9.OKUL

704 78 8
                                    

     Tüm ekipler 5 kişiyken Grei'in ekibi 4 kişi olarak derslere devam ediyordu. Okulun başlamasının üzerinden iki hafta gectigi için hemen herkes kendi ekibinin simgesini oluşturmuştu. Kurallara göre simgesinin tüm ekip üyeleri tarafından ortak kabul görmüş olması şartı bulunmakta olduğu için Grei ve ekibi henüz bir seçim yapamıyordu. İki hafta geçmesine rağmen neredeyse hiç bir şey ögrenmemişlerdi, keyifleri yerindeydi; ancak yine de bu durum biraz garip gelmişti onlara. Aoda " Belki de sınav hala bitmedi; belkide hepimizin kalacağı kesin değil bu yüzden bir şeyler ögretmiyorlar." Dedi. Ekibin çoğuna mantıklı gelmişti bu sözler ki herkes diken üzerindeydi. 


      Henüz iki hafta olmasına rağmen Grei ailesini ve sevgilisini çok özlemişti Hikari'nin belki en güzel manzaralı yerinde, okulun batı binasının çatısında uzaklara bakıp iç geçirmekteydi. Arkadaşlarının da ona katılması uzun sürmedi, iki hafta kurulmuş sahte bir bağ yüzünden değildi gelişleri, sadece manzara güzeldi. Hepsi yanyana uzanmışken çatıda hafif bir rüzgar hissettiklerini fark ettiler arkalarında; saldırıya çok açık oldukları için hemen efsunu görmeye çalıştı Grei ve gözlerini kapattı. Çok tanıdık bir renkti bu kırmızı ve sahiden de tanıdığı birine aitti o kanatlı kişi dizleri üstünde dururken arkasına bakmadan selam verdi Grei :

 Çok tanıdık bir renkti bu kırmızı ve sahiden de tanıdığı birine aitti o kanatlı kişi dizleri üstünde dururken arkasına bakmadan selam verdi Grei :

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-- Hoş geldiniz Kaptan Gibs !
- Merhaba Grei! Merhaba çocuklar.
--Bi sorun mu var Kaptan?
- Yok. Aksine bugün sizin gününüz müdürün odasına geçin bakalım.
Dedikten sonra uzun tüylü altından daha sarı kanatlarını iki yana ayırıp " Öğrenciyken bunu yapmayı hep istemiştim. " deyip aşağı atladı. Kanatlarını gerip yere yaklaşana kadar dalışa devam etti, yön değiştirmeden düzgün ve güzel bir dalış yapıyordu. Yere 10 metre kala kanatlarını iki yana iyice açarak fren yaptı ve yeterince yaklasınca kanatları birden bire kayboldu, kurumuş yaprakları dönüşüp etrafa dağıldı. Kaptan henüz havadayken yaprakların arasında 2 metrelik düşüşü için pozisyon aldı ayaklarını birleştirdi ve dizilerini kırdı; yere değmesinin hemen ardından ileri doğru bir tur yuvarlandı ve ayağa kalktı. Grei' lere bakıp : " Hadi orada buluşalım. "

     Grei ' ler odaya girdiğinde Kaptan müdürün yanında ayakta bekliyordu. Okulda tüm otorite müdürdeydi elbette; ancak kimlerin okulda kalacağına, kimlerin bu eğitimi hak ettiğine karar verecek olan Kaptan Gibs'ti. Grei'lere bakmadan odanın içerisinde yürüyerek bu geniş odanın girişinin sağ tarafındaki kapıyı yavaşça açtı ve konuşma başladı
" Diğer takım arkadaşınız içeride sizi bekliyor. Sizden önce geldi bende içeri aldım havuza atlamadan önce kıyafetlerinizi değiştirin sizin için kabinler ve mayolar mevcut. Tanışma faslını da uzatmayın."
     

       Grei'ler Kaptanın dediklerini kabul edip içeri gectiler uzun ve bir koridordan geçtiler. Karşılarında havuzu gördüklerinde o güzelliğin büyüsüne kapılıp bir süre tepki veremediler. O karanlığın ortasında kenarları taşlarla örülmüş turkuaz bir cennet hatırası gibi; bütün kötülüklerin ortasında bir dua gibiydi, fırtınaya yakalanmış gemilerin karanlığın ve yağmurun ortasında bulduklarına çok sevindikleri bir deniz feneri. Havuzun kenarında oturan iki haftadır yolunu gözledikleri yeni arkadaşlarını görmemişlerdi bile.

" Epey etkileyici değil mi? " Dedi Sina. Orta boylu bir sarışındı, saçlarını at kuyruğu olarak bağlamış ve siyah yuvarlak bir çift küpe takmıştı; küpelerin gereğinden büyük olması bir bakıma dikkatleri ince ve zarif boynuna çekiyordu. Mavi gözleriyle gülümsediginde; hele ki bu muhteşem havuzun hemen önünde insanları kendine hayran bırakıyordu. Kairu cevap vermek için konuşmaya çalıştığında neredeyse kekeliyordu "M-merhaba bizde seni bekliyorduk. "

       Leia üstlenmişti tanıştırma işini, herkesi huylarına ve kişiliklerinin en belirgin özelliklerine varana kadar anlatmıştı. Kairu'nun Sina'dan hoşlandığı apaçıķ ortadaydı. Ancak Sina Grei'in hareketlerini izliyordu, Grei bu durumu fark etmiş olacak ki " Bakın baştan söyleyim okul bitene kadar gruptan kimse kimseyle romantik bir yakınlaşma girmesin. Ekip olarak hareket etmemiz lazım fazla samimiyet hızınızı keser." Dedi. Üzerine Aoda bıkkın bir edayla içinde tuttuğu bütün havayı dışarı bırakarak; " Şükürler olsun ki söyledin bunu. Yoksa grubun yalnız ben olacaktım. " Dedi. Aoda ' nın karanlık yönü insanları ondan uzaklaştırıyor olsa gerekti ki; başına gelecekleri önceden biliyor gibiydi. Leia arkadaşının düşüncelerini anlamış olsa gerek ki " Kıyamaam. Karanlık aydınlıktan daha çekici gelir bazılarına umudunu kaybetme" dedi. Tanışma faslı bittikten sonra hep birlikte havuza atladılar.

ŞamanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin