Bir hafta geçmesine rağmen sadece Bayan Meggi'den ilk aşama derslerini almaya devam ediyorlardı bir ay boyunca sadece hayatta kalmaya ve doğayla bir bütün olmaya çalışacaklardı. Derslerde takımlar bir arada kalmak kaydıyla kimse bir diğeriyle karşılaşamıyor, görüşemiyor ve konuşamıyordu; bu durum elbette ki öğrencilerin aleyhine bir sonuç doğuruyordu, ancak saklaması gereken çok büyük bir sırrı olan Grei durumdan bir hayli memnundu.
Bugün seferki mekan bir adalar topluluğuydu. Büyüklü küçüklü 14 adanın bulunduğu bu yere her takım farklı bir adaya düşecek şekilde iki sınıf öğrenci; yani 12 farklı takım, yani 60 farklı efsuncuyu adaya bırakmışlardı. Hikari elbette ki örğencilerinin güvenliğini önemseyen bir okuldu; kara loncalara karşı daima tetikteydi ancak bunun dışında hemen hiç bir tehlikede araya girmiyor sadece gözlemlemekle yetiniyorlardı. Bir öğrencinin gerçek gücünün ve potansiyelinin tehlikelere verdiği tepkilerle ölçülebileceğine inanıyorlardı.
Anka takımı adaya ayak bastığında henüz güneş tepeye varmamış, kavurucu sıcaklık kumları tam olarak ısıtmamıştı. Diğer tüm takımlar gibi Ankalar da bu durumu avantajlarına kullanmak ve öğlen olmadan hem gölge, hemde serin bir sığınak oluşturmak için çalışmalara başladılar ve ayrıca içme suyu ihtiyaclarını gidermek böyle bir mekanda hayati bir önem taşımaktaydı zira derslerin ne kadar süreceği yahut ne zaman biteceği hakkında hiç bir zaman önceden bilgi verilmezdi. Hemen işe koyuldular.
Sina efsun bilen tek Anka olarak hemen liderliği üstlenip emirler yağdırmaya başladı. " Önce sığınak için zaten gölge olan ve temizlemesi uzun sürmeyecek bir alan bulmalıyız; daha sonra kap oluşturmak için killi toprağa ya da en azından kumdan daha nemli bir toprağa ihtiyacımız var ki yaptığımız kaplarla denizden su çekip tuzdan ayrıştıralım ve içebilelim. Anlaşıldıysa Kairu sen toprak ara, Leia benimle kalacak, Grei ve Aoda sığınak için yer bulup 4 metre karelik bir alanı temizleyecek. Tamam mı ? " Bu söyledikleri elbette ki çok mantıklı, akılcı ve hayatta kalmaları için gerekli sözlerdi ama asla yapıcı değillerdi. Efsun bilmesini avantajına kullanıp takım içerisinde kendini öne çıkarıyordu; ve bu durum ona hiç bir iş vermemesine rağmen Leia'nın dahi hoşuna gitmiyordu keza Leia her ne kadar süslü ve çıt kırıldım görünse de her şeyi başarabileceğine inanan ve takımla birlikte hareket etmeyi seven birisiydi. Bu yüzden olsa gerek herkesin bir süredir rahatsız olduğu bu duruma ilk o itiraz etti...
Leia: Bir dakika, ben ne yapacağım?
Sina: Sen benimlesin işte.
Leia: Yani?
Sina: Bırak işte erkekler yapsınlar.
Leia: Bence de. Sen liderlikten anlamıyorsun " Bırak erkekler yapsınlar.".
Sina: Aa iyilik de yaramıyor.
Grei: Durun bi kızlar bi dinleyin. Sina, söylediklerin çok mantıklı şeyler ama emir verir gibi söylediğin için bizi rahatsız ediyor. Ayrıca Leia büyük bi kız bence kendi başının çaresine bakabilir onu kenarda tutmana gerek yok.
Aoda: Ben temizlik yapmayı sorun etmiyorum ama birlikte yapsak daha kolay ve çabuk biter.
Kairu: Ayrıca ben tek başıma gitmek istemiyorum. Tamam doğal tip bir efsuncuyum ama henüz efsun yapamıyorum. Açıkçası korkuyorum.
Sina: E nasıl yapacağız o zaman 2 saate kalmaz buralar cehennem sıcağına döner ve biz de susuzluktan hareket edemeyecek kadar güçsüz düşeriz.
Grei: Bize de öğret.
Sina: Neyi?
Grei:Efsun yapmayı tabiki. Bildiğin her şeyi öğretmeni istemiyoruz sadece yapmamız gereken efsunları. Mesela Aoda ile bana ağaçlara şekil vermeyi öğret, Kairu ile Leia'ya topraktan kap yapmayı öğret, sen de suyu ayrıştırırsın ve böylece herkes bir şey yapmış olur.
Sina:O kadar kolay mı sanıyorsunuz. Sayısız denemelerle ulaşabileceğiniz yetenekleri 5 dakika da öğretmemi mi bekliyorsunuz.
Grei: Sen beş dakika da yapabileceğini yap ve bize anlat lütfen. Daha sonrasında kendi payını başaramayan birisi olsa bile ben onun başarmasını bekleme taraftarıyım.
Aoda: Nasıl yani mesela Kairu kap yapamazsa su içmeden onu mu bekleyeceğiz? Ya hiç yapamazsa?
Grei: Bu bir hayatta kalma sınavı değil mi? Eminim ilerde Kairu'ya bel bağlayacağımız hayatlarımızın onun ellerinde olacağı zamanlar gelecektir. Neden şimdiden alıştırmasını yapmayalım ki. Ayrıca hem Hikari tarafından izleniyoruz hem de yanımızda Sina var. Durum çok tehlikeli bir hal alırsa Sina bizi kurtarır nasılsa değil mi Sina?
Sina: Siz istediniz. Bana uyar.
