55.Bölüm

96 10 0
                                    

Sahip olduklarımızın farkına varmak için en etkili yöntem onları kaybetmenin berbat hissiyle başa çıkmak yada o korkuyu hissetmektir.Bu farkındalığı yaşadığımız zaman elimizdekilere sıkıca tutunur ve mutluluğun kimyasını anlamak için bir adım daha atmış oluruz.Kendinizi,hayatınızı,
görünüşünüzü,başardıklarınızı ve başaramadıklarınızı kabul etmezseniz daha iyisi için hak da iddia edemezsiniz.Hayal kurmakla yetinirsiniz.Çünkü bir hayali gerçekleştirmek için gerekli olan şey sizsiniz bu yüzden gerçeğinizi,varlığınızı ortaya koyun,çekinmeden.

Gecenin soğuğu yüzlere vuruyor,
ürpertiyordu.Kavuşma anının sıcaklığına yavaş yavaş alışılıyor,
özlem yerini daha taze sorunlara bırakıyordu.En tehlikeli an yakındı,ufak bir kıvılcımı bekliyordu.Anne babalar çocuklarını kollarının arasına almışlar diğerlerine sertçe ve cesurca bakıyorlardı.Ortada yaklaşık bir yirmi dakika önce yaşanan akıl almaz bir olay vardı.Herkes kendisine göre olaydan koparabildiklerini alıyor zihinlerini meşgul ediyordu.Krallar melezlere karşı elde ettikleri büyük zaferi düşünüyor,bundan sonraki yolu çizmeye çalışıyordu.Isabel, kralın ailesi hakkındaki kararının ne olacağını merak ediyor,kalbindeki sıkıntıyla uğraşıyordu.Anne ve babası ise yaşananları sorguluyor,bir anlam arıyorlardı.

Silver gözlerini kapatıp annesinin silüetini karanlık zihnine düşürdü.Bu galibiyeti kraliçeye armağan etti.Biraz daha yaklaşmıştı intikamına.Yüzyılın lekesini üzerinden çıkarmıştı.
Çocukluğundan beri yazdığı yok oluş destanının tarihe geçmesi için küçük bir kısım kalmıştı.Genç adam birkaç günde elde ettikleri bu üstünlükten gurur duyuyordu.O haşaratları bir kavanoza sıkıştırmıştı.İstediği zaman sırası geleni eline alacak iki parmağı arasında ezecekti ama prens tedbirli olmakta fayda görüyordu.Her şeye rağmen aceleci davranmak istemiyor,onların da kullanabilecekleri kozları olduğunu düşünüyordu.Melezlerin dışarda da adamları hatta ortakları olabilirdi.Onlara gelen her desteği söküp atmalıydı,bu iş kökten bitmezse çok uzardı.

Edmand,ordulara ve liderlerine mesafeli duran büyücüleri göz hapsine almıştı.Yaptıkları en iyi şey genç adam için,onları tekrar kendilerine kazandırmaktı.
Melezlerin vampirlerden gizlenebilmeleri bir halk olarak yurt edinebilmelerindeki en büyük katkı büyücülere aitti.Onlar olmasa melezlerin hepsi başıboş dolanır ve vampirler için kolay bir yem olurdu.İki kralın büyücüler hakkındaki kararını Kensington'ın prensi merak ediyordu.Babası ona sorarsa ufak kısıtlamalar ve gözetim yeterli gelecekti,bir kez daha fikir değiştirmeye zorlayacak yaptırımlardan kaçınılmalıydı.

Büyücüler özlerine geri dönmenin heyecanını ve bir yandan korkusunu yaşıyordu.Worthington da ve Kensington da sevdikleri vardı,ayrılık sona erecekti,onların yanında olacaklardı ama ihanetlerinin cezasız kalmayacağını da biliyorlardı.Büyü yapmalarının yasak oluşu,
diğerlerinin güçlerine eşit olmayan güçleri yüzünden sürekli ezilmeleri ve atalarının melezlerle olan ezelden beri sağlam hukuku yüzünden onlarla olmayı seçmişlerdi.Melezler onları hak ettikleri konuma ulaştırmış,her zaman söz hakkı vermişti.Her şey güzeldi ama prens onların zayıf noktalarını bulup inceden içlerine ustalıkla girince melezleri en ihtiyaç duydukları anda satmak zorunda kalmışlardı.Herhangi bir pişmanlık duymuyorlardı,hançer prensesteydi ve onların yanı hançerin yanıydı.Melezler onlara emeklerinin ve başarılarının karşılığını vermişti,ilişkileri çıkardan ibaretti.Silver büyücüler için iki krallıkta da yeni düzenlemeler yapılacağına dair söz vermişti.Pisliğin teki olabilirdi ama sözüne sadık olduğunu herkes bilirdi.

Helena babasının güvende hissettiği kollarından en son çıkan isimdi.Fırsatını bulmuşken genç kadın kaçırmak istememişti.
Melezlerin esiri olarak kaldığı zamanı düşündü,Amelia dışında kimse gelip canını yakmak,hakaret etmek için uğraşmamıştı.Muhafızları saygıyla yaklaşmıştı,aynı şekilde Isabel'in ailesine de işkence uygulanmamıştı.
Sadece Richard ve Edmand öfkelerinden paylarına düşeni fazlasıyla almıştı.Helena bu meselelerin içinde olduğundan beri duygusal düşünüyordu.Annesinin ölmesini isteyenlerin ölmeyi hak ettiği fikrine katılıyordu ama onları topluca yok etmek onun vicdanını ve kalbini rahatsız ediyordu.Masumların canının yanmasını istemiyordu,
savaşın bir sel gibi herkesi içine almasını sevmiyordu.Bunu daha önceleri de abisine ve babasına söylemişti ama sert iki duvarla karşılaşmıştı.Dinlemek bile istememiş kestirip atmışlardı.Prenses hiçbir zaman siyasi meselelerle ilgilenmekten hoşlanmamıştı ama destek bulabilirse bu konu için savaşmaktan geri durmayacaktı.

Vampir Kalbinin Hançeri (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin