25. Bölüm

5K 167 4
                                    

Sabahın olmasına daha 2 ya da 3 saat gibi bir süre var. Bu kısa zamanda aklıma getirebildiğim planları, düşünceler vs. her şeyi ince ayrıntısına kadar kafamda kurguladım. Bazen vazgeçme isteği bile gelmişti ama geldiği gibi de gitmişti. Bu is sadece Rüya için ve ondan kolay vazgeçebileceğimi sanmıyorum.

Anlık gelen tuvalet ihtiyacım ile lavaboya doğru ilerledim.
Ihtiyacimi giderdikten sonra odamdan çıkıp kısa olan ama 5 insan genişliğinde olan koridorda sarsak sarsak yürümeye devam ederken aklıma bir den Rüya'nın odasına gitme fikri gelmişti.

Belki en derin uykularından birindedir şuan, zaten genellikle 10 civarında kalktığı için onu bu saatlerde uyandıramam.

Etrafıma bakına bakına ilerliyordum. Onun odasının onu gelince derin bir nefes alıp duraksadım.
Kapıyı açmaya çalıştım fakat açılmadı.
Lütfen kilitlememiş ol lütfen!

Bir daha deneyince aynı sonucu gördüm yine. Etrafa bir göz attım ve cebimden çakı çıkarıp kilit kısmına doğru sokmaya çalıştım. Tam 5 dakika gibi kısa bir sürede kapıyı açıp derin nefes aldım.

Kalbim anlık gerilimden sonra normal seviyesine geri dönüş yaptı.
Karşıma baktığımda masum bir Rüya gördüm.

Yanağı yumuşak olduğu için şekilden şekile girmişti. Daha dikkatli bakınca Rüya'nın garip bir şekilde yattığını farkettim.

Tam birisinin boynuna atlayacakmış gibi yatıyordu. Ellerini kafasının tepesinde birleştirmiş, bacaklarına tahminimce biri anyada bir Konyada vaziyettinde duruyordu.

Ona doğru ilerlerken kalbimin hızlı atışları boş odada duyuluyor gibiydi.
Bakışlarım hala onun üzerinde iken gülmemek için kendimi zor  tutuyordum.
Rüya'nın bu hallere düşmesi oldukça komik durumdu.

Boş bulduğum yere oturdum, içimden 'bari yatağın tam ortasına yatmasaydın. Bizde kıvrılsaydık bir kenara' diye iç geçirdim.

Tebessüm yüzümden düşmemiş bir şekilde ona bakarken hareketlendi ve arkasını bana dönüp uyumaya devam etti.
Ben buraya onu görmeye geliyorum o ise bana sırtını çeviyor. Yatağın yarısı boş kaldığı için hiç aldırmadan oraya uzandım. Rüya'nın bacaklarına dolaşmış olan pikeyi ordan kurtarmak istesemde, onu kesme fikri daha cazip gelmişti.
Vücudum onun vücuduna en yakın olacağı anlardan biri idi şuan .

Ellerini ensesine götürünce kafasını geriye atıp tekrardan bana döndü.
Tam yüzünü gorebiliyordum. Makyaj yoktu ve oldukça güzel görünüyordu. Uyuduğu için cildi biraz gerginlesmis idi. Bir saç tutamı yerinde durmayıp yüzüne düşse de parmaklarımla onu oradan ayırıp tekrar eski yerine yerleştirdim.
Tam elim yüzünde iken dolgun çilek dudaklarına gitti baş parmağım. O kadar yumuşaktı ki o yumuşaklıkta benim sert dudaklarımın kaybolmasını istedim. Biraz ona doğru yaklaşınca ahırda olan anımız aklıma geldi.

Sadece kısa bir öpüşmeydi ve kısa bir öpüşme hayatım boyunca hiç tatmadığım farklı ve zevkli duygulara, bu zamana kadar yaşadığım parmakla sayılı olan huzurlu hatıralarıma gölge bırakmıştı. Sadece ben ve o... o anlık sadece o anlık şuan ki bulunduğumuz boktan durumu unutmamı sağlamıştı.
Rüya ile birlikte olunca her şeyi unutuyordum, kendimi bile.

Dayanamadığım o çilek renginde ve yumuşak boyutta olan dudağına dudaklarım yöneldi. Sadece dudaklarım onun dudaklarına hafif baskıda bulunmuştu.. Oysa ki 1 saatlik öpüşmenin o anında ve sonunda yaşanan o duygunun büyük bir kısmı benim üzerimde etkili oldu.
'Küçük zevkler bir gün büyük zevklere dönüşecek' iç sesime karşılık sadece bir kıkırdama durumda bulundum.
Kolum onun o ince belini kavrayıp vücuduma daha çok çekmişti. Diğer kolumu ise alt tarafında geçirip ellerimi arkada birleştirdim.
Tam uykuya dalacak iken başını boyun girintime gömmesiyle bir an huylandım. Çünkü tam boyun bölgemde hissettiğim ani bir hareket beni kendimden geçiriyordu. Onu yaptığı şeyden geri itmek istesemde 'yapmayacağım listemde' bile olması imkansızdı.
Şimdi onu itsem poposu üzerine düşecek, canı acıyacak ama onun canı fiziken acırken benim ruhum acıyacak ve böyle saçma bir şeyin olmamasi için yerimde derin nefes alarak sakinleşmeye bıraktım kendimi.
Onun başının oraya ait olduğunu bütün benliğimle sindirmisken artık huylanmaya deninen o şeyin ortadan kalktığını hissettim. En azından şimdilik hissetmesem çok iyi olurdu.

DOKTORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin