11.Bölüm

9.3K 284 54
                                    



Sabah yanımdaki kıpırdanmayla ister istemez gözlerimi açtım.Başımı sağa çevirince Deniz'in el kol hareketleri yaptığını gördüm.Kabus görüyor olmalıydı ki bunu şakağından akan terler ispatlıyordu.İlk başta yerimden doğruldum ve Deniz'i izlemeye başladım.Gittikçe hareketleri sertleşiyor ve hızlanıyordu.Elimi yanağına götürünce yaptığım harekete karşılık vermedi.Hafife olsa Deniz diye mırıldanarak uyandırmaya çalıştım.Bir kaç denemenin ardından sonra gözleri yavaşça açtı ve gözünden bir damla yaş aktı.Yattığı yerden kalkarak oturdu.Yüzünü hafif yere eğerek bana sarıldı ve sonra geri çekildi.

"Rüyamda seni öldürüyorlardı".

Ah ne güzel.Şuan ki durumumun içine tuz biber oldu.

"Sakin ol bebeğim,yanındayım".

"Sen ölmezsin değil mi?Çünkü benim bildiğim melekler ölmez".

Bu cümlesine karşılık gülümsedim. Ölemem diyemezdim.Onu kendime çekip biraz bastırdım.

Ya Deniz'in rüyasındaki gibi ölürsem?

Denizle beraber yataktan kalktığımızda lavaboya doğru yöneldik.Deniz'in işini haletlikten sonra onu odaya yönlendirdim ve bende kendi işlerimi yapaya başladım.

Salona geçtiğimizde Kuzey kahvaltı hazırlıyordu.Gülümsedim.

"Günaydın" diyerek kahvaltı masasına oturdum ve sonra "harika olmuş" diye ekledim.

"Günaydın,eh yani daha uyanalı kaç dakika oldu.Bu hiçbir şey aslında" dedi ve ellerini saçlarını arasında geçirerek gülümsedi.

Ben çayları katmaya başlayınca Kuzey Denizin tabağındaki zeytinleri çatalınla almaya çalışıyordu.Bunu Denize yedirme çalışıyordu ,tabi ilk önce eline bir zeytin geçerse.

Kahvaltımızı yaparken zil çalmıştı.Gözlerimi Kuzeye sabitleyince yerinden kalktı ve kapıya doğru yürümeye başladı.Kapıyı açtığında bir kadın sesleri gelmeye başladı aslında ne olduğunu anlamadım bende yerimden kalkıp kapıya yöneldim.Karşımda 30-35 yaşlarında bakımlı bir kadın duruyordu.Şöyle bir baştan aşağı bakarsam gerçektende kaliteli kıyafetler giymiş ve varlıklı biri gibi olduğu varsayımını veriyordu.

Gülümseyerek "merhaba" dedi.Kuzey tek kaşını anlamaz bir şekilde kaldırdı ve kafasını "hayırdır" der gibi salladı.Kadın gözleriyle içeriye sabitleyerek "konuşmamız lazım "dedi,Kuzey vücuduyla kapladığı kapıdan kenara doğru çekildi.Kadın içeriye geçerek tekli koltuklardan birine yerleşti.Ben hemen karşısında bulunan üçlü koltuğa oturdum.Kuzeyde yanıma gelince kadına bütün dikkatimizi verdik.Göz ucuyla Deniz'e bakıyordum.Tabağıyla ilgileniyordu.

Kadın bize bakıp gülümseyerek "Rüya görüşmeli epey Olgunlaşmışsın".

"Anlamadım,kimsiniz"?

"Aslında buraya gelmeden önce her şeyi kafada canlandırım o özgüvenle geldim ama kocan ve sen karşısında ah tabi bide oğlunuz,birden kasıldım".

Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Beni kuzeyle evli sanmış Deniz'i de oğlum sanmıştım,Tanrım!

Elimi sallayarak konuya girecekken Kuzey sesini temizleyip "buyurun devam edin" dedi ve eliyle belimden tutup beni kendine doğru çekti." Napıyorsun "dedim tıslayarak ve yüzümde hala bir tebessüm varken.Hareket edip kulağıma "sus ve izle "dedi.

"Şey Rüya aslında bunları sana pat diye söylemek istemezdim ama biliyorsun ki annen ve babanın ardından bana ve kocama kalan tek yadigar sensin.Annen ve baban bize güvenerek seni bıraktılar.İlk 4 yaşınsa kadar biz büyüttük seni ve sonra ne olduysa babaannen seni bizden aldı ve onunla yaşamaya başladın".

DOKTORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin