Gölge bir yere oturan diğer dört Anka'nın karşısına geçip yavaş yavaş anlatmaya başladı Sina. Bedel nedir? Neden dönüşüm sonunda oluşacak madde ya da obje ile benzerlik taşımalı ve nasıl seçilir? Anlatım sırasında herkes anlamış gibi kafa sallasa da uygulamanın çok farklı olacağının farkında olan Sina herkesin bedel seçebileceğinden emin olmak için tek tek denemelerini istedi. Bazıları ilk seferinde başarısız olsalar da ikinci ya da üçüncü seferde hemen hepsi bedel seçmeyi öğrendi. Ardından obje özellikleri, materyal yapısı ve miktarı hakkında uzun uzun örnekler vererek anlattı. Dönüşüm sonunda ortaya çıkacak yeni madde ya da obje için yer seçmeyi; bunun kurallarını, sınırlarını, dönüştürülecek şeyin nasıl hayal edileceğini ve aura'nın nasıl yönlendirileceğini. Temel olan her şeyi anlatmıştı Sina; artık sıra basit dönüşümleri denemeye gelmişti; ilk deneyen Leia olmak istedi. Eğer başarırsa dikkatleri üstüne toplamış olacaktı. Sina'nın verdiği çubuğu bir küpe dönüştürmesi gerekiyordu. Bedel olarak çubuğu seçip yere bıraktı, daha sonra Simsiyah bir alan hayal etti, o alanda bir tek o çubuk vardı ve boşlukta süzülüyordu çubuğa o siyah alanda tam anlamıyla Nur'a benzeyen o bembeyaz, hayat dolu ışıktan ekledi ve çubuğun ağacının oyun hamuru gibi yumuşamasını hayal etti daha sonrasında ise boyuna kısalıp enine genişlemesini, kalın bir silindire dönüşen ağacın kenarlarını da düzeltmesiyle her şey tamamlanacaktı. Başarmıştı ağaç o siyah alanda tam bir küp şekline ulaşmış Leia'nın görevi tamamlanmıştı. Gözlerini açtığında herkes şaşkınlık içerisinde ona bakıyordu ortaya çıkan şekil geometrinin hiç bir kuralına uymuyordu. Yaptığı objeyi gördüğünde yüzü asılan Leia'ya moral veren ilk kişi Sina oldu; "Bence çok yaklaştın,çubuğun ilk halini hatırla ve bir de şimdiki haline bak. Şekillendirmeyi başarman bile ilk denemen için çok büyük bir ilerleme. " dedi. Leia bu sözlerden pek etkilenmese de teşekkür edip yerine oturdu.
Aoda ilk denemesinde ve ikinci denemesinde de şekil veremedi; sorun aurasını kullanmamasıydı, diğerlerine nazaran karanlık ve korkutucu bir aurası olan Aoda içindeki o kara enerjiyi hiç kabullenememiş ve hiç bir zaman hissetmeye çalışmamıştı. Bunun yerine her seferinde aurasını daha da derinlere gömmeye daha da ulaşılamaz yerlere saklamayı denemişti bilinçsizce; bu yüzden olsa gerek ki objelere katamıyordu enerjisini.Farkına vardığı bu sorunu anlatıp yerine oturdu. Grei'in sırası gelmişti ancak Grei dönüşüm yapacak olursa diğerlerinin süpheleneceğinden korkarak zaman kazanmak için Kairu'ya devretti sırasını. Kairu doğal tip bir efsuncuydu ve inanılmaz derecede güzel bir küp ortaya çıkarmış, üzerine desenler bile işlemişti. Mutluluktan havalara uçan Kairu yaptığı küpü Sina'ya hediye ettikten sonra yerine oturdu. Bu sırada Grei Bir şeyler düşünememişti; ayağa kalktı ve yerine geçti ne yapacağı hakkında en ufak bir fikri yoktu kaptan ona sadece bloklamayı öğretmişti Efsun yapma hakkında en ufak fikri bile yoktu...
