Eflin eve geldiğinde direk kendini yatağına attı. Aamir'in o bakışı aklından gitmiyordu. Sanki ona gözleriyle mesaj vermeye çalışıyordu. O anda gözünden bir yaş geldi. Aynı zamanda da kapı açıldı. Kapıya baktığında Sidhart gelmişti. Direk yüzünü elleriyle sildi.
"Ağladın mı sen?" deyip kapıyı kapattı.
"Yoo. Sadece biraz yorgunum."
Gelip yatağa oturdu. Biraz geri çekildi Eflin.
"Merak etme. Sen istemediğin sürece sana dokunmayacağım. Bazı şeyleri konuşmamız gerek."
Kafasını salladı.
"Eski ekiptekilerle görüşmeyi keseceksin. Benim kurallarıma uyacaksın ve en önemlisi Aamir ile yüz yüze gelmeyeceksin."
Dedikleri karşısında şok olmuştu.
"Sen ne dediğinin farkında mısın? Ne demek eski grupla görüşmek yok? Aamir ile görüşmeyi kesebilirim ama-"
"Dediklerimi yapmazsan kötü şeyler olacağını da sana belirtmek istiyorum. Canını yakmak istemiyorum Eflin Malhotra." deyip odadan çıktı. Gruba bu kuralları nasıl açıklayacaktı Eflin? Kesinlikle Sidhart'ı öldürürlerdi.
.................................................
"Hadi git açıkla." deyip arabanın kapısını açtı. Arabadan inip kafeye geldi. Ekip masada oturmuş onu bekliyorlardı.
"Eflin. Hepimizi neden buraya topladın?"
"Nasıl açıklayacağımı yada ne tepki vereceğinizi çözemediğim için biraz zamana ihtiyacım var."
"Önemli bir şey mi?" dedi Farah. Kafasını evet anlamında salladı. Bir süre ona hiçbir şey sormadan öylece konuşmasını beklediler.
"Sidhart sizinle görüşmemi istemiyor."
Hepsi donmuş bir şekilde ona bakıyordu. Shahrukh ağzındaki suyu yere püskürttü.
"Ne demek istemiyor ya?"
"Eğer görüşmeye devam edersem çok kötü şeyler olacağını söyledi."
Sidhart dışarıda onu bekliyordu. Kafenin camları şeffaf olduğu için Sidhart dışarıdan Eflin'i görebiliyordu. Ona baktığında gülümsed. Bakışları başka yere kaydığında sırıtmaya başlamıştı. Onun baktığı yere baktığında Shahrukh'un ona sinirle baktığını gördü. Ondan sonra da olaylar karıştı. Aamir'i fark etmemişti. Eflin'den sonra gelip arka masaya oturmuş ve tüm konuşulanları dinlemiş.
Kapının hızlıca çarpılmasıyla herkes oraya dönmüştü. Aamir dışarıya çıkıp Sidhart'a çok sert bir kafa attı. Hepsi dışarıya koşmuştuk. Sidhart burnunu tutuyordu.
"Aamir dur."
"Eflin ne demek grupla görüşmeyecek lan? Gebertirim seni."
"Aamir dur. İçeri gidelim hadi." deyip Salman Aamir'i zorla içeri götürmüştü.
"Sidhart. Benden bunu isteme. Neler olabileceğini gördün-"
"Bir daha.Tekrarlamayacağım.Artık.Bu insanlarla.Görüşmeni.İstemiyorum."
Bir daha grupla görüşmeni istemiyorummuş.Şerefsiz. Ben seninle bir gün çok fena görüşeceğim ama...
"Aamir biraz dikkatli olsan. Çok hızlı gidiyorsun." dedi Salman Aamir'in düşüncesini bölerek. Biraz hızımı yavaşlattı ve yol kenarında durdu. Gözlerini kapatıp koltuğa yaslandı.
"İyi misin?" dedi Shahrukh. Evet anlamında kafasını salladı.
"Hala unutamadın mı Eflin'i?" Hayır anlamında kafasını salladı Aamir.
"Preity ile evlendim ama hala Eflin'i unutamadım. Sanki içimde bir şey onu unutmamı engelliyor."
"Peki ne yapacaksın?"
"Preity ile boşanacağım. Hemde hemen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAZARA AŞK #YourStoryIndia (DÜZENLENDİ)
FanfictionAamir piskolik rahatsizliği olan bi hasta eve kapanik kimseylr konuşmayan biri Ailesi gozunun onunde katlettiler Aamirin kiz arkadasininda terketme sonucuyla hindistan kadinlarina olan kini arttı Doktoru careyi turkiyeden kiz getirmekle bulur acaba...