Hava kararmıştı, arabasına doğru ilerlerken Kuzey'in aklını karıştıran ve huzursuz eden birçok şey vardı.
Bu yeni gelen kız....İlk önce Mert ile yakınlaşması ve ardından ameliyat çıkışında ilerlerken bir anda Doğu ile muhabbet etmesi oldukça garibine gitmişti.
Mert'in ona o gözle bakmayacağında emin olsa bile o Doğu hayvanın elinde bir oyuncak olarak kullanılması kaçınılmazdı.
Hırkasını biraz daha düzeltip otoparka giriş yapmışken dikkatini çeken birkaç konuşma onu meraklandırmıştı.
Dinlemeyi koyulup otopark sırasının başında olanları izlemeye başlamıştı.
Kendi kendine derin bir nefes verirken karşındakilerin Rüya ve Doğu olduğunu görünce bir an huzursuz oldu.
Gözlerini kırpmadan onları izlerken birkaç şey kafasını karıştırmıştı. Bu saate üstelik burada ne işleri olabilirdi ki?
Doğu omuzlarından kavrayıp biran onu çekince yutkunma hissi ile zorla dahi olsa yutkundu. Birşey vardı...
Rüya onunla 2-3 saat önce gülerek konuşmuşken şimdi o mavi gözleri neden öyleydi? Gözleri, sokak lambalarının etkisiyle parlıyordu ve bu parlama gittikçe artıyordu. Çünkü... çünkü Rüya ağlıyordu.
Her zaman söylediği şeylerin başına gelmesinden rahatsız olan Kuzey, daha kötü durumlar olmaması düşüncesiyle kendini rahatlatıyordu.
Omuzlarında duran eller birden çekilirken Doğu yürümeye başlamış Rüya ise zoraki adımlarla o adamı takip ediyordu.
Acaba kötü birşey mı yapacak derken, 'o kızdan banane' diyerek kendini huzursuz durumdan kurtardı.
Onların gözden kayboluşunu izlerken, gittiklerinden emin olup kendi arabasına binerek yola çıkmıştı.
Parmakları direksiyonda ritim tutarken beynindeki uyuşukluk, kalbindeki farklı bir duygu gittikçe artıyordu ve bu şeyleri yaşamasının tek sebebi, Doğu'nun zorla! Rüya'yı almasıydı. İçindeki tek duygu endişe idi.
Hızla elini saçlarının arasından geçirerek gittiği taraftan tam tersi tarafa saparak arabayı Doğu'nun evine sürmeye başladı. Çünkü başka türlü rahat bir nefes alamayacak idi.Durduğu arabadan inmesi isteyen Doğu başının ağrımasını yok sayarak geldiği villasına doğru Rüya ile ilerliyordu.
Şuan belki iradesi dışında gerçekleştiriyordu yaptıklarını fakat bu zorla 'adam alıkoyama' ya girip suç işlemesini yokta saydırmıyordu.
Kız onu takip etmek istemese bile zorla direniyordu ayakları.
"Doğu, lütfen... lütfen bırak" demişti kız ona.
Arabada geldiğinden beri aynı şeyleri tekrarlayıp durması sinirlerinin hat safhaya getirmesi artık, kıza birşey yapmamak için kendini zor tutmasına yaramıyordu ama az sonra yaşayacağı unutulmaz anları düşünüp kendini sakinleştirmeye çalıştı.
Ayakta zor durması dengesini kaybedip yere düşmesini sağladı. Eliyle yüzünü sıvazlayıp ayağa kalkmaya çalışsada bir türlü başaramadı.
Kıza bakmadan 'gel' işareti yaparak onu bu durumdan kurtarmasını istedi.Kız onun düştüğünü fırsat bilip arasındaki mesafeyide araya katıp hızla büyük, siyah demirleri olan kapıya koşmaya çalıştı.
Kapıyı açmaya denedi fakat başarılı olmadı çünkü kapının özel bir güvenlik sistemi vardı. Hızla gözlerini etrafta gezdirip kaçacağı yer arıyordu. İlerideki fazla uzun olmayan duvara doğru koşmak isterken, kolunun sıkılmasıyla ağzından bir inilti çıktı.
Gözleri o adamın gözünü delerken adam onu çoktan koluyla sürüklemeye başlamış villaya doğru ilerliyordu. Kız o an anladı ki bu adam ona sadece kahve sunmayacak daha farklı birşeyler...
İstemedi, cümlenin sonunu getirmek istedi çünkü onun demotive ederek savunmasız bırakacaktı.
"Bırak da gideyim" dokunaklı çıkan sesi adamı bir gram etkilememişti, çünkü aklı hala az sonra yaşayacakları o kusursuz anlardaydı.
Kız bir anda kolunu çekerek Doğu'yu sinirlendirdi. Kan çanağına dönmüş olan gözlerini kızın bedeninde getirdi ve daha ateşli olması için hemen arkasında bulunan havuza ittirdi.
Kız, mavi gözlerinin içine su kaçmasıyla yumruk yaptığı elleriyle gözlerine baskıda bulunuyordu. Elbisesi suyun yüzeyini kaplamış, yüzü makyajdan arınmış daha..masum duruyordu.
Erkeğin hormonları o işi düşünüp daha da istekli hale gelmişti.
Kızın ona delicesine bağırmasını yok sayarak elini ona uzattı.
Kızın o eli tutacağından emin iken, kız yüzerek havuzun başındaki merdivenlerden çıkmıştı. Adam için sorun yoktu. Her halükarda o kız oradan çıkacaktı, gözleri bedenine su yüzünden yapışmış elbisesine giderken kızın bütün kıvrımları ortaya çıkmıştı. Enfes! Diyerek dudaklarını yaladı. Yavaş yavaş çıktığı sarhoşluk etkisinden hızlı adımlarla gidip kızın kolunu kavradı. Artık dengesini az buçuk kontrol edebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOKTORUM
ChickLitYorumlar üslup çerçevesinde olursa sevinirim. Depo'dan çıkmış, bize yardım eden güneş ışığının eşliğinde hilal şeklini almıştık. Herkes tek dizinin üstüne çökmüş, diğer dizinin üstüne ise silahını göz hizasından ayırmamak sureti ile tetikte bekliyor...