14.Bölüm

390 29 4
                                    

Vampir Kalbinin Hançeri için bir video hazırladım.İzleyip yorum yapmanızı çok isterim.

İyi okumalar!

Yüzümde gezinen yumuşak parmakları hissediyordum.Ninni gibi gelen bir ses içimi huzurla dolduruyordu.Bu kişinin amacı her ne ise güzel rüyalarla süslü bir uykuya beni sürüklüyordu.Ama buna izin vermeyip naif sesi dinlemek için biraz daha kendime gelmeye çalıştım.

"Isabel, tatlım uyan hadi!"

Uyuşuk zihnim açılmıştı.Bu ince ses başka kimden gelebilirdi ki?
Annemin çağrısına uyup gözlerimi araladım.Gördüğüm ilk şey şefkatle yüzümde gezinen mavi irislerdi.
Kahverengi saçları omzundan aşağı düşmüş,pürüzsüz yüzü gülümsediğinden hafifçe kırışmıştı.
Kabul etmeliyim ki annem yaşına rağmen benden daha iyi görünüyordu.
"Çok mu yoruldun?" dedi alnıma bir öpücük kondururken.
Gülümseyip kafamı yastıkta oynattım.Hayat beni yoruyordu.Onun yorgunluğu üzerinize bir sis gibi sindiğinde sonsuz uykuya dalmak istiyordunuz.Ama arkada bıraktıkların vardı işte.Bir yerlerde gezinen hayallerin vardı.Onları terkedemiyordum.

Ayaklarımı yataktan sarkıtıp oturur pozisyona geçtim.
"Elini yüzünü yıka ve yemeğe gel.Sonra kaldığın yerden devam edersin."
Annem sıcacık gülümsemesiyle içimi ısıtmış gitmeden önce yanağımı sıkmayı ihmal etmemişti.
Banyoda elimi yüzümü yıkadığımda tamamiyle kendime gelmiştim.

Uykunun huzurlu kollarını terkettiğim için sırtımda ürperti hissediyordum.Pijamalarımın üzerine hırkamı giyinip mutfağa ilerledim.İhtiyaç duyduğum ama sürekli atladığım yemek masada özenle dizilmiş mideme inmek için bekliyordu.Babamın sağındaki sandalyeye yerleşip güzelce karnımı doyurdum.Yemekten sonra üzerime bir yorgunluk çöktüyse de yatağıma gitmemiştim.Ailemle biraz vakit geçirmeliydim.Bazen aynı evin içinde ki yabancı gibi hissediyordum.
Özellikle bu sıralar onların yanımda olduğunu hissetmeye ihtiyacım vardı.
En iyi terapi yalnız olmamak,ailenle birlikte gülmekti.

Televizyonun karşısındaki koltuğa üçümüz oturmuştuk.Ben babam ve annemin arasına geçmiş elimdeki kaseyle filmi izliyordum.
Ama uykuya doyamayan göz kapaklarım sinyaller vermeye başlamıştı filmin sonlarında.
Babamın bana bakışına bakılırsa bunu farkeden tek ben değildim.
"Birilerinin uyku vakti geldi anlaşılan."dedi babam gülerek.
O vakit hiç gitmemişti ki gelsin!
Sonuna kadar direnmiş bittiğinde hemen ayağa kalkmıştım.
İkisini de öpüp iyi geceler diledikten sonra odama çıkmaya başladım uyuşuk adımlarla.
Çok bitkin hissediyordum.Aslında uykusuzluğa alışkındım.Geceleri genelde kitap okurdum.Ama bu sefer önümüzdeki bir yıl boyunca uyanmama gibi bir düşünce sinsice beynime yerleşmişti.

Yatağıma ulaştığımda atlamak istedim ama sadece istedim.Bir el,eş zamanlı olarak belimi ve ağzımı kavradı.
Korku alışmış olduğu yere tekrar dolarken bu sefer kısa sürmüştü.

Odamdaki yabancı..
Onu artık tanıyordum.Uzun,ince parmaklarının tutuşu ve sıcaklığını hissedebiliyordum.Bir de burnuma dolan kokusu vardı tabi.Kendisi gibi sert ama rahatsızlık vermeyen kokusu.

Böyle girişleri seviyordu.Bana burada olduğunu korkutmadan,alıştıra alıştıra söylemek varken o beni zıplarken yakalıyordu.Bu durumdan sürekli şikayet ediyordum ama beni dinleyen yoktu.
Bükülü olan bacaklarımı yavaşça dikleştirdim.Silver sakin hareketlerimden onu tanıdığımı anlamış ve ellerini yavaşça çekmişti.
Ayaklarım yumuşak halıyla buluşunca ona dönmek istedim.
Yine sadece isteme kısmı gerçekleşmişti.Silver omuzlarımdan kavramış ona dönememe izin vermemişti.
Ben de çok üstelememiştim.Ama kafamın içi yine kaynıyordu.
Buraya gelme nedeni yerine düşündüğüm neden kendisini görmeme izin vermemesiydi.
Yüzünde bir yara var demek istesemde hemen bu düşünce elenmişti.Çabuk iyileşiyorlardı.
Bir diğer rövanşta olan ise onu beni görmeye tahammülü olmayacak kadar çok kızdırdığımdı.Bir şey yapmamıştım.Büyükannenin sırrını öğrenmediyse sinirli olması için bir sebep yoktu.Kendimle savaş verirken
"Edmand ile olanları neden anlatmadın?" dedi sert sesiyle.
"Gerek duymadım." dedim şaşkınlığımı sesime yansıtarak.
Ona anlatacak kadar önemli bir şey değildi.Ama görünüşe göre bu durum tek taraflıydı.Onun için sabahı beklemeden bu saatte konuşulacak kadar-onun için zaman kavramının hayatındaki yerini bilmesemde- önemliydi belli ki!
İç sesim ise bambaşka bir fikir öne sürmüştü.'Kıskandı' kafama kazırcasına tekrarlıyordu.

Vampir Kalbinin Hançeri (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin