Nadima, namazında niyazında muhafazakâr bir kadındı. Bu yüzden Leylâ on yedi yaşına girdiği halde yalnız başına evden dışarı çıkamadı. Ta ki kız arkadaşı Rabia ile birlikte şölene gidinceye kadar. Kays ile tanıştığı gün ona gönlünü kaptırmış hayatına renk katmıştı. Gece gündüz hayalini süsleyen Kays'ı görmek için artık evde kalmak istemiyordu.
Kızının bu günlerde pek mutlu gören annesi, kızının evde kalmak istemediğinin farkındaydı. 'Şölene gitsin diye ona izin verdim. Doğrumu yaptım bilmiyorum. Şimdi de dışarı çıkmak için benden izin istiyor.'
''Kızım dün dışarı çıktın. Bugün de nereye gidiyorsun?''
Leylâ beklemediği bu soru karşısında afalladı. Bu güne kadar annesine hiç yalan söylememişti. Yine de öyle yaptı...
''Anne! Daha önce sana söylediğimi sanıyordum. Kabir El Zahit'in kızı Rabia hasta, nasıl oldu diye merak ediyorum. Rabia'nın hastalığı söz konusu olunca Nadima, hasta ziyareti için kızına hak verdi...
''Bekle! Ben de seninle geleyim...''
Leylâ, Rabia'yı sorduktan sonra Kays ile görüşmeye gidecekti. Şimdilik annesinden gizliyordu. Bu yüzden annesinin gelmesini istemedi...
''Anne! Ateşteki yemeği unutuyorsun galiba!''
''Tamam! Tamam! Benden de Rabia'ya geçmiş olsun de! Annesi Selma'ya da selam söyle!''
''Sen hiç merak etme! Söylerim anneciğim.''
Leylâ derin bir nefes aldı. Rahatlamıştı. Kays'ın beklemesini ve ona karşı yalancı duruma düşmek istemiyordu. Bu yüzden Leylâ, Rabia'nın hastalığını bahane ederek annesinden izin istedi.
Nadima, ''bana öyle geliyor ki kızım dışarı çıkmak için sanki Rabia'yı bahane ediyor, daha geçen gün onun yanına gitti. Doğrusu ben de Rabia'yı merak ettim. Leylâ daha eve dönmeden kızı bi sorayım'' diye evlerine kadar gitti. Leylâ oradan az önce ayrılmıştı. Şaşırdı ama hiç bozuntuya vermedi. Rabia, annesi Kevser'in hal hatırını sordu. Rabia...
''Sağ olsun Leylâ bugün yine beni sormaya geldi.''
''Biliyorum. Onun için benden izin aldı. Seni çok seviyor. İyi birer arkadaş olduğunuzu bildiğim için ona izin verdim.''
''Ben de Leylâ'yı severim. Benim için çok değerlidir.''
Leylâ tanıştığı genç delikanlıdan Rabia'ya hiç söz etmedi. 'Belki ağzından kaçırır annesine söyler' diye şimdilik bilmesini istemiyordu.
Rabia, farkında olmadan Nadima teyzeye...
''Leylâ fazla oturmadı. Beni sordu gitti'' deyince...
Nadima, içinden 'herhalde eve dönmüştür' diye umursamadı. Eve vardığında Leylâ yoktu. İçine kurt düştü. 'İnşallah beni üzecek bir şey yapmaz' diye tedirgin olmaya başladı. Oysa Leylâ, Kays ile buluşmuş bahçede geziniyorlardı. Annesi onu merak etti. Eve geldiğinde...
''Kızım! Bu günlerde seni mutlu hatta pek neşeli görüyorum.''
Genç bir delikanlıyı sevdiğini daha önceden annesine söylemek istemediği için Leylâ'nın yüzündeki ifade birden değişti. Çünkü Kays'ı daha iyi tanımak istiyordu. Onun için annesinden gizlemişti. Kendisi Kays'ı, Kays da onu sevdiğinden emin olmuş, başkasından duyacağına kendi ağzından annesine söylemenin tam zamanı diye düşündü...
![](https://img.wattpad.com/cover/74538569-288-k794113.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herkes Bir Bedel Ödeyecek (KITAP BITTI)
RomantizmSevgi kelimesi hiç de yabancı değil bizlere... Bunu herkes çok iyi bilir. Hakkında çok şeyler yazıldı, söylendi... Duygularımı nasıl anlatabilirim diye, ben de bir kaç cümle içimden geldiği gibi ilave etmeden yapamadım. Sevgi, insan...