XXI LIE | MYG×PJM

|×|

-

"Mini," dedi Yoongi kucağında oturan  kedinin patilerini avuç içinde tutarken.

"Sen daha önce hiç aşık oldun mu ?"

Mini patilerinin içine sakladığı tırnaklarını yavaşça Yoongi'nin avuç içlerine batırıp mırlamaya başladığında Yoongi hafifçe tebessüm etti.

"Daha önce o minik yüreğine bir okyanus varmış gibi hissettin mi?"

Gözlerini hemen ilerisinde ki yatakta uyuyan Jimin'e sabitledi.

"Şu adama ne zaman bakarsam bakayım yüreğim de ki okyanus taşıyor biliyor musun?"

Mini çoktan uykuya dalmış bir şekilde Yoongi'nin karnına yatıyordu.

"Çok güzel değil mi?" dedi Yoongi gözlerini Jimin'in üzerinde gezdirirken.

"Gerçekten beni nasıl sevebildi anlamıyorum... O kadar güzel ki, benim gibi bir adama nasıl aşık oldu ve beni de kendine nasıl aşık etti..."

Göğsü derin nefesi ile ağırca hareket etti.

"İyi ki de etti ama." Dedi bir an sonra açık dudaklarını izlerken Jimin'in.

"Hatırlıyor musun bir ara ona onu sevdiğimi söylemediğim için, daha doğrusu sesli bir biçimde söylemediğim için onu sevmediğimi sanmıştı. Aptal."

Yoongi kısılan gözleri ile gülümsediğinde açık camdan içeri giren rüzgar hafifçe saçlarını oynattı. 

Bir süre sessiz sessiz Jimin'i izledi.
Elini yanağına yasladığı için yanağı olduğundan daha tombuldu, dudakları aralıktı ve küçük dişlerini bazen dudaklarını kapayarak gıcırdatıyordu, saçları alnını açıkta bırakarak arkaya atılmıştı,üzerin de ki iç çamaşırı bacaklarının çoğunu açıkta bırakıyordu ve atleti de öyleydi. Gözleri sımsıkı kapanmıştı,bazen gördüğü rüyanın etkisiyle hareket ediyordu göz bebekleri.

Yoongi ise duvara sırtını dayamış,bacaklarını kendine çekmiş, alt  katta ki yüksek müzik sesine kulak vermişti bir yandan da  Jimin'in nefes seslerini dinlerken. Saçlarını geriye parmakları tarayarak yatırmış,üzerinde ki siyah atleti köprücük kemiklerini açıkta bırakacak kadar açılmıştı. Parmak uçları küçük odada ki yatağının kenarına değiyordu ve ay en yüksek noktadaydı. Seul hala uyanıktı,alt katta ki komşusu şimdi doksanların en sevilen müziklerinden oluşan bir şarkı listesi dinliyordu ki Yoongi, bildiğiniz üzere gürültüde uyuyamazdı.

Bu yüzden o da yer de kendi kendine  yuvarlanan Mini'yi kucaklayıp Jimin'i seyre dalmayı tercih etmişti.

"Korkuyorum." Dedi  kendine.

Jimin'in uykusunun ağır olduğunu adı gibi biliyordu ve bu yüzden konuşmakta bir sakınca görmüyordu.

"Ya onu kaybedersem?"

Derince bir nefes çekti. Karşısında uyuyan bu çocuk tam bir bilinmezdi bir zamanlar onun için.  Zihnine ondan ilk etkilenmeye başladığı zamanın düşünceleri doldu. Nasıl korktuğu her şeyden. Başlamaktan,sevmekten...

Yoongi nasıl başlayacağını bilememişti.

Nasıl yapacağını,nasıl başa çıkacağını, nasıl nefes alabileceğini bazen, bazense nasıl koruyabileceğini.