Gözlerimi sıkıca kapamıştım.
Bekliyordum.Ruhumun huzura kavuşmasını bekliyordum.Çözülecek bir sürü bilmece olsada kilit noktayı öğrenmiştim.Daha fazlasını öğrenmek istiyor muyum?Evet!
Huzurlu bir hayat için evet!
Ama şimdi bir kuyuda gibiydim.
Kimse beni duymayacaktı.Bunu bildiğim için susuyordum.Kaçmaya çalışmıyordum.Onlar ben adım atamadan yine beni yakalarlardı biliyorum.Kalan bir parça enerjimi de böyle harcayamazdım.
Lanet hızlı yaratıklar!
Bir kere kurtulmuştum ama bu sefer olmayacaktı.Tüm çıkış yolları kapalı.
Onlar bana bir kapı açmadığı sürece
çıkamazdım buradan.Edmand ve Silver!Açıkçası ikisinden de bir atak bekliyordum.Ama eminim ki hala aptal gibi beni izliyorlardı.
Gözlerim kapalı olduğu için şuanda onları göremiyordum.Ensemdeki nefes boynumun sağ yanına doğru yol aldı.Kımıldamadan karşı gelmeden öylece yere oturmuştum.Hırıltılı nefes sesi artarken saniyeler içinde o sesin acı dolu inlemesi oldukça uzağımdan gelmişti.
Tanrım!Biri beni kurtarmıştı. Ölmemiştim.Yavaşça gözlerimi açıp bunu kimin yaptığına bakmak istedim.
Gözlerimi araladığımda Edmand ve onun endişeli gözlerini görmüştüm.
O bu kadar yakınımda olduğu için biraz kendimi geriye ittim."Isabel!Sakin ol.Sana zarar vermem."
dedi her zamanki iç ısıtıcı gülüşlerinden birini gönderirken.
Bu sefer ne içim ısınmış ne de rahatlamıştı.
Sorular,düşünceler, imkansız olaylar, gerçek dışı arkadaşım sandığım varlıklar içinde boğulurken bu gülümseme hiçte yararlı olmamıştı."Benden uzak durun!" diyebilmiştim gözler benim üzerimdeyken cılız sesimle.Hepsi dikkatle beni inceliyordu.
Sanki sayıları daha da çok artmıştı.Kaç tane var bunlardan?
Ben bir kişiyim be!Hepinize yetmem.
Bende kansızlık var gibi bir düşüncemi onlarla paylaşsam vazgeçerler mi acaba?
Tanrım!Ben ne saçmalıyorum?
Derin bir nefes aldım.Hangi ara geldiğini anlamadığım Silver bana elini uzattı.Bir ona bir eline bir de yanımda çömelen Edmand'a bakmıştım.Edmand da ayağa kalkarken bana elini uzatmıştı.
Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutuyordum şuan.
Ne yapmaya çalışıyorlardı? Gerçekten anlamıyorum.
Ben ikisine bakarken sonunda biri bana açıklama yapma gereği duydu."Hangisinin elini tutarsan o krallığa götürülecek yargılanacaksın!" dedi önümdeki iki iri beden yüzünden kendisini göremediğim Jasson.
Şok olmuş bir şekilde ikisine bakıyordum.Ne yargılanması?
Krallık mı?Onlarında mı mahkemeleri vardı?En önemlisi idam cezası var mıydı?Sıkıntıyla nefes aldım.
Gerçekten kimi seçmeliyim?Edmand şuan her zamankinden farklı olarak oldukça ciddi duruyordu.Ama bakışlarında güven vardı.Beni koruyabilirdi biliyorum.
Kafamı yavaşça Silver'a çevirdim.
Bu durumdan sıkılmışa benziyor ve 'Zaten beni seçeceksin tut artık elimi!' der gibi bakıyordu. Ukala maymun!
Bir gerçekde var ki O beni daha önce de kurtarmıştı şimdi de bunu yapabilirdi.
Cidden bilmiyorum.Tutun biriniz kolumdan kaldırın işte.Neden her şeyi bana sıkıntı haline getiriyorsunuz?Silver düşüncelerimi duymuş gibi elimden tutup hızla kendine çekti.
Edmand sinirle ona bakarken
"Isabel beni seçti!" dedi itiraz istemeyen bir sesle Silver!
Ben öyle bir şey dememiştim ama sesimi çıkarmayacaktım."Ben hiç bir şey duymadım." dedi Edmand önümüze geçerek.
İkisi yine her an o gördüğüm dehşet verici ölüm savaşına girecek gibiydi.Müdahale etmem gerektiğini hissederek
"Bir şey sorabilir miyim?" dedim fısıltı gibi çıkan sesimle.Edmand kafasıyla onayladı.
"Ee şey sizde böyle iki krallığında katılabildiği krallık mı her ne diyorsanız işte ortak bir mahkeme filan yok mu?" dedim başım yerdeyken.Konuşunca Silver'ın elini biraz daha sıkmıştım.Bir sürü gözün üzerimde olması rahatsız ediciydi.
Hiçbir zaman odak noktası olmayı sevmedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Kalbinin Hançeri (Tamamlandı)
WampiryTesadüf,yakalarından sıkı sıkı tutmuş onları kirli oyunların,sırların,gizemin cirit attığı masaya karşılıklı oturtmuştu. Bir tarafta genç bir kız diğer tarafta vampir bir prens... Kara gölgeler sinsi tebessümleriyle birlik oluyor birbirlerini görmel...