DOKTORUM

22. Bölüm

Rüya'nınAğzından

Başımdaki ağrı ile yatağımdan sarsınarak uyandım. Sırtımı, yatağın başlığına dayadığımda kafamı çevirip ayılmaya çalıştım.

Başımdaki ağrı şiddetlenirken sol tarafımda bulunan sehpada ki suya doğru uzandım.

Susuzluk baş ağrısı yapıyordu fakat günde 2 litreden fazla su tükettiğimi düşünürsek başımın ağrıma nedeni bu olamazdı.

Üstümdeki pikeyi atarak lavodaki rutin işlerimi halletmek üzere harekete geçtim.

...
Üstüme gündelik kıyafetlerimi giydiğimde balkona doğru ilerledim.
Dirseklerimi balkonun demirleri dayayarak etrafı izlemeye koyuldum.
2-3 dakika sonra bir araçtan 10 ila 15 arasındaki kadının eve doğru giriş yaptığını gördüm.
Gözlerim garipseme duygusuyla kısıldı.

Düşündüğümde,  İstanbul'da iken Kuzey'in evinde kaldığım zaman bize ziyarete gelen kadının (hala-teyze) anlattığına göre kurbağanın cariyeleri-gözdeleri olması gerek.

Allah'ım kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz hala hangi durumun içindeyiz...
Karnımda ki guruldama ile balkondan ayrılıp mutfağın yolunu tuttum.

Merdivenlerden inerken arkamda bir elin beni itmesiyle dengemi kaybedip merdivenlerden yuvarlandım.
Kalbim hızlı atmaya başlarken bir ara kendi bilincimi kaybettiğimi gördüm.

Kendime gelmem lazımdı. Üniversiteside ki hocamız ne derdi.
'Eğer bilincinizi kaybetmek üzereyseniz kendinizi en iyi hissettiğin anı hatırlayın ve orada yaşananları televizyonda izliyor gibi karşınıza bakın. Bu size iyi gelecektir.'

Gözlerim etrafı bulanık görmeye , göz kapaklarım ağırlaşmaya başlarken ben en güzel anımı hatırlamaya başladım.

Hatırla Rüya en son en so--....

"Rüya" !

Kuzey'in Ağzından

Mert o zaman çıkıp gittikten sonra kendimi odamda buldum.

Saate bakmaya yeltendiğimde ise kulaklığımda Büşra'nın seslendiğini duydum.
"Kuzey, orada mısın"?
"Efendim Büşra".
"Abi ben çok kötüyüm. Bir şeye alerjim tuttu. Adam akıllı uyuyamıyorum, rahat hissedemiyorum kendimi. Tedavi görmem lazım".
"Durumun çok kötüyse jette bulunan biri ile yer değiştiricekseniz de sen buraya geldiğimizden beri o yüzünde ki ince tülü çıkarmadın dimi. Yani yüzünü o ilk girdiğimiz andaki güvenlik görevlilerinden başka kimse görmedi".
"Evet abi onlardan başka gören yok. Ben o zaman jete haber bildireyim".
"Tamam çok ama çok dikkatli ol".
"Peki abi sağol".

Kulaklığımı çıkardıktan sonra üstümdeki fazlalıklardan da kurtuldum.
Dolaptan bir eşofman çıkartıp üzerimi geçirdim, üzerime ise bir şey girmeden yatağa uzandım.

Gözlerimi kapattığım andaki karanlıkta ahırda yaşadığımız an vizyona giriyordu. Hem de son sürüm diyebileceğim kadar özel ve güzel....

...
Fatma'dan

Tam 18 kişi pür dikkat Kuzey'lerin- diğer adamların ve o evin sahibinin hareketlerini izliyordu.
3d boyutlu projeksiyondan boş bir alana yansıtılan görüntüde Büşra bizle irtibata geçti.

Yüzündeki kızarıklık ve bitkin hali göze çok çarpıyordu.
Konuşmaya başladı.
"Arkadaşlar gördüğünüz gibi durumum iyi sayılamaz onun için aranızdan biri ile yer değiştirmem gerekiyor. O yüzden aranızda kararlaştıp birini seçin ve evin doğusundaki pazarda yer değişmemizi halledelim".

Konuşurken arada bir kaşınıyordu. Aslında düşündüğümde Büşra'nın yerine ben geçebilirim. Hem hedefime daha da yaklaşmış olurum.

Karnımda ki mide öz sıvım hareketlenmeye geçince bende burada Kuzey'lerden sonraki en kıdemli kişinin yanına doğru hızla ilerledim.