Zümrüt Cenker
Ya sanki küçük bir dizi-film yaşadık bir anda. Ne olduğunu anlayamadım. Steven hangi ara bana karşı duygu beslemeye başladı, ne ara bu kadar gözü döndü? Ateş'e neden saldırdı? Ateş niye bu kadar uysal şu an?
Eve girer girmez salona geçtik. Mislina çoktan yaralarını temizlemek için gerekli olan malzemeleri getirmişti.
"Bana ver, ben bakayım." dedi Ayaz.
Herkes salonda toplanmıştı. Kızlar çok korkmuşlardı. Ninem bir Bedir abiye kızıyordu bir Ateş'e. Selma teyze de haliyle onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Oğlum bu deli kanlı bunu biliyoruz da bir durduramadınız. Başını belaya bulaştırdı."
"Ya ninem görüntüsünden bile adam korkuyor bunun, ikimizde uğraştığımız halde alamadık adamın tepesinden."
"Abi." Bedir abiye ters ters baktı.
"Of oğlum yavaş olsana lan. Kaşımı komple söküyorsun sanki." Ayaz inatla bastırıyordu sanki.
"Ne var lan yanlış mı?" dedi Bedir abi.
"Hak etti valla nine. Hiç ayırasım yoktu benim, Bedir abi istemese elimi bile sürmezdim." Ayaz'ı hayretler içerisinde dinledik cümleten.
"Ayaz? Benden habersiz yanlış bir şeyler mi kullanmaya başladın? Abimin içindeki o ince ruhlu çocuğa ne yaptın, doğru söyle." Ters ters baktı. Ateş ayağa kalktı bir anda.
"Tamam bırak." Eğilip ninemin elini öptü.
"Ninem bir şey olmaz bana sen hiç merak etme. Gün çok uzundu, ben artık gideyim. Dedem de çok yalnız kaldı çoktan uyanmıştır. Dört dönmüştür evde."
"Dikkat et oğlum kendine. Öyle fevri fevri olma. Sağlam geldik sağlam dönelim gözünü seveyim."
"Tamam ninem tamam. Bir anlık oldu o daha dikkat ederim."
"Tamam kuzum."
"Biz de gidelim artık." Bedia ablaya döndü Bedir abi sonra.
"Bedia'm eve geçelim mi kalacak mısın daha?"
"Durayım biraz daha ben." dedi mahcup mahcup. Bedia abla aradığı için biraz pişman olmuştu.
Selam verip kapıya doğru ilerlediler. Ayaz geride kaldı. Suratıma ters ters bakıp durdu.
"Bir çuval incir berbat oldu."
"Ne inciri yavrum?" Bu çocuk bugün hiç iyi değildi.
"Sonra anlatırım ben sana." Kapıda dikilen Ateş'e bakıyordu. Eğilip sarıldı. Malum boy maşallah sırım gibi.
"Kendine dikkat et. Beni aramadan, ben yanına gelmeden evden dışarı çıkayım dersen cidden çok kötü olur Zümrüt." Çok tehditvariydi.
"Tamam, koca adam."
"Ateş seni bekliyor sanırım." Farkındayım ama gitmesem olmaz mı?
"Eskiden yüzüme bile bakmıyordu şimdi öldürecek gibi bakıyor. Korkmalı mıyım bilmiyorum."
"Abin seni korur. Unutma ben milli bir sporcuyum. Hadi daha fazla bekletmeyelim."
Ben de Ayaz'la beraber dışarı çıktım. Bedir abi çoktan arabasına binmiş, gidiyordu.
Bedia abla onu uğurlayıp geri döndü.
"Çok gecikmeden gir ablacım." deyip girdi içeri.
Ayaz da saçlarımı karıştırıp gitti arabasına doğru.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güllük
SpiritualBahçenin diğer tarafında göz göze geldiğim adamla kanım çekildi. Ateş öylece durmuş, yüzüme bakıyordu. Gözlerinde kızgınlığı, özlemi, nefreti gördüğüme yemin edebilirdim. Köşe bucak kaçtığım, sesini soluğunu özlediğim o adam, sonunda Güllük'ü keşfe...