Savunma hattını kontrol etmekle görevlendirilmişti Netero. Nöbet noktalarını, siperleri, gözcüleri kontrol ettikten sonra Windora karargahının merkezinde bulunan efsun sensörünü de kontrol ederek Gallier'e raporunu iletecekti. Nöbet noktalarındaki askerler onun kontrole geleceğinden çoktan haberdar oldukları için nizami bir şekilde görevlerini yerine getiriyorlardı; aynı durum siperlerde de geçerliydi. Netero içinden " Genma'nın işi olmalı, askerlere haber vermiş ki zayiat çıkmasın. " diye düşünerek gözcüleri de kontrol ettikten sonra Efsun sensörüne ilerledi. Buradaki durum dikkatini çekmişe benziyordu, her şey olması gerekenden daha sessiz, daha yolundaydı.
Sensör Pentagram şeklinde dizilmiş 5 efsuncunun havaya yaydığı Aura sayesinde oluşan çember içerisindeki hareketleri ve Auraları pentagramın tam merkezinde bulunan efsuncunun oluşturdu su küresinde baloncuklar olarak yansıtıyordu. Çemberin ne kadar büyük olduğu her hangi bir sorun teşkil etmediği için 5 nokta Windora'nın tamamını kapsayacak şekilde oluşturulmuştu. Ancak çok sessizdi, kürede bir tane bile baloncuk bulunmuyordu ki en azından devriye gezen Yami askerlerini göstermesi gerekirdi.
Netero Sensörün başındaki efsuncuya sordu karşısına geçerek " Neden bu kadar sessiz? " Efsuncu biraz endişeli de olsa cevapladı Netero'nun sorusunu yerinden kalkıp selam durarak " Düşünsel takım mola veriyor Komutanım. 10 dakika sürelerinden 3 dakika kaldı geriye. " Netero durumdan memnun olmadığını yüz ifadesinde yaşatıyordu karşısındaki askere; askerin de endişelendiğini açık açık görüyordu yere devirdiği gözlerinde ancak yine de sorularına devam ediyordu " Peki bu her gün yapılan bir uygulama mı? " Asker geciktirmeden " Evet Komutanım! " diyerek cevapladı sorusunu. Netero durumun rutine dönüşmesinin olası bir güvenlik açığı anlamına geldiğini biliyordu. Hasta beyninde ürettiği hükumet karargahına saldırma planlarında bir çok kez kullanmıştı bu tür açıkları. " Ben olsam şimdi saldırırdım. " dedi Asker ne yapacağını bilemedi ilk başta; bu bir emir miydi? Yoksa bir görüş bildirisi mi? Karar verememişti, bu sebepten olsa gerek ki sordu Netero'ya: " Molayı bitirelim mi Komutanım? " Netero askerin şaşkın ifadesine ve sorduğu soruya irite olduğunu belli ederek " Yok başlamayın ölelim burada hep birlikte! " diye cevap verdi. Bağlantıyı hala taze tuttukları için merkezdeki efsuncunun sensöre Aura göndermesiyle tekrar çalışmaya başlamıştı bütün sistem. Ancak yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Şehrin etrafında büyük çaplarda hareketlenmeler vardı. Sanki 200 asker yokluktan beliriyor gibiydi. O anda karargahtan ayrılarak koşmaya başladı Netero; karargah çadırından çıkarken bir yandan bağırıyordu " Alarm verin saldırı altındayız! "
Bir yandan koşarken diğer yandan düşüncelerinde bas bas bağırıyordu Genma'nın duyması için. Bu taktiğin işe yarayacağı zaman gelmişti, Genma kendi sesini duyar duymaz araştırmaya başlamıştı Netero'nun beynini. Saldırıyı, alarmı ve alınması gereken önlemlerin hepsini Netero'nun düşünceleri aracılığıyla gören Genma geriye tek bir düşünce bırakarak mesajı Gallier'e iletmek üzere Netero'nun beynini terk etti " Anlaşıldı."
Netero Buzzer ve diğerlerinin bulunduğu büyük bölük çadırına ulaştığında askerlerini dinlenirken buldu; durum her ne kadar doğal olsa da saldırının aciliyetinden onlara sert bir şekilde kalkıp düzen almalarını emretti. Buzzer'ı yanına alarak askerlerinin başına geçip o büyük kütleyi ilk gördüğü doğu tarafını tutmak için ilerlemeye başladı. Genma onun doğuya gideceğini çoktan bildiğinden batı, kuzey ve güney cephelerine hemen görevlendirmeler yapmaya başlamıştı. Her şey çok çabuk oluyordu. Bu kadar insan fark edilmeden nasıl olur da şehri kuşatabilirdi?
