XXI LIE | MYG×PJM

|x|

-

"Kuçucum," dedi Jimin elinde ki peçeteye bir daha sümkürürken.

"Sana temin ediyorum, dilime kadar tüm kemiklerim ağrıyor."

Taehyung,Jimin'in koltuk altına sıkıştırdığı ateş ölçme çubuğunu çıkardıktan sonra gözlerini ona devirdi ve alnına hafif bir şaplak attı.

"Dilde, kemik yoktur Jimin."

Taehyung alnına vurduğu parmaklarını bir araya getirip Jimin'in dudaklarına uzattı.

"Üfle bakayım."

Jimin parmaklara üfledikten sonra hızla cevap verdi.

"İşte sen düşün,dilime kadar ağrıyor her yerim."

"Pişt, bana bak Taehyung, bir daha Jimin'e vurursan seni..."

Yoongi boğazına dizilen öksürükler ile konuşmayı zoraki bir şekilde bıraktığında Taehyung, bu sefer ateş ölçeri onun koltuk altına soktu.

"Hasta iken öpüşülmeyeceğini hadi Jimin malı bilmiyor ama sende mi bilmiyorsun Yoongi?"

Yoongi sonunda durulmuş öksürüğü ile yutkunduktan sonra, koltuk altında öten çubuğu çıkaran Taehyung'a baktı.

"Sen onun dudaklarının tadını bilmiyorsun Taehyung, ölüyü diriltiyor."

"Yerim seni Yoongi!"

Jimin yattığı yerden kalkacak gücü olmadığı için sesinin son kuvveti ile bağırdı Yoongi'ye.

"Yoongi'yi değil, çorbayı ye  bastı bacak."

Seokjin elinde dumanları tüten çorba ile içeri girdiğinde, Jimin yüzünü ekşiterek yorganına gömüldü.

"Hayatta içmem o pis şeyi."

"Ne demek pis ya! Ben bunu pişirmek için Namjoon'la oynaşamadım senin haberin var mı?! Aç ulan ağzını!"

"Seokjin geri bas!"

Yoongi hasta yatağından kalkmak için atakta bulundu ama o sırada kucağında yatan Mini tırnaklarını onun karnına geçirdi.

"Ah!"

"Ne oldu?"

Jimin endişeli bir halde bağırdı. O sırada Seokjin, Jimin'in açık ağzını görünce kaşıkta soğuttuğu çorbayı ağır adımlarla Jimin'in ağzına sokmaya çalıştı.

"Yoongi ne old- ay çek şunu ya!"

"Ye dedim!"

"Yok bir şey,Mini korktu herhalde."

"Jimin, aç hadi ağzını."

Jimin burnunun dibinde dehşet derece kokan kaşığa baktı bir süre.

"Hyung çek şunu kusacağım yoksa."