Grei şaşkınlığını üstünden atamadan Kaptan Gibs konuşmayı başlatmıştı bile:
-- Sizin varlığınızı öğrenmemeli kimseler. Daha hazır değilsiniz.
-Neden ki? Neyim ben? Ne tip olduğumu bile bilmiyorum daha bütün dedikleriniz geçekleşti. Tüm tiplere mensup olmak mümkün mü ki? Ayrıca neden Efendim diye hitap ediyorsunuz bana? Daha ordu mensubu bile değilim.
--Şamanlar bütün efsun tiplerinde uzmanlaşabilir; ayrıca siz Efsun ilminin kurucusu ilk şaman Erwin hazretlerinin reankarnesisiniz. Bu sizi hepimizin üstünde bir makama koyar Efendim.
-Hak etmediğim bir makam istemiyorum. Ben daha efsun kullanarak kağıttan gemi yapamıyorum.
--Zamanı geldiğinde denizleri dondurabilecek, sudan ağaçlar büyütüp o ağaçlardan göz açıp kapayıncaya kadar koca bir filo üretebileceksiniz Efendim.
-Nasıl yani? Hala anlam veremiyorum. Nasıl olur?
--Siz şimdilik bunları düşünmeyin. Bu sırrı hayatınız pahasına saklamalısınız. Yoksa sizi öldürmekle kalmaz gelecekteki reankarneleri önlemek için kan bağınız olan herkesi hatta tanıdığınız ve iletişime geçtiğiniz herkesi öldürürler.
-Kara loncalar mı?
-- Evet Efendim. Size biraz geçmişteki yaşamınızdan bahsetmek isterim. Tarih kitaplarında bulamayacağınız sadece yüksek rütbeli subayların erişimi olan bilgileri anlatacağım. Durumu kavramanıza yardımcı olacaktır.
- Dinliyorum.
-- Bundan 500 sene önce Efsun diye bir şey yoktu. Anlatılanlara göre dünyaya bir gök taşı düştü; bu gök taşının düştüğü yerde çobanlık yapan Erwin isimli bir genç bütün sürüsünü ve neredeyse kendi hayatını kaybediyordu. Patlamada yaralanan Erwin olduğu yere bayılıp kalmıştı. Günler geçse de ayılmak nedir bilmemiş baygın halde orada uzanmaya devam etmişti; aylar sonra hala uyanmayan Erwin'i ve sürüyü arayan ailesi hiç bir ize rastlayamamıştı. Uzun günler geceler ve aylar boyunca orada öylece uzanan Erwin taşın enerjisiyle bilinçsizce beslenmiş ve bu enerji sayesinde yaralarını yine bilinçsizce iyileştirmiş; hatta yemek ve su ihtiyacı bile hissetmemişti. Daha sonradan ise bu deneyimi arkadaşlarına " Cennetin Beşiği" olarak tanımlamıştı. Oradan geçen başka bir genç Onu farketmiş ve uyandırmıştı. Daha sonradan Erwin'in arkadaşı; hatta loncasının ilk üyesi olacak bu kişi'nin ismi Gallier'di. Bu ikili iyice yakınlaştı ve bu sırada Erwin imkansıza yakın şeyler yapabildiğini farketmeye başlamıştı. Yıllar içinde Efsun ilmiyle köyünü zamanın en medeni şehirlerinden birine dönüştüren ve Gallier de dahil olmak üzere 10 dostuna doğadaki enerjiyi hasat edip dönüştürmeyi öğreten Erwin ırkımızın tartışmasız lideri olmuştu. Arkadaşlarının aksine Erwin'in dönüşümleri sınır tanımıyor, karşıt bedel istemiyor, dünya dışından enerji çağırabiliyor ve başkalarının efsunlarını anlayıp bozabiliyordu. Aynı nitelikleri arkadaşları geliştirmeye çalıştığında çok büyük felaketler ortaya çıkıyordu. Bu yüzden İlk Şaman 3 kuralı oluşturdu.
- Demek üç tabu böyle ortaya çıktı.
--Evet. Bu gelişmelerin ardından yıllar içinde arkadaşlarını kendi loncalarını kurmaları için başka şehirlere dağıtan Erwin insanlara faydalı olmanın bir çok yolunu bulmuş ve uygulamıştı. Arkadaşlarından beklentisi de tamamen buydu; su olmayan yerlerde kuyular kazmaları, köprü olmayan yerlerde köprüler yapmaları, yoksullara yardım etmeleri, yeterince iyi yüreğe sahip olanları kendileri gibi yetiştirmelerini istemişti; ancak en iyi dostu Gallier gücünün esiri olmuştu. Karanlık tipi bir kullanıcı olan Gallier, Erwin'den sonra en güçlü kişiydi ve taşın etrafında da bulunması Erwin kadar olmasa da yeteneklerine büyük ölçüde katkıda bulunuyordu. Taş sönmeden hemen önce enerjisini hasat etmeye çalışmış olsa da sonuçlarından korkup cesaret edememişti. Aç gözlüğüne yenik düşen Gallier, Erwin'in yaşam gücünü çaldı, deyim yerindeyse karanlığıyla Erwin'i kemiklerine kadar; hatta tırnaklarına kadar soğurdu ve sonrasında bilinen en güçlü karanlık loncayı kurdu " YAMİ" ve karanlığı simgelemesi için işaretlerini kuzgun olarak belirledi.
- Yami? Bildiğimiz yami? Gallier hani devrimci Gallier?
-- Evet hala yaşıyor. Yaşam gücünü bir kez daha sömürebilmek için senin tekrar doğmanı bekliyor.
- Peki 500 senede nasıl gücü ele geçiremedi bu adam?
--İlk lonca Erwin hariç 10 kişiydi hatırlasanıza. Kalan 9 kişi güçlerini birleştirdi ve bu ittifak hala devam etmekte. Hükumet bu 9 loncanın bir ürünüdür.
-Anlıyorum. Yani bazı konularda seçme şansım yok. Düşmanlarım ve dostlarım benim tasarrufum dışında. Kaderim önceden belirlenmiş, yazık.
-- Aksine efendim. Ülkedeki seçme şansı en yüksek kişi sizsiniz. Kaderini değiştirme gücüne sahip olabilecek bir varsa o da sizsiniz.
Bu konuşmanın ardından Grei'in ailesi ve Grei'in isteği üzerine Betsy'nin ailesi apar topar Başkente taşındı, çalışmak isteyenlere uygun işler sağlanacak ancak ihtiyaçları çalışmasalarda karşılanacaktı. Grei sınava gerek kalmadan akademiye başlayacaktı ve oradaki herkese Onun yüksek kapasiteli bir fiziksel olduğu söylenecekti; Grei ise fiziksel dönüşümler haricinde hiç bir dönüşüm yapmayacaktı. Bu sırrı korumak şimdi en büyük sınavdı.
