5.Bölüm

554 30 5
                                    

Multide Melody ve Jack...

Gözleri beni sindirirken kaç-kovala oyunumuz benim duvarla bütünleşmem ile son bulmuştu.
Silver ellerini pantolonunun ceplerinden çıkarıp başımın iki yanına duvara koydu.Onunla duvar arasında sıkışıp kalmıştım.
Tüm dikkatimle onu izliyordum.Ani bir hareketinde, başarabilirsem çığlık atacak ve onu engelleyecektim.
Silver'ı tanımam ile kalbimden hiç eksik olmayan korku kendini yine hissettiriyordu.

Kesik kesik nefeslerim ciğerlerime yetmiyordu.

Tutamadığım çenem yüzünden ölmek istemiyorum.Ama dediklerimden pişman değildim.Sürekli onun galibiyetiyle biten savaşlar canımı sıkmaya başlamıştı.Zihnimde sürekli bu ses yankılanıyordu.
'Ben onun oyuncağı değilim!'
Asla da olmayacaktım.Bunu ona da göstermem  gerekiyordu.
Eğik olan kafamı kaldırıp gözlerine baktım.Çok yakınımda olduğu için onunla göz teması kurmak rahatsız ediyordu.
Ellerimi göğsüne yerleştirdim.Silver ne yapmak istediğimi anlamaya çalışıyordu.Tüm gücümle onu ittirdim.
Tabii ki bu hayalde kalmıştı çünkü onu bir milim bile yerinden oynatamamıştım.Bu maymun hızlı olmasının yanında oldukçada güçlüydü.

Silver inat eder gibi aramızda mesafe bırakmayarak dibime kadar girdi.
Hareketlerim kısıtlanmıştı.Sadece başımı oynatabiliyordum.Kafamı sağa çevirmiş sıkıca gözlerimi yummuştum.Ne yapabilirim?Onun karşışındaki cesaretim sadece onu itmek oluyordu.

"Gözlerini aç!" dedi uyarır bir tonda.
Yavaşça gözlerimi açtım.Ama ona bakmamakta ısrarcıydım.
Gözlerini ona bakmam için yüzüme dikince daha fazla kızdırmamaya karar verip yüzüne baktım.Onunla göz teması kurduğumda
"Gün içinde bu korku dolu gözleri görmezsem rahat edemiyorum!" dedi sinsice.

Kaşlarım çatıp  damarlarımda gezinen öfkeyle ona bakıyordum.
Resmen herif benim korkumdan besleniyordu.Pislik maymun!

Biraz geri çekilmesiyle ellerim serbest kalmıştı.Bende kollarımı göğsümde birleştirmiş sinirle ona bakmaya devam ediyordum.O ise kafasını yanağıma yaklaştırıyordu.Yapmaya çalıştığı şeyi anlayıp avuç içlerimi yanaklarıma bastırdım.
"Isırma!" dedim korkuyla.

Durup yüzünü tam karşıma getirdi.Ona öyle bakarken bakışları ellerimden dolayı öne çıkmış dudaklarıma kaydı.
İkimizde yutkunmuştuk.Ben onun gözlerindeki 'lezzetli yemek' bakışlarından dolayı yutkunmuştum.
Silver'ı bilemiyorum.
Son bir bakış atıp aniden çekildi ve hızla camımdan atladı.Hemen gitmesine anlam veremesemde buna sevinmiştim.
Ne kadar az zaman yanımda olması benim o kadar huzurlu olamam demekti.Hem kurtulmuştum birkez daha!

Elim kalbimde bir tehlikeye karşı bende peşinden hızla koştum.Ama benim hızım onun yanında kaplumbağa gibi kalıyordu.
Cama ulaşınca dikkatle etrafı izledim.Kimse görünmüyordu.

Bu çocuğun özel bir yeteneği mi vardı?Hemen kayboluyordu ve  nasıl bu kadar rahat girip çıkabiliyordu?Onunla ilgili kafamda çok soru işareti vardı.Ama öğrenmek isteyeceğim şeyler olduğunu düşünmüyordum.

Tehlikeli adamların sırları da tehlikelidir.

Camımı bir daha açmamak üzere kapattım.Akıllanmıştım.Asla  böyle bir hata yapmayacağım!
Biraz dışarıyı izledikten sonra yorgun bedenimi yatağa attım.
Söyledikleri aklıma geldikçe çıldırıyordum.Ayaklarımı yatağa vurup ofladım.
Ben ona sarılmıştım bir de!
O an ne düşünüyordum gerçekten bilmiyorum.Aptal kafam!
Korku dolu gözlerimi görmeden rahat edemiyormuş.
Sen görürsün Silver!Bundan sonra istediğini alamayacaksın.Korkup kaçmaktan onun karşısında bu kadar aciz olmaktan sıkıldım.

Isabel'in sivri dişlerinin tadına bakma vakti geldi!

Kendime ve ona olan öfkemden uyuyamayacağımı anlayıp odamdaki dartın oklarını aldım.Silver'ın o alaycı çirkin yüzünü düşünüp attığım her başarılı atış içimi soğutmuştu.

Vampir Kalbinin Hançeri (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin