Selamunaleyküm sevgili okurlarım.
Nasılsınız? Afiyettesiniz inşaAllah. Size sevdiğim parçalardan birini de bıraktım bu defa. Bölümün sonuna doğru dinlemeye başlamıştım, size de tavsiye ederim. Yeni kararlar aldım, bilmem siz ne düşünürsünüz. Bir yandan yeni bölüm yayınlarken bir yandan da eski bölümleri mi düzenlesem diyorum. Ne dersiniz? Yeni gelen okurcanlar daha güzel cümlelerle karşılaşsınlar. Tabi hala muazzam yazmıyorum ama ilk bölümler biraz havada kalıyor gibi.Ne düşünüyorsunuz?
Yaz geldi, İstanbuldayım ben. Burası yanıyor alev alev. Yazın gelmesini bahane ederek bir karar daha aldım. Aramızda kalsın zayıflamaya karar verdim. Azmin sonu zaferdir derler. Bakalım neler olacak?
Haa nerdeyse söylemeyi unutuyordum. Ben uzun senelerdir wattydeyim ama yarışmalar oluyormuş. Bu dönem Güllük'üm de yarışmaya hak kazanmış. Dua edin bize. Sizi seviyorum.
Allah'a emanetsiniz..
Eşyalar abimler gelmeden bir hafta önce gelmişti. Neriman abla büyük bir hızla her şeyi halletti sağolsun. Şimdi sırada onları hava alanından almak vardı.
Uçakları az önce iniş yapmıştı. Abimle yengem, Mısra bir de Mislina bugün gelmişti, diğerleri işlerini halledip ileriki günlerde gelecekler.
Mislina babasının rahatsızlığı yüzünden Türkiye'yle İngiltere arasında mekik dokuyordu aylardır zaten, sonunda dönmeye karar vermişti. O her geldiğinde bir umut doğuyordu içime, sonra tüm çabalarıma rağmen elim boş kalıyordu. Gün geldi takip ettim, gün geldi ağzından laf almaya çalıştım ama Mislina resmen kilitli bir sandıktı. Benim de bir yerden sonra umudum tükenmeye başlamıştı.
Telefonumdan kafamı kaldırdığımda karşımdaydılar. Yolcu çıkışına doğru yürüyorlardı. Beni görünce gülümsediler, ben de karşılık verdim. Önlerine doğru yürüyüp Mislina'yla Mısra'nın elinden bavulları aldım.
"Hoşgeldiniz."dedim gülümseyerek bir yandan da yürüyorduk.
"Hoşbulduk."
"Araba hemen şurda abi."diye arabamı gösterdim. Arabaya doğru yürüyüp bagajı açtım. Biz eşyaları yerleştirirken diğerleri de araca bindi. İşimizi hallettikten sonra biz de sıkıca sarılıp selamlaştık abimle.
"Özledik be kardeşim."
"Ben de özlemişim abim." Sırtımı sıvazlayıp süzdü biraz. Lafı ağzına tıkadım hemen.
"Hadi bin bin, dedem gibi başlama hemen."
"Öyle olsun bakalım." deyip gülümsedi. O ön koltuğa yerleşirken ben de aracın önünden dolaşıp yerime oturdum. Aracı hareket ettirdiğimde bir an yengemin hamile oluşu geldi aklıma. O söylemişti, arabaya binemiyor diye. Dikiz aynasından baktım iyi görünüyordu, başını Mislina'nın omzuna koymuştu.
"Yenge iyi misin? Arabalar zorluyordu en son ama. Yavaş mı sürsem hızlı mı sürsem karar veremedim bak." Kafasını kaldırdı.
"İyiyim yengem,sen normal kullandığın gibi sür. İlk aylarda çok beterdi de yavaş yavaş azalıyor zannımca." Yüzü halsiz duruyordu.
"Ondan nasiplisi var mı kardeşim, baksana yanında doktoruyla geziyor." Mislina'ya bakıp gülümsedim. Abim karısına bakıyordu.
"Her yönden nasipliyim çok şükür."dedi o da eşine gülümseyerek. Yanan yeşil ışıkla ben de dikkatimi yola verdim. Kıskanmak değildi tabi ama yüreğim garipsiyordu böyle zamanlarda. Erkek adamın ne işi olur böyle duygularla ya falan derdim zamanında. Ama Rabbim insanı, dilinin söyleminden sınıyormuş. Acı bir şekilde tecrübe ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güllük
SpiritualBahçenin diğer tarafında göz göze geldiğim adamla kanım çekildi. Ateş öylece durmuş, yüzüme bakıyordu. Gözlerinde kızgınlığı, özlemi, nefreti gördüğüme yemin edebilirdim. Köşe bucak kaçtığım, sesini soluğunu özlediğim o adam, sonunda Güllük'ü keşfe...