notbook

434 48 2
                                    

    Sina'nın bu sözü ortamda garip bir sessizliğe neden olmuştu. Grei gözlerini uzaklara dikip iç çekince Sina konuşmasına devam etti;

Sina: Yapamaz, çünkü hala seviyor.

Aoda: Saçmalamayın bir yıl olmuş abi, aklına bile gelmiyordu bir zamanlar. 

Leia: Aklına gelmemesi artık sevmediğini göstermez.
Kairu: Grei her şeyin üstesinden gelebiliyor da kalbine mi söz geçiremiyor, güldürmeyin beni, değil mi Grei bir şey söylesene.

Sina: Bir keresinde ağabeyim elim kesildiğinde elime pansuman yapmış ve güzelce sarmıştı. Ben ona acıdığını söyledikçe o bana " Bu daha ne ki" deyip duruyordu. Ardından bir konuşma yaptı ve bu yaşıma kadar kelimesi kelimesine aklımda kaldı o konuşma, Dedi ki; "Fiziksel yaraların iyileşmesi kolaydır Sina, ilaç sürüp bir de sardın mı çabucak iyileşir, farkına bile varmazsın. Üstelik bu ilacı nereye gitsen bulabilirsin, her hastahanede, eczanede, hatta her evde bulunabilir. Ama asıl iyileşmesi zor olan yaralar kalbindeki yaralardır, gözle görülmezler senden başkası bilmez orada olduğunu; ve ilacını da ancak belirli bir kişiden alabilirsin, ancak o kişinin de sana ilacı vermeye razı olması gerek. " 

Kairu: Senin bu abin sizin ailenin Grei'i değil mi? Adam süpermen yahu.

Sina: Cıvıtma bir kere de, dahası var. Sonra ben sormuştum ağabeyime " Kalpteki yaranın ilacı nedir abi?" gülüp bana sıkıca sarıldı ve kulağıma  söyledi " Sevgidir abim benim, sevgi..." 
Aoda: Kairu'ya tamamen katılıyorum. Cidden müthiş laf etmiş adam. 

Leia: Grei, sen ne diyorsun bu konuda.

Grei: Ben uzak kalmasını istiyorum, bir kere sevmiş olduğum birinden -ki bu herhangi birisi, bir arkadaş, bir dost, hatta bir hayvan- nefret edemiyorum arkadaş, bana yanlış geliyor. Betsy'yi artık sevmiyorum, onu o garda öyle gördüğüm andan itibaren sevmiyorum, yanımda olmasını kat'iyen istemiyorum, ama ondan nefret de edemiyorum.

Malikah: İşin kötüsü, bunu o da biliyor.

Grei: Ne demek istiyorsun? 

Malikah: Baksana şu haline, hala iyilik düşünüyorsun, tüm güç sendeyken de karşındakindeyken de merhametli olabiliyorsun. Böyle erkek kaçırılır mı? 

Grei: Abartmayın siz de. Her neyse Prensesim ne yapmak isterler acaba? Onun emirlerine uyacağımızı bilmelerini isterim. 

     Sina Grei'in Malikah'ı uzaklaştırıp, kendini yücelten bu cümlesi karşısında inanılmaz neşeyle dolmuş  ve ona delici kazanmışlık bakışları atarak " Gelin bakalım kölelerim, şimdi Hikari'ye dönüp notbook izliyoruz..." dedi. Notbook sözünü duyan Ankalar hep bir ağızdn " Yine mi yaaa!" diyerek isyan etseler de  bugün onun günüydü, haftanın geri kalan altı günü gibi; ne isterse olacaktı, aynı malikah'ın onları Hikari'ye götürmesi gibi... 

ŞamanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin