Kütüphane

378 61 9
                                        

      "Ben toprak bariyeri bükene kadar yapmış olamaz..." diye düşünüyordu Geto çünkü bu durumda hemen fark eder ve önlemini alırdı. Ellerini birleştirerek önündeki ve başının üzerindeki bütün toprağı etrafa dağıtıp yere indirdikten sonra karşı atağına geçmişti ve topraktan oluşturduğu mermileri çoktan ateşlemişti. Grei bir yandan elindeki diğer kılıcı önünde devasa bir kalkan olacak şekle getirmiş ve kendisini savunmuş diğer yandan efsununun son adımını başlatmıştı. Geto'nun etrafında bulunan ve bir önceki saldırıdan dolayı dört yanına dağılmış olan çivileri her birinin ucu ona yönelecek şekilde hareket ettirdi. Geto şaşkına dönmüştü ki şarşımakta da haklıydı, kimse bu kadar çok objeyle aynı anda aura bağlantısı kuramazdı, bunun için devasa miktarda yaşam enerjisine sahip olunması gerekirdi; belki de bu sebepten kalan çivileri tehdit olarak görmeyip gardını indirmişti. 

     Bütün çivilerin ortasında dev bir mıknatısı andırıyordu, ellerini birleştirmesine zaman bile kalmadan vücudunun her yerine saplanan çiviler eşliğinde kuklasının bağını kopardı Geto; ancak henüz Grei bitirmemişti, görebilmek için eski haline getirdiği kılıcını Geto'nun gerçek bedeninin bulunduğu yere doğrultarak ona ufak bir göz dağı verdikten sonra daha önceden toprak bariyere sokmuş olduğu kılıçla Geto'nun kuklasının boynunu kopardı. O kadar sert, korkutucu ve kararlı bir ifadete sahipti ki Geto şaşkınlığından sınavın bittiğini ilan dahi edemedi. Bu sırada Temizlikçiler idman sahasının dışından bağırarak Grei'i tebrik ediyorlardı, sonucu anlamak için üst düzey bir efsuncu olmaya gerek yoktu; efsuncu olmaya bile gerek yoktu Grei kazanmıştı. Geto " Bugün içine ne girdi senin bilmiyorum ama geçtin... 5 hamle ötesini planlayarak kazandın tebrik ederim... " dedi. Grei " Tüm çabalarınız için teşekkür ederim Üstad..." diyerek hocasını onore ettikten sonra doğru kütüphaneye koştu. Koşarken Temizlikçilerin bulunduğu alandan geçerek onlara sarılıp teşekkür etmeyi de ihmal etmedi. 

     Kütüphanede muhtemelen aynı masada oturan arkadaşlarına durumu bir sürprizle açıklamak istiyordu; bu yüzden girişte durup önce soluklandı. Rafların arasında onları ararken eline geçirdiği ilk kitabı göğsüne yakın tutuyordu ki gerektiğinde yüzünü gizleyebilmeliydi. Bir süre onları aradıktan sonra nerede olduklarını buldu ve ince adımlarla sessizce masalarına yaklaşıp sandalyelerden birine oturarak kitabını açtı... Herkes bunun ne demek olduğunu biliyordu. " PARTİ ! " 

Kairu: Sonunda be, hoş geldin kardeşim. 

Aoda: İşte şimdi günümüz güzelleşti.
Leia: Aynen

Sina: Daha da katılamazdım bu söylediğine Aoda, Grei'in yokluğunda grubun en zekisi olmaktan bıkmıştım çünkü

Grei: Demek öyle haa!    

    Grei kolunu sağında oturan Sina'nın boynuna dolayıp diğer eliyle saçlarını iyice bir karıştırarak bozdu; bu sırada herkes zaten mutluluktan uçtuğu için katıla katıla gülmeye başladılar ki çok geçmeden kütüphane görevlisi Bayan Eliza karşılarına dikildi... Şimdi susma vaktiydi, ne de olsa parti yakındı... 

 Bu arada nasıl buraya kadar okuyan arkadaşlar nasıl gidiyor hikaye? bir kaç feedback alalım...


ŞamanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin