Hrithik hastaneden çıktıktan sonra Aamir yerinde duramadı. Ekiple birlikte aramaya çıktı. En çok ıssız yerlere bakıyorlardı.
Uçurum olan yerlerin yanına gelmişlerdi ki lastik patladı. Arabadan inip baktığında patlağın çok derin olduğunu gördü. Lastiğin değişmesi gerekiyordu. Ne yapacaklarını düşünürken Ranbir ve Shahid'i görü.
"Aamir bir sorun mu var?"
"Arabanın lastiği patladı. Siz burada ne yapıyorsunuz?"
"Salman bizi arkandan gönderdi. Onlar da arkadalar."
Arabanın arkasına başka bir araba daha geldi. Shahrukh'un arabasıydı.
"Aamir. Eflin'i aramaya tek başına gitmek de ne demek oluyor?" dedi Salman.
"Başına bir şey gelebilirdi." Dedi Shahrukh.
"Gördüğünüz gibi iyiyim.Arabanın lastiği patladı sadece."
"Bizim arabayla arayalım. Ranbir'le Shahid de başka yerlere bakarlar."
"Tamam."
Shahrukh'un arabasına bindi Aamir. Etrafı gezmeye başladılar. Etrafa bakınırken Aamir'in telefonu çaldı. Baktığında gizli numaraydı. Kim olduğunu tahmin edebiliyoru.
"Eflin nerede?"
"Sakin ol şampiyon. Eflin'e bir zarar gelmesini istemiyorsan bir teklifim var."
"Ne teklifi?"
"Şu anda uçurumun yanındayım. Eflin de arabada mışıl mışıl uyuyor. Gayet de iyi. Teklifim şu. Eflin'in arabamda mışıl mışıl uyumaya devam etmesini ve zarar gelmesini istemiyorsan onu bırakacaksın."
"O biraz zor. Yerini söyle." Dedi sinirle.
"Şu anda sizin arabanızı görebiliyorum. Etrafı biraz tararsan beni görebilirsin." Deyip telefonu kapattı.
"Shahrukh durdur arabayı."
"Neden?"
"Durdur arabayı dedim."
Shahrukh yolun ortasında durdu. Direk arabadan inip etrafı taramaya başladı. Tepelerden birinde beyaz bir arabanın ucu görünüyordu. Plaka da Hrithik'in adının baş harflerinden oluşuyordu. Koşmaya başladı.
"Aamir nereye?"
"Hrithik buralarda bir yerde. Yanına gidiyorum."
"Biz de geliyoruz." Deyip silahını çıkardı Salman.
"Hayır. Tek gitmem en iyisi."
"Ama-"
"Daha fazla itiraz istemiyorum." Deyip koşmaya başladı. Birkaç dakika sonra tepeye varmıştı. Tepeye vardığında Hrithik arabasına yaslanmış manzarayı izliyordu.
"Beni çabuk buldun." Dedi arkasını dönmeden.
"Zor olmadı."
"Söyle bakalım beyaz atlı prens. Kararın ne?" dedi Aamir'e dönerek. İyice ona yaklaştı. Yapacağı şey için hazır olmak için.
"Senden sadece bir iyilik istiyorum."
"Nedir?"
"Bana asla iyilik yapma." Deyip onu uçuruma doğru itti. Dengesini kaybetti ve aşağı düştü. Arabanın içine baktığında Eflin'in orada olduğunu gördü. Direk kapıyı açıp kucağına aldım.
Shahrukh'un yanına gittiğinde direk arka kapıyı açtı.
"Neler oldu yukarda?"
"Hrithik diye biri artık yok. Uçuruma düştü."
Daha fazla bir şey sormadan hastaneye doğru gittiler. Ranbir ve Shahid'e haber vermeyi unutmamıştlardı tabi ki de.
1 HAFTA SONRA
Bugün Eflin'i uyandıracaklardı. Bu yüzden de normal odaya almışlardı. Herkes başında bekliyordu.
"Aamir. Hala Hrithik'e ne olduğunu anlatmadın?"
"Anlatılacak bir şey yok. Sadece uçurumdan düştü ve öldü."
"Hrithik öldü mü?"
Yan taraftan gelen güçlükle çıkan sesle Eflin'e döndü Aamir.
"Eflin?" deyip yanına gitti.
"Hrithik öldü mü?"Evet anlamında kafasını salladı Aamir.
"Kızım iyi misin?" dedi Ali bey.
"İyiyim. Sadece biraz yorgunum."
"Ben doktora haber vereyim." Diyerek çıktı Salman.
"Hrithik sana zarar vermedi değil mi?"
"Hayır. Veremedi daha doğrusu."
Hiç kimsenin bir daha Eflin'le aralarını açmasına izin vermeyecekti Aamir. Bu kişi en yakın arkadaşı olsa bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAZARA AŞK #YourStoryIndia (DÜZENLENDİ)
FanfictionAamir piskolik rahatsizliği olan bi hasta eve kapanik kimseylr konuşmayan biri Ailesi gozunun onunde katlettiler Aamirin kiz arkadasininda terketme sonucuyla hindistan kadinlarina olan kini arttı Doktoru careyi turkiyeden kiz getirmekle bulur acaba...