-Aysima-

2.4K 97 4
                                    

Hani bazen insanların o 'boşluk' diye tabir ettiği bir kötü şey var ya...
Sevgilimizin, annemizin ya da babamızın bizi isteyerek ya da istemeyerek bırakması, sevgisini gün geçtikçe azaltması içimizde anlamdıramadığımız o boşluk oluşmasını sağlar. Bu boşluk bir kara delik gibidir. Her kötü ânınızı olası bir güç ile çeker ve o boşluğun büyümesine yol açar.

Bende 15 yaşının 6 Temmuz gecesi bir boşluğa düştüm. Annemin ve babamın kardeşim ile beni bırakıp gitmesi misal...
Ağladım, günlerce, haftalarca, aylarca. Gözümde ki yaşın her fırsatta oluşan bu yangının söndüreceğine inanarak ağladım. Ama nafile...
O zamanlar Aysima vardı. Aysima ile yaşıyordum, sanki bana oksijen üreten kız Aysima idi. Ona bağladım. Sadece sevdim ama o bilmiyordu. Onun deyişi ile 'sadece arkadaşız''tık. Kendimi bir gün toparlayıp karşısına çıkacaktım. Elimde küçük bir kolye her zaman buluştuğumuz yere büyük bir heyecan ile gidiyordum. Tam 5 saat. 5 saat bekledim ama gelmedi. Aradığım zaman telefonlarıma cevap vermiyordu. İçimde ki panik artarken ben deli divane düşüyorum. Aklıma gelen fikir ile evinin yolunu tuttum. Ürkekçe ziline bastım. Orada bekledim ama...
Arkadan seslenen adam sayesinde orada kalakaldım.
"Onlar yurtdışına gitti. Bir daha gelmez bekleme". Yaşlı adam bunu söyleyip sessizce gitti. Daha bir kere elini tutamadığım, bir kere yanağını öpemediğim kız gitmişti. Gitmiş...
Bu sefer ağlamayacaktım. Güçlü duracaktım...

Ajan dersleri aldığım zaman herşey bana çok zor gelirdi. Bir yandan ajan olmak bir yandan ise kardeşime bakan kişinin her ayın 15'inde parasını eline vermek.
Okul-akademi arasında hergün mekik dokuyordum. Tıpa hazırlanmam benim için çok zordu ki bir okul kazansam onun herhangi bir masrafını ödeyemez idim.
Ajanlıkta ki başarım sayesinde serajan mertebesine ulaştım 24 yaşında. Her ay maaşım 10.000 lira idi. Sık sık operasyonlar katılıp, birçok yeri basıyordum.
Bir gün Mert ile yolda yürürken ajanın birisi beni çağırdı. Toplantı odasına gittiğimde önüme bir laptop koydu ve video açıp gitti.

"Merhaba Kuzey, ben Aysima. 9 sene sonra sana bir haber verebiliyorum. Babam, benden habersiz 'ajan nakil' uygulamasında işlemler yapmış ve Londra'da ki büyük üs akemediye kaydımı yaptırmış. Artık ömrümün sonuna kadar burada yaşayacağım...
Ve sana söylemem gereken birşey var. Aramızda ki mesafeler ne kadar olursa olsun ben seni seveceğim. Bunu sakın unutma" dedi ve elinin içine bir öpücük konduğu bana doğru üfledi. Zaten ardından ekran karardı.
Hayatımın dönüm noktası Aysima'nın beni bırakıp gitmesi ile olmuştu. Evet onu hala özlüyorum, unutamıyorum ama eskisi gibi de sevmiyorum. Onun için dönmediğim bir yaşın benden iradesiz olarak aktığı gördüm...

Sen benim çocukluk aşkımsın Aysima ama çocukluğum geçeli yıllar oldu...
Unuttum seni...
Bir daha hatırlamamak şartı ile...
Karşıma çıksan bu defa...
Arkadaşım olarak kalırsın...
Çünkü ben Rüya'ya aşığım...

Kuzey'in son sözü bakalım ileri ki bölümlerde anlamını kaybedecek mi?
Aysima ile herşeyin başladığını ve bittiğini bu bölümde anlayabiliriz. Final vermiş bir bölüm devam edecek mi bakalım? :))

Vote ve Yorumlarınızı eksik etmeyin 😊❤

DOKTORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin