"Rüya.Sen i-iyimisin"?
Ellerim saçlarında gezinirken hasret kalmışçasına bakışıyorduk.
Uzun zaman sonra tekrar birleşmiştik.
"Ben iyiyim merak etme. Gitmeden sana birşeyler söylemem gerekiyor"."Nereye gidiyorsun"?
Gülümsedi. Elleriyle epey bir zamandır kesmediğim sakallarımı okşuyordu.
Narince...
Beni huzurlu hissettiriyordu. Yanağıma küçük bir buse kondurdu.
"Kendine dikkat et . Yakınında çok tehlikeli kişiler var".
"Anlamadım.Hey! Nereye. Rüya bekle beni"..Ve gitti.
---
Terle uyanmış olduğum yataktan aniden doğruldum.Bu bir kabus bu rüya mı tartışılırdı.Başımı soğuk duvarla temas ettirince düşünmeye başladım.
Hatırladığım kadarıyla dikkat etmemi istiyordu. Rüyamda bile Rüya var. Biraz kıkırdadım bunu düşününce.
Uzak duracağım kişiler vardır elbette lakin bu kişilerin bana olan uzaklıkları konusunda endişeliyim. Eskiden sadece öldürdüğüm kişilerin yakınları bana düşman kesilirdi ama şuan ki duruma bakılırsa burnumun dibinde gezen düşman-düşmanlar vardı.
Dün Mahmut'la konuşmam gerekiyordu fakat kendimi çok yorgun hissettiğim için bunun Mert ile ilgilenmesini istemiştim.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dün incelemeye fırsatım olmadığı isim dosyasına doğru ilerledim.
Jete bindiğim andaki yüzleştiğim kişilerin daha toplam mevcudun yarısı olduğunu biliyordum.
Peki diğer yarısında görmediklerimin arasında kimler vardı.Parmağımla isimlerin alt taraflarını çizer gibi hareket ettiriyordum.
Necla Kaçar
Aydın Doğan
Fikret Hakan
....
Fatma Atan.
Dur bi dakika. Fatma mı?
Bu kızın burada ne işi vardı?Sabah sabah daha fazla sinirlenmemek için kendimi mutfak bölümüne ittim.
Rüya'nın şuan neler yapmakta olduğu aklıma geldi. Acaba yaşıyormuydu?
Bu sinir bozucu soruyu aklımın en derin köşesine attım. Oradan bir daha çıkarmamak üzere...Beceriksizce kırmış olduğum yumurtaları pişirmeye çalışıyordum. Yumurtaları asla kıramazdım. Bu işte bir sorun vardı. Yapabildiğim onca yemek vardı ama bu yumurta pişirme konusunda lanetlenmiş gibiydim.
Uzun uğraşlar sonucu karşımdaki kabuklu yumurtaları pişirmekten vazgeçtim.
"Yardım ister misin?
Arkamı döndüğümde Fatma ile karşılaştım. Hayır hayır bu kadar tesadüf fazla idi."Gerek yok" diyerek gözlerimi devirdim, derin nefes alarak buzdolabından yiyecek başka birşeyler aramaya başladım.
Domates,peynir, zeytin, meyve suyu gibi...
Hepsini mutfakta bulunan masaya dizdim tam oturmuşken çatal almadığım aklıma geldi.
Arkamı hızla dönmek isterken Fatma ile tekrardan karşılaştım.Oturduğum sandalyede geriye yaslanarak onu izledim.
Çekmeceden çatal aldı ve yanıma geldi.
"Al bakalım".
Gülümseyerek söyledi ve tam karşıma oturdu.
Bahsettiğim gibi her hareketi bana rahatsızlık veriyordu. Çok çok itici bir kızdı.Ben kahvaltımı yaparken onun varlığını görmezden gelerek tadını çıkarıyordum.
"Katili buldunuz mu bari"?
İşaret parmağı ile masanın üzerinde ritim tutuyordu. Diğer boşta kalan elini ise çenesinin altına dayamış bir şekilde bana sırıtarak bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOKTORUM
ChickLitYorumlar üslup çerçevesinde olursa sevinirim. Depo'dan çıkmış, bize yardım eden güneş ışığının eşliğinde hilal şeklini almıştık. Herkes tek dizinin üstüne çökmüş, diğer dizinin üstüne ise silahını göz hizasından ayırmamak sureti ile tetikte bekliyor...