"Ve şuan herkes benim gözümde birer suçlu, bunu kim yaptıysa hemen söylesin. Aksi halde kendim bulduğumda en yüksek feette çıkarak o kişiyi savunmasız bir şekilde aşağı atacağım"
"Evet".Birinin sadece birinin bir şey söylemesini istiyordum. Şuan karşımdaki ajanların hiçbirinden şüphelenmiyorum doğrusu. Sonuçta 15 yıllık dostlarım, tanıdığım kişiler.
Rehin aldığımız kişilerin bunun yapabilme olasılıkları yoktu. Başlarında Mert olmak üzere 3 kişi var.
O zaman bunu ajanlardan biri yaptı ama kim?"Sıla, bana herkesin adının olduğu bir liste getir ayrıyetten ulaşabildiğin bütün kamera kayıtlarını araştır".
"Tamam Kuzey" dedi Sıla. Oldukça tedbirli bir şekilde hareket ediyordu ve her baktığında ajanların gözünde o suçluluk duygusunu arıyordu.
Ve ben bu kızı iyiki sevmişim. Deniz'e abla bana kız kardeş olmuştu. Yeryüzünde nadir rastlanan kişiler arasındaydı.
Herkes dağılmış ve işinin başına dönmüştü ve benim içimi kemiren soru katil kimdi?
Olayın en başından beri düşünüyorum.
Hangi cahil onları öldürebilirdi ki ?
İçimden küfür ederek kan kusmaya çalışıyordum.Yanıma Mert gelince biran duraksadım.
"Bu olaylar ne dostum? Neler oluyor burada? " gözleri soru karmaşası içerisindeydi."Şekil ağda görüldüğü gibi".
"Bize kim ihanet edebilir ki, eminim rehinelerden biri olması imkansızdır. Geldiklerinde beri başlarından bir an bile ayrılmiyorum".
Bunu söylerken kendinden emin bir şekilde söyledi.Ben de sana inanıyorum Mert.
"Farkındayım kardeşim, ama merak etme en kısa zamanda bulacağız". Elime omzuna vurarak rahatlamasını sağladım."Yanında kalabilirim, istersen"?
"Hayır gerek yok , sen şu itlerle bir konuşsana Rüya'yı en son nerede görmüşler,hangi yol üzerinden ilerliyormuşlar.. bunların hepsini öğrenmeye çalış Mert".....
"Kuzey"!
Sınırda ilerlerken Sılanın seslenmesiyle oturduğum koltukta gerildim.
Elimle yan tarafımı vurarak oturmasını istedim.
Oturdu."Kamera kayıtlarını buldum, isim dosyası da tamam".
"Peki izlediysen bir şeyler yakalabildin mi?".Kafasını karşıda bulunan projeksiyon tarafından yansıtılan 3 boyutlu görüntülere çevirdi. Gözlerimi biraz oralarda oyaladı.
"Evet Sıla ".
"Mahmut. Suriyeli Mahmut".
"Emin misin açsana şu görüntüleri".Eli hemen tabletin dokunmatik olan tuşlarına gitti.
Birkaç dosyayı açtıktan sonra görüntüler hareket etmeye başladı.
13:43.
Pilotların olduğu bölüme ilerleyen birisi. Arkasına dönük olduğu için yüzü tam olarak secilemiyor.
14:02
Mahmut'un pilotların yanından çıkışı."Neden böyle birşey yapsın ki bu çocuk".
"Sıla o çocuğu hemen buraya getirmeni istiyorum".Derin bir nefes alarak yanımdan uzaklaştı.
Mahmut? Suriyeli Mahmut? Neden böyle bir şey yapmış olabilir ki ?.....
Fatma'dan
"Mahmut, anladın beni dimi. Eğer bunu yaparsan döndüğümüzde maddi açıdan yani senin anlayacağın şekilde paran olacak"."Ben ama öldüreceğim onları günah bu".
"Hayır hayır Mahmut sakın öyle bir düşünceye kapılma. Onlar senin yerini aldı o rütbeye sen yükselecektin ama o ikisi senin yerini aldı.Anladin dimi"."Evet onlar kötü".
"Al şunu kimseye görünmeden bitir şu işi".
"Tamam".
Verdiğim çakı ile hızlıca odadan çıktı. Gerizekalı.Demek ki Kuzey Bey'in hoşlandığı kızı kurtaracağız ha. Dünyada en son yapacağım şeyler arasında bile olmaz.Bu zamana kadar ona olan duygularımı tam olarak yansıttığımı düşünüyorum.
Ve ben de Fatma isem o kızın bulunmamasını için elimden geleni ardıma koymayacağım.Kahve makinasına doğru yürümeye başladım.
Yaptığım kahveden bir yudum aldım. Şekerli...
Umarım Kuzeyle gelecek günlerimizi şeker edasıyla yaşayacaktık.
Ta ki Rüya'yı ona unutturana kadar..Biliyorum bu bölüm epeyce bir kısa oldu ama diğer bölümleri çok uzun yazmaya çalışacağım.Tabi yapabilirsem.
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin ☺☺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOKTORUM
ChickLitYorumlar üslup çerçevesinde olursa sevinirim. Depo'dan çıkmış, bize yardım eden güneş ışığının eşliğinde hilal şeklini almıştık. Herkes tek dizinin üstüne çökmüş, diğer dizinin üstüne ise silahını göz hizasından ayırmamak sureti ile tetikte bekliyor...