Bölüm:4

11.5K 553 19
                                    

*Fikir ve görüşlerinizi belirtirseniz çok mutlu olurum arkadaşlar. Çok teşekkür ederim.*  

Nikahtan bir hafta sonra:

"Annem gitmeseniz olmaz mı? Sizde burada benimle kalsanız ya da ben gelsem sizinle."

"Güzel yavrum senin yerin artık kocanın yanı biz evimize dönelim. Sen de evine, yerine kocana alış artık."

"Anne neyine alışacağım ben onun. "

"Kızım bak artık yapma böyle şu kelimelerini falan düzelt evli birisin artık."

"Evet anneciğim kocasının adından ve kalas olduğundan başka bir şeyini bilmeyen, daha yeni on sekizine girmiş zavallı bir evliyim. Ne mutlu bana."

"Anneciğim düzelecek her şey. Bak babanlar gelecek şimdi yapma."

"Tamam tamam." Tamam demesine tamam ama gidiyorsunuz işte ben ne yapacağım tanımadığım insanlarla bilmediğim bir evde.

Ben böyle kendi içimde bir köpürüp bir durulurken babamlar geldi. İkisini de doya doya sardım öptüm koktum. İzmir'e geri dönmeleri gerekiyormuş artık. Beni biricik Zümrütlerini İstanbul'da bırakıp gidecekler. Ki gittiler de zaten kısa bir süre sonra yola koyuldular. Birkaç gündür buradaydılar. Ama babamın işlerin başına dönmesi gerekiyormuş. Onları yolcu ettikten sonra Cesur dede yanına çağırdı beni.

"Kızım bak biliyorum yabancı bir yer yabancı insanlar korkuyor çekiniyorsun. Sana ne dersem diyeyim böyle olacak ilk zamanlar. Hep yanındayım bunu bil. Kayınvaliden ve kayınpederin birkaç saate burada olacaklar seni görmek için geliyorlar. Baban ve annenle görüşme fırsatı bulabilmişlerdi ama seninle tanışmaları nasip olmamıştı. Bir iki haftalığına Türkiye'ye dönecekler, umarım onlar sayesinde alışırsın bizlere. Gelinimin seni, senin de gelinimi üzmeyeceğinden adım gibi eminim."

"Güveniniz için gerçekten teşekkür ederim. Bu hikayenin kötü karakteri ne benim ne de bir başkası. İnanın kimin haklı, kimin haksız olduğunu bile çıkaramadım hala. Olan oldu artık yapacak bir şey yok. Umarım gelecekte bizleri güzel anlar bekliyordur." Umarım torununuz anlaşmamıza sadık kalır...

"Umarım güzel gelinim ."

Cesur dedeyle bunları konuştuktan sonra dinlenmek için izin istedim ve odama çıktım. Öylesine yorgun hissediyordum ki kendimi, malum yaşadığım olaylar birden bire çöktüler hayatıma. Ayaz'ım bile yok burada yanımda ama kararlıyım. Ateş'le olan anlaşmaya harfiyen uyup, çok güzel bir hayat yaşayacağım. Nikahtan sonraki günler akşam yemekleri dışında hiç görmedim Ateş'i. Anlaşmanın geçerliliği hakkında bir türlü konuşma fırsatı bulamadım. Akşam yemeğine gelip hemen evden çıkıyor, bir daha da gelmiyordu. Herkes gece geldi zannediyordu.

Ben halimden memnunum yine de yani şu an evli bir kız olmaktan, bu kafayla üniversite sınavına girmiş olmaktan falan değil yanlış anlaşılmasın. O odunlar kralının yüzünü görmemekten memnunum.

Ben hem bunları hem de bir duş alsam iyi olacak diye düşünürken birden paldır küldür odamın kapısı çalındı. Buyurun diye seslendim korkuyla. Annem Selma teyzeyi ben alışana kadar benimle kalması için ikna etmişti. Gelen oydu. Garip bir suratla nefes nefese gelmişti.

Onun o surat ifadesini, bana sesi titreye titreye kurduğu o cümleleri ömrümün sonuna kadar unutamayacağımı, o çok sevdiğim Selma teyzeden hep korkacağımı ne bilirdim. Bilseydim odaya bile sokmazdım onu, dinlemezdim, duymazdım dediklerini.

Ateş Çırağan

"Sonunda istediğiniz oldu memnun musunuz?" Daha annemle babam uçaktan ineli yarım saat olmuştu. Özlemimi giderdikten hemen sonra başladım haliyle taş atmalarıma. Bu hale gelmemin yegane sorumluları onlar sonuçta.

Güllük Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin