Bölüm 11

8.3K 457 40
                                    



Zümrüt Cenker

"Geldim işte annem. Son kez sizi göreyim varlığınızı doya doya hissedeyim dedim. İyi mi yapmışım dersin.

Evin her tarafı sizinle dolu olmasına rağmen yine de burnum sızlıyor yokluğunuzdan.

Mezarlığa gitmeye yüreğim bir türlü el vermiyor ben de eve geleyim dedim iyi etmişim değil mi?

Büyüdüğüm evdeyim. O lanetli güne kadar annemin sesiyle uyandığım babamın öpüşüyle uyuduğum evdeyim.

Tek celsede boşandık. İstanbul'daki herkesle vedalaşıp İngiltere'ye gitmeden önce ailelerimizle görüşmek istedik. Görüşmek istedik dediğim Ayaz anne ve babasıyla vedalaşmaya öz annesinin mezarına gitmeye geldi, bense evde annemin ve babamın varlığını hissedebilmeye geldim. Selma teyze ninemin yanına, memlekete döndü.

Ben üç gündür burada, evimde olmama rağmen anne ve babama olan özlemim bir nebze olsun dinmedi.

Eşyalarımı toparladım. Bavullarımı kapının önüne indirip aile avukatımız ve aile dostumuz olan Müslüm amcayla görüşmek için evden çıktım. Ateş şirketle ilgileneceğini çok açık bir dille belirtti. Cesur dede de bunun daha uygun olacağını söyledi.

Ne olursa olsun, babamın senelerini verdiği şirketi bir çırpıda emanet edemem. Buluşmak için anlaştığımız kafeye girip etrafıma bakındığımda Müslüm amcanın çoktan geldiğini fark ettim. Oda beni fark edince hemen ayağa kalktı.

Yanına gittim.

"Hoş geldin kızım."

"Hoş bulduk Müslüm amca." deyip sarıldım. Babamın en yakınlarından biriydi Müslüm amca, kim bilir nasıl zorlanmıştır. Ellili yaşları bitmek üzereydi artık. Son gördüğümde hafif hafif beyaz olan saçları iyice beyazlamış.

"Otur kızım şöyle." deyip sandalyeye oturttu beni.

"Ne içersin, yemek yedin mi evden çıkmadan."

"Bir su alayım Müslüm amca. Canım hiç bir şey istemiyor çok teşekkür ederim."

"Peki kızım. Ama canın isterse hemen söyle."

Yanımıza gelen garsona bir türk kahvesi ve su istediğimizi söyledikten sonra uzun uzun yüzüme baktı.

"Nasılsın kızım?"

"İyiyim Müslüm amca nasıl olayım, sen nasılsın? Babam olmadan şirkete gitmeye alışabildin mi?"

"Alışılır mı kızım. İnan öyle zor ki. İşleri o olmadan, onunla istişare etmeden halletmek öyle zor geliyor ki bana."

"Böyle olsun istemezdi o da ama nasip böyleymiş"

"Öyle tabi kızım." Bu sırada garsonda istediklerimizi getirdi.

"Şimdi senden bu belgeleri imzalamanı istiyorum kızım. Cesur bey ve torunuyla da görüştük. Babanın ve annenin tüm mal varlığı zaten hukuki olarak senin üzerine geçecek. Bunlar bunu onayladığını ve işlerini yürütme yetkisini Cesur bey ve bana devrettiğini gösteren belgeler. Hepsini oku. Sen ben artık işlerin başına geçmek istiyorum diyene kadar bu böyle devam edecek." Gösterdiği belgelere şöyle bir göz gezdirip adımın yazılı oluğu yere imzamı attım.

"Her şey için teşekkür ederim Müslüm amca. Yaptıkların için yapacakların için. Seni yalnız bıraktığım için çok üzgünüm."

"Olur mu öyle şey güzel kızım. Baban benim patronum olduğu kadar kardeşimdi de. Ben hayatımı deden ve baban sayesinde toparladım."

Güllük Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin