1.Bölüm (Düzenleniyor)

36.2K 649 66
                                    

Multimedyada Rüyanın kıyafeti var.. Rüya multideki kız değil ..

Evet artık bitti.Çalışmalarımın bana verdiği sonuç ile artık kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum.Artık bir doktorum.Annelerimizin en çok istediği mesleklerden biri ve yatta babamızın ha en çok da babaannemizin....

Ben size kendimi tanıtayım.Adım Rüya Aslan.27 yaşındayım.Ailem yok , aslında var ama ben onların nerede olduklarını bilmiyorum. Issız bir yerde bir başlarına hayat mücadelesi veriyorlardır ya da çoktan...

Bu yaşıma kadar babaannem büyüttü sağ olasın.Fakat oda hakkın rahmetine kavuştu. Zaten hastalığı başına dert olmuş ve gün geçtikçe şiddetlenen ağrıları bitmeyen sızıntılara yer bırakmıştı.
Ve artık bana destek olan melekte yoktu. Yine yalnız yine yalnızım.
Ama yüzüme kapanan kapıların en özeli ve güzeli açılmıştı. Eskiden yetimler sınıfına girerek anasız ve babasız olarak çok dışlanmıştım ama şu var ki asla kimseden lafımı esirgemeyen biri olmuştum. Yani öyle onların karşısında ezik bir karakterde biri olarak değil kanadı kırık olmasına rağmen delicesine uçmak isteyen yavru kuş olarak durmuştum ve şimdi onlar adam akıllı bir iş sahibi olamaz iken ben İstanbul'un göbeğinde olan bir hastanede doktor olarak alınmıştım. Demezler mi hep 'mazlumun ahı yerde kalmaz'.

...
Dün, fiziğim iyi olmasına rağmen egzersiz ve spor yapmıştım.  Neden diye soracak olursanız 'hastanede iyi bir imaj' için diyebilirdim. Bir günde 2-3 kilo verecek halim yoktu ama en azından biraz kalori kaybetmiş olabilirdim. Kim bilir belki gittiğim hastanede benden nice güzel kızlar olacaktı. Tabi bunun yanı sıra erkeklerde.

Alarmla birlikte kalkmış olup rutin işlerimi halletmek üzere harekete geçmiş idim.

Bornozumla çıktığım banyodan hiç vakit kaybetmeden giysi dolabının önüne geçmiştim.
Aman Tanrım ! Ne giyecektim ben.
Ellerimle düzenli olan kıyafetleri dağıtmış ve ayak ucuma bir kaç elbise bırakmıştım.
Sinirden ellerimi şakağıma götürerek biraz ovuşturdum sakinleşmek adına. En sonunda derin bir nefes alarak tüm inancımı da toplayarak karşına geçtim ömür törpüsünün önüne.
Rastgele elime aldığım bir etek ve gömlek ile ayak üstü kombin yaptım. İlk günden fazla sade değildi ayrıca eteğin kısa olmasına karşın fazla abartı oluşturacak birşey de yoktu.
En alt çekmeceden aldığım iç çamaşırları ile yatağın başucuna geçtim ve hızla giyinmeye başladım.

'Evet iyi duruyordum', boy aynasının karşısında kendime bakıp bakıp duruyordum. Ellerim eteğin üst tarafından başlayıp uzandığı yere kadar sürtmüştü. Duvarda asılı duran saate kaydığında ise gözüm epey bir açılmıştı, tam tamına bir saatim var ve yolum tahminen yarım saat sürecek idi. Daha yapılması gereken saçlarım ve makyajım vardı. Dişlerimi sıkarak saçlarıma çeki düzen vermek için makyaj masasına yöneldim.

Kurumuş olan saçlarımı üzerinden tarakla geçtiğimde dalgalı bir şekil almıştı. Tam istediğim gibi diyerek kendimi tatmin ettim.
Masada bulunan birkaç makyaj malzemesinide kullanarak yüzüme renk kattım.
Tekrar geçtiğim boy aynasının önünde kendime bakarak gülümsedim 'işte hazırım' bakışları atarak şarjda bulunan telefonu ve çantamı yanıma alarak kapıya doğru yavaş ritim de koştum.

Bahçenin en sonunda park ettiğim arabama binmiş normal hızda ilerliyordum. Daha yarım saatim vardı ve bu süreçte kafamı biraz dağıtmak için radyodan bir müzik açtım.
'Hadi inşallah' müziğin eşliğinde yoluma devam ederken trafiğin başladığını görmüştüm. Bu durum beni sıkıntıya sokarken girebildiğim boş arabalarının önüne geçiyordum ve bunun yanı sıra birkaç bağırış birkaç küfür duyarak yoluma devam ediyordum.
Sonuçta burası İstanbul ve her an herşey olabilir.

DOKTORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin