-
"Namjoon hyung, biliyor musun mavi balinaların dilleri,yetişkin bir filden daha ağırdır."
Jimin yüzünde büyük bir gülümseme ile ayaklarının yere değmediği bar taburesinde oturuyorken, önünde ki portakal suyu ile dolu olan büyük bardağından nazik bir yudum aldıktan hemen sonra söyledi.Yoongi hemen Jimin'in arkasında, dudaklarını ısırarak,bacaklarını sevimlice sallayan,sevimli adama ve ayak sargısında ki,sevimli pati şekillerine bakıyordu. Işık Jimin'in saçlarına düşüyor, yanaklarını olduğundan daha büyük ve Jimin'i olduğundan daha sevimli gösteriyordu. Yoongi bu görüntü sayesinde hafiften iç çekti.
"Öyle mi?" dedi Namjoon,kendisinden küçük olan bu çocuğu kardeşi gibi hissediyordu.
"Tabi ya , ayrıca biliyor muydun, Afrika filleri memeliler içinde en uzun hamilelik süresine sahiptir, tam olarak iki yıl! İki yıl hamile kaldığını düşünsene! Çıldırırsın!"
Jimin coşkusuna engel olamadan heyecanlı heyecanlı konuşuyordu,ellerini büyükçe açıyor, yeri geldiğinde sandalyesinde hızla hareket ediyor ama daima gülümsüyordu. Yoongi on dakika önce beş dakikalık mola vermişti fakat molaya Jimin'in heyecanlı sesi yüzünden gidememiş,Jimin'i rahatça görebileceği bir koltuğa atmıştı kendini.
"Bilemiyorum Jimin,daha önce hiç hamile kalmadım."
"Olsun hyung, hayal etsene. Karnında sürekli büyüyen bir şey var, senden bir parça.Tanrım keşke erkeklerde hamile kalabilseydi ya! Ben de çocuk doğurmak istiyorum!"
Namjoon büyükçe güldü, Jimin kıkırdayıp portakal suyundan sakin yudumlar aldı.
"Ufaklık çocuk doğursaydın o da senin gibi olurdu eminim, böyle tatlı mı tatlı bir velet doğururdun."
Jimin gülümsedi.
"Tabi ya, tatlı ve yakışıklı. Zeki olsun isterdim hyung, sonra hayvanları sevsin, insanları pek önemsemesin. Çocuğumun babası kim olurdu acaba, aklımda bir isim var ama onun benden pek haz ettiğini sanmıyorum."
Namjoon koyulaşan sohbetle barın arkasında ki tabureyi çekti,kollarını tezgaha dayamadan önce, arkasından bir adet bira aldı, şişenin kapağını açıp,kapağı geriye atacakken Jimin durdurdu onu.
"Hyung,kapağını alabilir miyim?"
Namjoon omuz silkerek kapağı ona verdi,Jimin kapağı yavaşça cebine koydu.
"Kimmiş bu senden haz etmeyen müsvedde? Seni nasıl sevmez?"
"Değil mi hyung ya?! Beni nasıl sevmez, ben onu çok seviyorum halbuki! Hyung aramızda kalsın ama ben,Yoongi'den hoşlanıyorum.Hayır, ona aşığım."
Jimin itiraf ile yanaklarına ellerini çıkardı ve başını yere eğdi. Namjoon şen şakrak bir kahkaha atmışken Yoongi arka planda donmuştu. Daha önce duymasına rağmen Jimin'in ona olan aşkını itiraf etmesi her seferinde kalbinin teklemesine neden oluyordu.
"Müsvedde demekte haklıymışım, bizim Yoongi demek, hoş ona olan bakışlarından anlamalıydım. Ee,ufaklık anlat bakalım, ne zaman gördün, ne zaman sevdin?"
"Hyung ya," dedi Jimin cıvıl cıvıl. "Yoongi hakkında yıllar boyu konuşabilirim beni can evimden vurdun şuan!"
Namjoon çenesini yumruk yaptığı eline yasladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XXI LIE | MYG×PJM
Fanfiction"Yoongi," diye fısıldadı Jimin aşık olduğu adamın toprak kahvelerine bakarken. "Sana yirmi bir yalan ve bir tane doğru söyleyeceğim , yirmi bir yalan ve bir doğrunun sonunda, bana aşık olacaksın. " - Yoongi×Jimin - 12012017 16062020 -