Güneş ıssız odaları aydınlatmak için doğudan doğduğunda,Yoongi gözlerini yeni kapatmış olmanın pişmanlığını yaşıyordu.
Tüm gece uyanık kalmış olmanın üzerinde bıraktığı etkiden nefret ediyordu. Kirpiklerini birbirine yapıştırmak, parmak aralarında uykuyu kıstırmak ve onu iki kolu ile sarmak istiyordu. Fakat tüm yapabildiği, barda içkileri servis etmek,içki servisi bittiğinde ise yarın için hazırlık yapmak oluyordu.
Yoongi yorulmuştu.
Yoongi etrafında ki her şeyden yorulmuştu. İnsanların gelip gitmesinden, sürekli onların yanında olmasını istemesinden, sürekli dik durmaktan, duygularını saklamaktan,mutlu numarası yapmaktan.Gerçek yüzünü insanlara gösterememekten sıkılmıştı,yüzünde ki maskeyi çıkarmaktan korkuyordu ama artık takmak da istemiyordu.
Derin bir nefes aldı, nefesin içine sıkıntılarını yerleştirdi, nefesini var gücüyle havaya üfledi,sıkıntıları duvarlara yapıştı ve yeniden üzerine, zihnine aktılar.
Yoongi beyaz tavanına baktığında, zihninde ki projektörün çalıştığını gördü.Gözlerinden çıkan ışığın beyaz tavana yansımasını izledi, tavanda belli belirsiz olan yıldızları gördü.
Yoongi en çok yıldızları severdi.
İşi yüzünden göremediği, sol kasığında bulunan dövmelerine ihanet ettiği, bir gün öldüğünde,dönüşmek istediği yıldızları çok severdi Yoongi.
Başını koyduğu yastığı yere fırlattı. Karşı odada Hoseok'un küçük mırıltılarını duyabiliyordu, bugün ne yaptığını yavaşça dinlemeye başladı. Hoseok uykusunda konuşur,gün içinde yaptıklarını gece uykusunda anlatırdı, Yoongi ise ortamda ses varsa uyuyamazdı.
"...çok sevimli bir çocuk." dedi Hoseok,Yoongi gözlerini dinlendirmeye devam ediyordu.
"Karşı apartmana gitmek istemiştim...Taehyung'a sargı zamanı değişti demek istiyorum..."
Uzun bir horultu süreci,ardından yeniden belli belirsiz söylenmeleri yayılıyordu sessiz evin içinde.
Yoongi bir şarkı mırıldanmayı istedi,zihninde aradı,bulamadı.
Tüm gün müziğin içinde olmasına ve müziğe bağımlı olmasına rağmen, aklına elektro müzikten başka hiçbir müzik gelmiyordu. Kulakları uğulduyordu.
Elektro sesin barda yayılışı, birbirine sürtünerek dans eden insanların görüntüsü, istedikleri içki sesini ona duyurmak için kulaklarına bağırılması,Yoongi çok sesten, gereksiz sesten her zaman rahatsız olmuştu.
Şimdi bile, Hoseok'un mırıldanmaları ona fazla geliyordu.
Yoongi boş vermeyi denedi. Sadece gözlerini kapatmayı,huzurlu bir uykuya dalmayı diledi.
Fakat bir kaç dakika sonra Yoongi, kulaklarına değen bir ses duydu. Bildiği ,tanıdığı ve kanıksadığı bir sesti.
Jimin'in sesi.
Yoongi,Jimin'i uzun denilebilecek bir süredir görüyordu, genelde bara gelip içer, uzun uzun düşünürdü.
Bu eve taşındıktan sonra barda ki ilk günün de Jimin'in ona yaptığı itiraf Jimin'i,Yoongi'nin gözünde ayrı bir yere taşınmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XXI LIE | MYG×PJM
Fanfiction"Yoongi," diye fısıldadı Jimin aşık olduğu adamın toprak kahvelerine bakarken. "Sana yirmi bir yalan ve bir tane doğru söyleyeceğim , yirmi bir yalan ve bir doğrunun sonunda, bana aşık olacaksın. " - Yoongi×Jimin - 12012017 16062020 -