İki genç birbirine sımsıkı vaziyete sarılı bir şekilde uyurken, kurduğu alarmlarının çalması tedirginlik ile yerlerinden sıçramayı göz önüne getirdi. Mert karışmış olan saçlarının verdiği o huzursuzluk ile yerinde sessizce küfür ederkene, Sıla sadece gözleri açık bir halde öylece duruyordu.
Mert yerinden kalktı, telefonunu sessize aldı ve ardından Sıla'nın baş ucuna oturdu.
"Günaydın bir tanem" dedi ve boynuna bir öpücük kondurdu. Sıla gülümseyerek "günaydın" dedi.
"Hadi hazırlanalım da uçağa yetişelim. Ben bir duşa gireyim". Mert yataktan sarkak halde kalkıp banyo tarafına doğru ilerledi.Ardından Sıla'da ameliyatlı ayağına fazla baskı uygulamadan dolaba doğru yöneldi. Uzun bir yeşil etek ve gri bir badi alıp giyinmeye başladı.
Giyinmesi bittiğinde yüzüne hafif renk katması için pembe rujunu sürdü. Saçlarına gelişi güzel topuz yapıp hazır vaziyette Mert'i beklemeye başladı.10 dakika sonra Mert belini kapatmış olduğu havlu ile içeriye girdi. Dolaptan bir kot ile turuncu badi çıkarıp duşa girip kıyafetleri üstüne giydi. Saçlarını iki üç kere ellerinin arasından geçirip dağınık hali ile kurumasını bekledi.
"Ben şu kıyafetleri valize yerleştireyim. Çıkalım" dedi Mert.
"Tamam, ben kendi eşyalarımı hazırladım tek seninkiler kaldı" diye ekledi Sıla.
"Benimkileri de bir köşeye sıkıştırıverseydin iyi olurdu Sıla Hanım".
"Hadi hadi az elin iş yapsın". dedi Sıla ve güldü.Mert küçük valizi açıp, kıyafetlerini eline aldığı gibi gelişi güzel koymaya başladı.
"Dürsene, ne pasaklısın sen" diye sitem etti Sıla.
"Kim görcek direkt eve gidicez zaten sende". Mert'in hem eli hem ağzı oynuyordu. Valizi kapatıp ayağa kalktı.
"Canım tekerlekli sandalyeyi getireyim mi ? Yoksa yürüyebilir misin"?
"Yavaş yavaş yürüyorum gerek yok". "Tamam o zaman kalk bakalım gidiyoruz. Mert, Sıla'nın koluna girdi ve diğer eliyle de valizleri tuttu.Ağır adımlarla otelden çıktıktan sonra Mert bir taksi durdurdu. Taksici valizleri hemen bagaja yerleştirdikten sonra sürücü koltuğunun başına geçti.
...
" Dikkat et güzelim". Mert, Sıla'yı arabadan yavaşça indirdikten sonra havalimanin ortasında durdu.
"Aşkım Rüya'lara haber verelim mi bizi karşılasınlar"
"Tamam Sıla sen ara ben bi uçağa ne kadar kalmış bir bakayım" dedi Mert ve yerinden kalktı."Hayatım uçağın kalkmasına yarım saat var ben hemen biletleri alıp geliyorum. Rüya'ları aradın mı? ".
"Aradım ya çok mutlu oldular. Zor konuştum hatta sorun vardı. Bizi bekliyorlar ama onlarda hazırlanmaya başlamışlardır".
Mert gülümseyip Sıla'nın alnına küçük bir buse kondurduktan sonra hızla yanından ayrıldı.....
Yunanistan
"Şuan Mert Bey biletleri almaya gitti. Az sonra uçak binbir parçaya ayrılacak bizim helikopter hazır mı? Tam hava da iken patlatılmasını istiyorum".
"Hazır efendim, geriye sadece sizin talimatınız kalıyor".
"Mükemmel. Uçağa binildikten 10 dakika sonra patlatın. Fazla uzamasın bu iş".
" Peki efendim ben pilotlara iletirim".İlk önce sağ kolunuz ardında sol kolunuz ve en son beyin merkezinizden vurucam. Sakin ve bol atraksiyonlu bir macera olacak..
...
TÜRKİYE
"Abicim! Sıla'lar geliyormuş hadi onları karşılamaya gidelim".
"Bebeğim Ateş abinle git çok yorgunum".
Zaten bir kere itiraz etmesen şaşardım abi. İçimden konuşa konuşa Ateş abimin odasına gittim.
Abim her zamanki gibi dosyalar ile uğraşıyordu.
"Abicim nasılsın"?
"Iyiyim".
Gözlerimi devirip biraz ona yaklaştım benimle havalimanına gelir misin"?
Diye sordum tatlı bir ifade ile.
"Rüzgar gelmiyor mu". Bana bakmadan konuşuyor hala elinde ki dosyalar ile ilgileniyordu.
"Hayır".
"Ya Kuzey"?
"O geliyor ama sen de gel istedim".
Arkasına dönüp bana baktı.
"Civciv işim var şuan, zaten Kuzey sana göz kulak olur. Ben gelmesem olur mu"?
Yüzüm asılmıştı ama tebessüm ederek "tamam o zaman ben çıkıyorum" dedim.Vestiyerden çantamı alıp Kuzey'in evine doğru ilerledim.
"Geldin mi güzelim, hadi motora atla da gidelim".
Yanağıma bir öpücük kondurup kaskı giydirdi. Motora binip son sürat ilerledik....
Kuzey ile kendimize yer bulup bizimkileri beklemeye başladık. Kuzey ile etrafa bakarken bir kadın sesi yükseldi hoparlörlerden.
"Sayın yolcularımız Amerika'dan Istanbula'a gelen uçağımız tanınmayan bir helikopter ile saldırıya uğradı. Bugünkü uçuşlar iptaldir".
Kadın anonsu bitirdiği zaman Kuzey ile göz göze geldik. Benim ağzımdan Sıla onun ağzından Mert çıkmıştı.Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOKTORUM
ChickLitYorumlar üslup çerçevesinde olursa sevinirim. Depo'dan çıkmış, bize yardım eden güneş ışığının eşliğinde hilal şeklini almıştık. Herkes tek dizinin üstüne çökmüş, diğer dizinin üstüne ise silahını göz hizasından ayırmamak sureti ile tetikte bekliyor...