Kasr-î Kays

536 27 0
                                    


 Kays'ın annesi Saffia, Leylâ ile tanışmak istedi diye Leylâ Kasr-î Kays sarayına geldi. Çok heyecanlıydı. Hayatında ilk defa gördüğü bir sarayın içini şaşkın bakışlarıyla mimarisini bir bir inceledi. Bu güne kadar görmediği her şeye hayran kaldı. Kendi yaşantısı ile saraydaki yaşantıyı kıyasladı. Dağlar kadar fark vardı. Kendinde bir eziklik hissetti. 'Acaba şahın oğlunu sevmekle bir hata mı yaptım?' Biraz sıkılır gibi oldu. Nedime onu misafir odasına aldı. Odanın içi yasemin kokusu hâkimdi. Hanımına, ''Leylâ'nın geldiğini'' haber verdi. Hanımı da ''onu içeriye al'' dedi. 

       Saffia Sultan kıskanç bir kadındı. Acem halısı ile örtülü divanda oturuyordu. Kapıda oğlunu bir kız ile birlikte gördü. Elinde olmadan kızı kıskandı. Tebessümle onları hoş karşıladı. Leylâ'ya güler yüzle... ''Hoş geldin!'' dedi. Leylâ'da teşekkür etti. Saffia Sultan elini Leylâ'ya doğru uzattı. Leylâ'da elini öperek ona saygısını gösterdi. Saffia Sultan, Leylâ ile konuşmak için kendine biraz daha yakın oturmasını istedi.

       Beyaz tenli sultanlara has giyimiyle insanı kıskandıracak kadar boynundaki paha biçilmez üç sıralı ve kulaklarındaki akmalı inciler, sağ elinin işaret parmağındaki pırlanta yüzük ile göz kamaştırıyordu. Kays güzelliğini annesinden almış olmalı ki Saffia Sultan gerçekten güzel ve kibardı. 

       Leylâ, özel günlerinde giydiği etek ucu dantelli nar çiçekli beyaz elbisesiyle göz alıcıydı. Davet üzerine buraya gelmişti. Yine de Saffia Sultan'ın karşısında çok heyecanlıydı. Çünkü hayatında ilk defa sarayda bir Sultan'ın karşısındaydı. Ne söyleyecek diye merak ediyordu.

       Şık giyimli iki nedime, ayakta el pençe(1) divan duruyordu. Sultan bir fincan Yemen kahvesi getirmesi için nedimeye emretti. Diğer nedime ise Sultan'ın başka istekleri için emir bekliyordu. Nedimenin dışarı çıkması için el işareti yaptı. Artık Saffia Sultan Leylâ ile baş başaydı...

       ''Oğlum Kays senin hakkında o kadar güzel şeyler söyledi ki doğrusu bende seni merak ettim. Hem seni görmek hem de ailen hakkında bilgi almak için seni buraya davet ettim.''

   (1) el pençe  :   Emirlere hazır beklemek.

Leylâ sesini alçaltarak nezaketle teşekkür etti...

        ''Onun için buradayım'' dedi.

Saffia Sultan kahvesinden birer yudum aldıktan sonra kaldığı yerden sorularına devam etti, ve...

       ''Bana kendinden ve ailenden bahset!''

       ''Daha yeni on yedi yaşına girdim. Fakir bir aile kızıyım. Annem ile küçük bir evde yaşıyoruz. Tahıl tüccarlığı yapan babam Ameer Sarwar, ben daha üç yaşındayken ölmüş. Kasabanın sayılı zenginlerinden olan ailemiz, büyük bir konakta yaşadığımızı annem bana anlatmıştı.''

       ''Leylâ! Biz kadın kadınayız. Yüzünü görmek için peçeyi açar mısın?''

Leylâ, nazikçe ''evet'' der gibi başını salladıktan sonra yüzünü açtı.

       Leylâ yüzünü açtığında sırtı Kays'a doğru dönüktü. Kays annesinin isteği üzerine odadan çıkarken Leylâ'nın yüzünü görebilir miyim diye arkasından dönüp baktıysa da Leyla'nın açık yüzünü göremedi. Çünkü Leylâ'nın sırtı ona dönüktü.

Saffia Sultan Leylâ'nın yüzüne, uzun siyah saçlarına, kaşlarına, yeşil gözlerine ince uzun sürmeli kirpiklerine baktı. 'Zarif ve güzel bir kız' diye içinden geçirdi. Hatta gözlerinin güzelliğinden adeta kıskandı. Oğluna hak verirken kıskançlığını da hiç belli etmedi. Kays sütannesi Aliyya'yı sevdiği an bile oğlunu sütannesinden kıskanırdı...

       ''Doğruyu söylemek gerekirse sen çok güzel ve kibar bir kızsın. Seni sevdim. Oğlumun mutlu olması, bizleri de mutlu eder. Oğlum Kays daha çok genç, bir anne olarak onun hayal kırıklığına düşüp üzülmesini istemem. Senin de ilerde üzülmemen için aranızdaki bu ilişkiyi çok iyi düşünmelisin! Bu yüzden annen ile konuşmak istiyorum.''

       Leylâ, kendine yapılan bu hitap şeklini hiç beğenmediği halde yine de Saffia Sultan'a karşı hiç cevap vermedi. Hatta tahmin etmediği kadar hayal kırıklığına düştü. Çok üzgün olarak saraydan ayrıldı. ''Bu ilişkiyi iyi düşünmelisin.'' Ne demek istemişti? Eve gidinceye kadar yolda hep bu kelimeyi düşündü. Bir kere oğlu kalbini fethetmiş, evin kapısından içeri girdiği an annesi kızının dalgın olduğunu fark etti...

       ''Leylâ! Seni düşünceli gördüm. Annene anlatmak ister misin?''

       ''Anne! Sana öyle geliyor. Sıcak havadan olacak ki biraz etkilendim.''

       Saffia Sultan'ın söyledikleri yutulur gibi değildi. Leylâ'nın canını bayağı sıktı. Daha sarayın kapısından içeri girmeden huzursuz olmuştu. O gece sabaha kadar doğru dürüst uyuyamadı. Kays üzülmesin diye annesi Saffia Sultan'ın söylediklerini ona söylemek istemedi. Oysa Kays geceleri yatağa girdikten sonra derin hülyalara dalar, 'Leylâ ile buluştuğumda ona karşı olan duygularımı söylemeliyim' diye heyecanını yenmek için kendine cesaret veriyordu..

Kitabın tüm hakları saklıdır. ------------------ Lütfen yorum yapınız!


Herkes Bir Bedel Ödeyecek (KITAP BITTI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin