçe dudaklarını büzmüştü.Belli ki bir öpücük istiyordu.
"Sen zihinsel olarak çocuksun." Dedi Davina."Olmaz."
Fakat Kol pozunu ısrarla değiştirmeyince genç kadın biçimli dudakları kendininkilerle örtmeye razı oldu.
İşte bu adildi.O geceden sonra Davina Kol'a hep sımsıkı sarılarak uyudu ve Kol hep mutlu oldu..
_______________________________
Gri renkli bulutlarla kaplı gökyüzünden yağmur düşmeye başlamıştı şehre.Çiseleleyen su damlaları malikanenin camlarında lekeler bırakıyor ve ses çıkarıyordu.
Ellerini beline yerleştirmiş soran gözlerle ailesini süzen Klaus iç geçirdi.
"Gitmemeliyiz." Dedi Elijah."Bunun bir tuzak olma ihtimali de var.Cadılar her türlü entrikayı çevirmekte ustadırlar."
"Davina'nın doğru söylüyor olma ihtimali de var."
Rebekah tekli koltuğa oturmuş,ellerini kucağında birleştirmişti.Sesi mırıldanır gibi çıkıyordu.
"Bunu neye dayanarak söylüyorsun?" Diye sordu Finn.
"Onu teyzem zorlamış olabilir.Büyüyle,ya da liderliğini elinden almakla tehdit etmiş olabilir.Hem,tuzak olsa bile bize ne yapabilir ki?"
"Bir sürü şey yapabileceğinin sen de farkındasın kardeşim."
"Gidelim."
Mikael çocuklarının tartışmalarına seyirci kalmayı kesmiş ve konuşmaya başlamıştı.
"Kol'u kurtarmak için en ufak bir şansımız bile varsa.." Dedi ve bütün çocuklarını tek tek süzdü."..Bunu kullanmamız gerekiyor."
"O zaman oylamaya koyalım." Dedi Klaus."Kimler gidelim diyor?"
Rebekah,Finn ve Mikael ellerini havaya kaldırdılar.
"Gitmeyelim diyenler?"
Elijah hiç tereddütsüz elini kaldırdı.Klaus fikrinin her an değişebileceğini ilan edercesine tereddütle havaya dikti elini.Tartışma boyunca sessizliğini korumuş olan Sage de bir süre sonra olumsuz oy kullandı.Finn kadına doğru tek kaşını kaldırdı.
"Cadının neyin peşinde olduğunu bilmiyoruz." Dedi Sage tezini savunurcasına.
Rebekah,"Şimdi ne yapacağız?" Diye sordu.
"Ailenin diğer üyelerine oy kullanma hakkı vermedik." Dediğinde başlar Klaus'a döndü."Annemi arayalım."
Mikael sağ elini çenesine yerleştirmiş yere bakıyordu.Başını olumsuz anlamda salladı.
"Annen olmaz.İşin içinde siz varsınız,annen sağlıklı düşünemez."
Daha reşit bile olmayan Hope adaylar listesinde değildi.Sonunda herkesin ortak onayını alan Finn cebindeki telefonunu çıkarttı ve oğlunun numarasını tuşladı.
Finn,Cameron'un telefonunu açmasını beklerken Klaus kısık sesle "Dahlia'nın bedeninden de kurtulmamız gerekiyor." Dedi."Bu işi kim almak ister?"
Bir saniyelik süre sonunda Mikael,"Ben hallederim." Dedi.Klaus olumlu anlamda başını salladı.Sage'e dönüp "İstersen babamla gidebilirsin.Freya da bizimle gelir." Dedi.Kayın biraderi sesli bir şekilde ifade etmemiş olsa da orijinal vampirlerin arasında kollanılması gereken kişi olacağının pekala farkındaydı.Bu yüzden teklifi kabul etti.
"Alo,niye hiç hal hatır sormuyorsun lan hayırsız?Sattın mı babanı iki günde?"
Birkaç dakika sonra Klaus üstünü değiştirmek üzere merdivenleri tırmanıyordu.Ailecek ufak bir gezintiye çıkacaklardı...
____________________________
One Shell Square.Nam-ı diğer New Orleans'ın en yüksek binası.
Davina'nın buluşma yeri olarak bu uzun iş merkezinin çatısını tercih etmiş olmasının nedeni de ayrı bir merak konusuydu.Sembolik bir şey miydi?Belki küçük cadı bir haltlar peşindeydi.Düşmanını fazlasıyla küçük görmeye alışan Klaus,"Saçma sapan bir fantazi." Diye geçirdi içinden.
5 kişilik timin son üyesi de çatıya ulaştığında Klaus manzarayı şöyle bir gözden geçirdi.Güzel bir şehir inşaa etmişti kuşkusuz.
"Uzun zaman oldu."
Kadın sesine doğru dönen aile Davina'yı ve birkaç adım gerisinden onu takip eden Kol'u fark etti.Davina siyah mini elbise ve aynı renk ince topuklu ayakkabı tercihi yüzünden alabildiğine olgun bir kadın tablosu çiziyordu.Klaus'un,onun kardeşini böyle süs köpeği gibi gezdirmesi fikri kızı aşağıya atmak konusundaki arzusunun alevlenmesine yetmişti.Fakat hayır,sabırlı olacaktı.
Davina Kol'a "Dur burada." Dedi.Kol o anda heykel kesilirken cadı cebinden çıkardığı tebeşirle adamın önüne beyaz bir çizgi çekip kısa bir büyü mırıldandı.
"Bu da neydi?"
"Yapmam gerek." Dedi Davina."Yoksa saldırır."
_______________________________
Mikael,Hope ile Esther'i tuzağa düşürdüklerinden beri ormana gelmemişti.
Uygun bir toprak parçası bulana kadar geliniyle bakındılar.Fazla da derine inmeden,iki ağaç arasında tam Dahlia'nın boyutlarında bir toprak yığınında karar kılıp arabayı park ettiler.
Sage yüksek Mercedes'ten atlayıp sağ eliyle kapıyı ittirdi.Kayınbabası ise çoktan inmiş bagajdaki kazmalardan birini eline almıştı.Kızıl kadın da saçlarıyla aynı renkte sapı olan küreği aldı.
Kargaların gaklamalarını duydular.Sage küreğin ucunu toprağa saplayıp siyah botla kaplı ayağıyla ittirerek daha da derine gömdü.İnce ellerinin ikisiyle sapı kaplayıp bir kürek dolusu toprağı yerinden çıkararak yan tarafa attı.
Karşısına geçmiş aynı işi yapan adama bakıp "Dahlia'nın söyledikleri doğru muydu?" Diye sordu.
"Dahlia ne söyledi ki?"
"Neler söylemedi ki?"
Adam tek kaşını kaldırınca Sage devam etti.
"Esther ile evlenmeden önce onunla ilişkin varmış,öyle dedi."
"Evet,şu konu." Dedi eveti uzatarak.Sage soran gözlerle ona baktı.
"Vardı."
"Esther'e sonradan mı aşık oldun?"
"Önce o bana aşık oldu.Yani olmuş."
"O elde eden sen de razı olansın yani.Doğru mu anladım?"
"Gibi ama değil gibi de."
"Beynim acıyor."
"O,istediğini her daim elde eden bir kadın.Ben ise kurbanlarından biriyim sadece.."
________________________________
"Kol'u kurtarmanın tek yolu risk almak." Dedi Davina."Sizi buraya çağırma sebebim de bu.Kol'u riske atacağım ve bunun için ailesinden onay almam gerek diye düşündüm."
"Ona bunu yaparken bizden onay aldığını hatırlamıyorum." Dedi Klaus iğneleyici bir ses tonuyla.
"Bu hale gelmesi benim değil teyzenizin suçu.Yaptığım her şey için beni o zorladı ve tehdit etti.Yoksa inanın bana Kol'u sizin onu sevdiğinizden kat be kat fazla seviyorum!"
"Planın ne?" Diye sordu Elijah nispeten daha sakin bir sesle.
Plan basit.Kol'u geri getirmek için bir büyü hazırladım.Fakat kendi başıma yapamayacağım kadar ağır.Ben de güç için Kol'a odaklanacağım.Buraya kadar sıkıntı yok.Fakat en ufak bir şey plana ters giderse Kol'a verilen hasar bir kez daha aynen verilecek ve işin içinden çıkılmaz bir hal alınacak.Ondan sonrasını tahmin edemiyorum,ama nahoş olacağıni da garanti ederim."
Davina sözlerini bitirip vampirleri tek tek süzdü.Mikaelsonlar ise soran gözlerle en büyüklerine döndüler.Freya,"Bana boşuna bakmayın,ne yaptığıyla alakalı hiçbir fikrim yok." Dedi.
"Kol'a odaklanmak istiyorsun çünkü bir orijinal vampirin enerjisine ihtiyacın var."
Finn bir adım öne çıkmıştı.Devam etti.
"Yani bunun hangi orijinal olduğu fark etmez,değil mi?"
"Hayır,etmez."
"Beni al o halde."
Davina adamın yeşil gözlerine baktı.
"Emin misin?Kol'a verilen hasarın aynısı sana vuracak.Onun gibi bir robota dönüşebilirsin.Bunu göze alıyor musun?"
Adam çaktırmadan yutkundu.
"Evet."
Klaus elini havaya kaldırdı."Durun.Bunun başka bir yolu olmalı.Böyle olmaz." Dedi ve birkaç adım yaklaştı."Başka bir alternatif yok mu?"
"Var aslında." Dedi Davina."Birkaç kişiye birden odaklanırsam hasar kişiler arasında bölünür.Mesela sana ve Finn'e odaklanırsam ve büyü ters teperse etkiyi ikiniz eşit paylaşırsınız.O durumdan kim nasıl etkilenir bilemem ama hemen hemen eşit bir bölünme olacağını söyleyebilirim."
"Eğer kardeşlerimi tanıyorsam.." Dedi ve arkasını döndü Klaus."Oyunun dışında kalmak isteyen çıkmaz."
Yakışıklı melez haklıydı.
Davina,yanlarında getirdikleri siyah çantanın içinden su dolu bir pet şişe,A4 kağıdı ve hançer çıkardı.Kol'u tutan çizginin arkasına geçip adamla yere oturdu.
"Elini ver."
Kol sağ elini uzattı.Davina hançerle adamın parmağının ucunu kanattı ve kırmızı sıvıyı pet şişeye damlatıp çalkaladı.Sonra da şişeyi Kol'a uzatıp bir yudum almasını sağlayarak tekrar kapağı kapattı.
Genç kadın pet şişeyi Klaus'a doğru fırlattı.Adam hiç zorlanmadan şişeyi yakalarken kız kağıda Kol'un ve kardeşlerinin isimlerini yazmaya başladı.
"Birer yudum için ondan." Dedi kağıttan kafasını kaldırmadan.Şişe tüm kardeşlerin ellerinden tek tek geçerken Davina kağıdı Kol ile kendisinin arasına serdi.
Kol'un elini ikinci kez kendininkilerin arasına alan kadın hançer yardımıyla adamın avuç içine derin bir kesik attı.Kan kağıdın üzerine damlar damlamaz da latince sözleri mırıldanmaya başladı.
O ana kadar büyüyü anlamakla uğraşmayan Freya kollarını kavuşturup ikiliye yaklaştı.Hafifçe gözlerini kısıp ikiliyi süzdüğü birkaç saniye sonunda "Dur bir saniye." Dedi.
"Bizi neden birbirimize bağlıyor ki?"
Davina'nın gözlerini açıp Kol'a baktığı saniyede aralarındaki kağıt alev aldı.
Davina,"Şimdi." Diye fısıldadı.
Kol kemerine sıkıştırılıp tişörtüyle gizlenmiş akmeşe kazığını bütün ihtişamıyla ortaya çıkardı.Klaus "HAYIR!!" Diye bağırdı fakat o ve diğerleri harekete geçemeden Davina hepsini bayılttı.Fakat genç kadının hesaba katmadığı şey,öldürmeye çalıştığı kişilerin işini henüz bitirmiş,Sage'i eve bırakmış ve nelero olduğuna bakmaya gelmeye karar vermiş babalarıydı.Mikael bir an bile düşünmeden Davina'ya saldırdı ve genç kadını binanın tepesinden aşağıya attı.Çatıdan aşağı sarkarak kadının düşüşünü izlerken refleks olarak çıkarttığı vampir dişlerini göstererek tısladı.
Arkasından gelen çıtırtılar ve yanık et kokusu bile Mikael'ı etkilememişti.Adam ancak yangın alarmı çalmaya başlayınca arkasını dönmeyi akıl etti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mikaelson'un Oğlu
FanfictionWilliam Cameron için "Mikaelson",bir soyad değildi.Sevgi adına bildiği her şeyi tek bir gecede yok eden adamın bozuk kanının damarlarında aktığını hatırlatan ve bir lanetmişcesine isminin hemen peşinden gelen korkunç bir etiketti. O,damarlarında do...