"Çok acıyor mu?"
Taehyung elinde ki iğneyi, ete batırmış bir şekilde Hoseok'un parmağında ki yarayı dikerken söylemişti.
Küçük Hobie'nin hakkını vermek gerekirdi ki baya büyük ve derin bir lokma almıştı Hoseok'tan."Evet çok acıyor Kuçucum. İnan, kalbim ağlıyor. "
Jimin hala halıda yatıyordu. Taehyung onu aniden pencereden uzaklaştırtırdıktan beş dakika sonra ağlamaya başlamış, ağlarken kahkaha atmış ardından durulmuştu. Şuan ise halının üzerinde Hobie'yle oynamaya devam ederken Taehyung ve tanımadığı adamı izlemeye devam ediyordu.
"Sen sus. Sana soran olmadı. Ayrıca bu konuyu daha sonra konuşacağız. Embesil."
Jimin sustu. Daha doğrusu susmak istedi. Fakat Taehyung'un dikiş atarken titreyen ellerine gülmekten kendini alamıyordu.
"Taehyung öyle bir titriyorsun ki, bizim emektar çamaşır makinesi senin yanında sabit kalır. Sakin ol Kuçucum, Hobie azıcık tadına bakmış sadece. Değil mi yabancı? "
Hoseok Jimin'in gülmekten kısılmış gözlerine bakıp kıkırdadı.
"Hoseok benim adım. Ve evet, Taehyung biraz fazla titriyor. Benden etkilenmiş olsa gerek. "
Taehyung gülmekten halıda yuvarlanan Jimin'e, oturduğu koltukta pişkince gülümseyen Hoseok'a baktı. Ardından sakince elinde ki iğneyi ters yöne çevirip tehditkar sesi ile konuştu.
"Koparırım bak etini. Ciddiyim, parmağın yarım olarak dolaşırsın, dikemezler de kalırsın böyle. "
"Sustum. " Hoseok bıyık altından gülümsedi, Taehyung onun başını okşadığı sırada.
"Zaten dikemiyorsun ki, baksana, adamın parmağına dört dikiş lazım sen oraya on beş tane dikiş attın. Ama insaf Kuçucum!"
Taehyung şu hayatta en çok Jimin'in sarhoş olduğu zamanlardan nefret ediyordu. Çünkü sarhoş Jimin, kendini kaybediyordu. Bir keresinde gittikleri gece kulübünde Jimin o kadar çok sarhoş olmuştu ki, direk dansı yapan dansçıları bir kenara itip, kendince dans ederek, dansçılardan daha büyük hasılat kazanmıştı ve elbette Taehyung ve Jimin o gece kulüpten atılmışlardı. Bunun yanında Jimin gece ne yaptıysa sabahında kademe kademe her bir noktayı hatırlıyor, bunun yanında yaptıkları için Taehyung'a acı çektiriyordu.
"Çok biliyorsan gel sen yap o zaman beyinsiz."
"Ver lan iğneyi!" Taehyung'un yanına doğru ayaklandı Jimin, bir eline iğneyi aldı almasına ama hangi ele dikiş atması gerek onu bilmiyordu.
Bu yüzden kendince kısık olan bir sesle,ki Hoseok gayet rahat bir şekilde duyabiliyordu onu, Taehyung'un kulağına eğilip fısıldadı.
"Kuçucum ben dikiş atayım da, hangi ele? Sağda ki ne mi? Yoksa solda ki ne mi?"
Taehyung Hoseok'un ortada ki eline baktı. Elinin üzerinde yeşil ameliyat örtülerinden vardı, Hoseok'un diğer eli arkasındaydı ve Jimin, Taehyung'tan cevap alamayınca boşluğa doğru eğilmiş, iğneyi saplamaya çalışıyordu.
"Jimin çekil şuradan." Elinde ki iğneyi alıp Jimin'i yavaşça yere ittirdi.
Jimin yeniden halıyla buluşurken yavaşça bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XXI LIE | MYG×PJM
Fanfiction"Yoongi," diye fısıldadı Jimin aşık olduğu adamın toprak kahvelerine bakarken. "Sana yirmi bir yalan ve bir tane doğru söyleyeceğim , yirmi bir yalan ve bir doğrunun sonunda, bana aşık olacaksın. " - Yoongi×Jimin - 12012017 16062020 -