51.Bölüm

154 10 2
                                    

                             
El ele tutuşmuş önümüzü göremediğimiz dikenli yolda,baştan aşağı kana bulanmış yürüyorduk.
Sonunu bilmediğimiz daha kaç kişinin canının gideceğini bilmediğimiz bir yol…

Prens gözlerini arkamda bir yere sabitlemiş,tek bir an bile kırpmıyordu.Yoğun kırmızı bakışlar görenleri dehşette bırakıyordu,etrafımızdaki küçük kalabalık da dağılmıştı.Lens olduğunu düşünmelerini umdum.
Küçüklüğünün intikam hırsıyla büyümesine sebep olanlar,annesizliği tattıranlar evinde, krallığında olabilirdi,yıllarca lanetten daha tehlikeli bir hançer sırtına saplanmış olabilirdi,ihanet…

"Silver,"dedim bir elimi avuçları arasına alırken.
"Bu sadece bir teori,melezlerle işbirliği içinde olmayabilirler,
yanılıyoruzdur belki." 

Sakinleşmesi için dua ettim.
"Hayır,Black'in sana olan imalı sözlerini, davranışlarını bundan daha iyi açıklayamazdık."
Ardından elimi bırakıp sertçe çenemi tuttu.Bir anlam veremesem de aslanı kızdırmamaya özen gösteren kuzu rolü yapıp ona uydum.Bakışları gözlerimin en derinine yol alıyordu.

"Sen o köpeğin sırtını ne zaman gördün Isabel?" 
Birkaç kere kirpiklerimi indirip kaldırdım.Konumuz bu değildi!Maviliklerimi cesurca eski rengine bürünse de siyaha yakın o zalim kahvelerine diktim.Beni bir şeyle mi suçlamaya çalışıyordu o?

"Seninle konuşmadığımız bir zamandı.Bana kahve getirmişti ama ben dalgınlıktan üzerine döktüm.O da haliyle tişörtünü çıkarmak zorunda kaldı.Oldu mu şimdi?"dedim elini çenemden hızla çekerken.
"Akbabalar hiçbir fırsatı kaçırmıyor." dedi iç ürperten sesiyle.Bir şeyler daha söylemek istiyor gibiydi ama o güzel diline hemen kilit vurmuştu.
Beni kıramazdı artık değil mi?Dikkatli olacaktı.

Silver yürümeye devam etti,ben de arkasından sırıtarak geliyordum.Az önce kendine hakim olup susmuştu.İnanılacak gibi değildi,şu an içten içe kuduruyor olmalıydı.Evimin önüne geldiğimizde omzunun üzerinden baktı.
"Krallığa gitmeliyiz." dedi düşünceli sesiyle.
Huzursuzca iç çektim.
"Akşam döneriz değil mi?" 
Cevap vermedi.İkimiz de biliyorduk ki her an her şey patlak verebilirdi.Üstelemedim ama içim hiç rahat değildi.Evime veda eder gibi uzunca baktım ardından biraz ileride muhafızların kapısını açtığı arabaya bindim.

Kral net bir şekilde beni görmek istemediğini belirtmişti,torun haberiyle bir ihtimal onu yumuşatabilirdik.Peki ya diğerleri?Geride bıraktığım en azından öyle sandığım çok düşmanım vardı.Beni nelerin beklediğini merak ediyordum.Prens ile aramızdaki bağları istediğim gibi yönetmek artık kolaylaşmıştı,mantığını çözmüştüm.Eskisinden de güçlüydüm ama diğerlerinin de bana karşı besledikleri nefret ile daha çok güçlendiklerini düşünüyordum.
Ortalıkta kesilmiş başları elden ele dolaştırdığımız bir bayram havası olacağına emindim.Düşüncelere dalmışken ormana gelmiştik bile.Arabadan inip kısa bir yürüyüşün ardından geçide ulaştık.Silver geçidin tam üstündeyken belimden tutup beni kendine çekti sonrasında alışıldık turuncu ışık ve ardından özlediğimi söyleyemeyeceğim Worthington…

Diğer yolculuklarımın aksine bu sefer iki ayağımın üzerinde olarak tepedeydim, Worthington beni yabancı saymıyor olmalıydı.Rüzgar saçlarımı uçuştururken,öne doğru bir adım attım.
"Aman Tanrım!" dedim şaşkınlıkla.Ne olmuştu buraya böyle?Her yer yağmalanmış,dağılmıştı.
Toz dumanları temiz doğa kokusunu ele geçirmişti.İhtişamını koruyan tek şeyin krallık olduğunu söyleyebilirdim.Tenha bir sessizlik hakimdi bu diyara.

"Hainlerin çoğunu yakaladık,
yakalamaya devam ediyoruz.Direniş birliklerinin çoğu dağıldı,haberleri geliyor.Her şey eski haline dönecek." dedi sakin sesiyle.Kafamı sallamakla yetindim.
Silver son bir bakıştan sonra beni kucağına aldı,sarsıntılı bir iniş beni bekliyordu.Bir şeyi unutmuştum o da artık prensin düşünceli bir erkek olduğuydu.Aksine prens midemin bulanmaması için yavaş gidiyordu.
Ancak bu beni daha kötü etkilemişti,harabe evlerin arasından çıkan vampirler tüm nefretlerini,kötü emellerini bana kusuyordu.Kimle göz göze gelsem böyleydi,kafamı prensin sıcak,korunaklı göğsüne gömdüm ve saraya girene kadar çıkarmadım.

Vampir Kalbinin Hançeri (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin