Öncesinde

350 36 0
                                        


Gai ile birlikte en önde yer alan Netero saldırı efsunları yaratabilmek için kendi önüne cephe boyunca dizilmiş 19 kopyasının ardında ilerliyordu. Bu 19 mükemmel kopya Gölge Dansı ile Netero'nun ruhuna bağlı olduğu için Gai her an tetikte bekliyor ve bu kopyaları korumak için bir kaç efsunu hazırda bekletiyordu. Çünkü eğer kopyalardan birisi ölecek ya da Netero ile bağı koparılacak olursa Netero'nun ruhunun o parçası da yok olacaktı; üstüne üstlük hangi parçasının yok olacağını bilmemesi ara sıra da olsa onu endişeleniyordu. Benliğinin çoğu yönünü düşünmeden feda edebilirdi ancak; annesinin hatıralarının, hissinin ve sevgisinin bulunduğu bölümlere zarar gelsin istemiyordu.

Doğu ve Batı olarak birleşmiş kuvvetler Kuzey'deki birliklerin biraz güneye çekilmesiyle tamamen birleşti. Yami ordusunun yalnız kalan tek birliği olan Güney'deki birlikler ise son hızla kuzey cephesine ilerliyordu. Netero birlik komutanlarını savunma ve saldırı olarak eşleyerek Yapacakları saldırı için onları hazırlamaya başladı. Bütün güçlü savaşçıları ön saflara koyarak en güçlü efsunlar eşliğinde tek ve yok edici bir saldırı ile katletmeyi planlıyordu Kuzeydeki Hükumet askerlerini...

Bir kaç saat sonra Güney'deki askerlerin de Netero ve Gai'nin kuvvetlerine katılmasıyla Yami ordusu tek bir merkezde toplanmış oldu. Durumun farkına geç de olsa varan Hükumet ordusu Kuzey cephesindeki askerlerini savunma ile görevlendirmiş; Yami'nin terk ettiği diğer cephelere ise ilerleme ve şehri ele geçirme emri vermişti. Grei ve ekibinin de bulunduğu Hükumet birliği şehri ele geçirmek uğruna feda edilmişti. Haberleri ilk elden alan Üstad Tilda biraz da kendi hayatından endişe duyarak Grei'e baktı. Ne de olsa o Şaman'dı. Gözlerindeki çaresizliği, ve o bir şeyler bekler bakışı hisseden Grei bu durumun Karargahtan gelen haberin hemen ardından oluşmasını işlerin yolunda olmayışına yordu ve hemen yanına giderek sordu:

Grei: Üstadım? Bir sorun mu var?

Üstad Tilda: Yami tek bir noktada birleşti ve hepsi üzerimize gelecek.

Grei: Destek?

Üstad Tilda: Destek yok. Diğer birliklerimiz biz savaşırken şehri ele geçirecekler.

Grei: Anlaşıldı, bizi feda ettiler yani.

Derken birlikte bekleyerek sohbet eden arkadaşlarına baktı. O kadar rahat ve huzurlu görünüyorlardı ki sanki savaş alanında değil de hala Hikari'de ki odalarındalardı. Üstad Tilda boğazını temizledikten sonra Grei'in kulağına eğilerek biraz da çekingen bir tavırla konuşmasına devam etti.

Üstad Tilda: Buradaki herkes hayatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak Efendim. Malikah sizi istediğiniz an kaçırabilir.

Grei: Arkadaşlarım ne olacak? Askerlerimiz peki?

Üstad Tilda: Emirler böyle.

Grei: Emirler yanlış o zaman.

Grei kendi sağlığından önce arkadaşlarınınkinden endişe duyuyordu. Kimseyi aptal bir şehri ele geçirmek için feda edemezdi, arkadaşlarını yanına çağırdı. Üstad Tilda ile birlikte 7 kişi olmuşlardı; Sina, Aoda, Kairu, Leia, Candis, Grei ve Üstad Tilda... Malikah olanları biraz uzaktan izliyordu. Grei uzatmadan lafa girdi.

Grei: Yami tek bir ordu olarak birleşmiş çocuklar. Ve şu anda bu cehpeye ilerliyormuş.

Kairu: Nasıl yani, biz o kadar asker karşısında dayanamayız.

Leia: Peki bize destek gelecek mi?

Sina:Tabii ki hayır, hükumet bunu bir fırsat görüp bizi feda eder ve şehri ele geçirir. Onların sistemi bu çünkü.

Aoda: Öldük desene. Grei, peki biz ne yapacağız?

Grei: Eğer buraya benim arkadaşlarımın canını almaya geliyorlarsa buna izin veremem. Siz verir misiniz? O kurak alanı nasıl yeşillendirdik hatırlıyor musunuz? Bugün aynısını burada yapacağız. Üstad Tilda, Candis, ve Malikah'ta dahil olacak çembere. Diğer askerler sadece bizi koruyacak ve biz de onları...

Aoda: Sen ne diyorsan ben varım Dostum!

Leia: Varız...

Sina: Ama kimliğin açığa çıkacak Grei?

Grei: Belki de zamanı gelmiştir...



ŞamanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin