Petite Fleur'ün nazik melodileri evin içinde yankılanırken Park Jimin yarattığı şahesere bakıyordu.
Her şey hazırdı. Masanın üzerinde ki büyük şamdanlar, etrafa vanilya kokusu salıyordu. Hava kararmıştı, ay gökyüzünde ki bedenini yavaşça gözler önüne sermiş,yıldızlar bugün en güzel kıyafetlerini giyinmiş ve Park Jimin, sevgilisine sevgisiyle hazırladığı masaya bakarken mutluluktan başka bir şey düşünemiyordu.
Özel domates soslu spagetti dumanı tüter bir şekilde tencerede ve tabaklarında bekliyordu, gelirken marketten aldığı şaraplar buz kovasındaydı,evde bulduğu iki adet kadeh güzel bir şekilde tüm ince gövdesinde kırılan ışıklarla mumların güzelliklerini yansıtmasına izin vererek tabakların yanında duruyordu.
En sevdiği salatayı hazırlamıştı ve yine gelirken marketten aldığı pasta da dolapta bekliyordu. Hızlı adımlarla odasına doğru ilerleyip boy aynasında kendine baktı. Üzerinde siyah tişörtü,altında siyah pantolonu ,boynunda en sevdiği kolyesi vardı. Yoongi için hazırlanmış olmak onu mutlu ediyordu. Parfümünü üzerine boca etmişti ve güzel koktuğundan emindi. Saçları turuncuydu ve Jimin saçlarına çok çabuk alışmıştı. Ayna da kendine bakarken saçlarını yavaşça geriye taradı. Fönlüydü ve alnını açıkta bırakarak ikiye ayrılıyordu. O sırada zilin melodisi evi doldurduğunda Jimin içine yayılan heyecanla kapıya koşturmaya başladı.
Kapının önünde durup derin bir nefes aldı ve hafifçe araladı.
"Yoongi?" dedi Jimin heyecanını bastırmak için.
"Sevgilim?" dedi Yoongi'de en az Jimin kadar heyecanlı bir halde.
"Gözlerini kapat."
Yoongi midesinin kasılışıyla gözlerini yavaşça kapattı. Ardından Jimin sıcak ve yumuşak elinin gözlerinin üzerine kapandığını hissetti. Yoongi içeriye doğru adımladı ve Jimin kapıyı arkalarından kapattı.
"Burada dur." Jimin heyecandan terleyen ellerini hızla pantolonuna sildi ve Yoongi'nin tam karşısında geçip yüzüne en güzel gülümsemesini yerleştirdi.
Öte yandan Yoongi burnuna dolan yemek kokusundan bunun tahmin ettiği gibi bir sürpriz olmadığını anlamıştı. Şarkı hafifçe kulaklarına doluyordu ve vanilya kokusu Jimin'in parfüm kokusu ile karışıp ciğerlerine dolmuştu.
"Şimdi," dedi Jimin yavaşça nefes alıp.
"Lütfen gözlerini aç."
Yoongi gözlerini ağır ağır araladı.
Jimin tam karşısında,hayatında gördüğü en yakışıklı adam ve en güzel sevgili gibi, güneşten doğmuş bir çocuk gibi duruyordu. Turuncu saçları vardı, gülümsemesi doğal bir şekilde dudaklarına yerleşmişti ve perçemleri alnına dökülüyordu.
Yoongi gözlerini Jimin'in üzerinden çekemiyordu,saçları ona o kadar çok yakışmıştı ki, bir an için eski saç rengini unuttu. Jimin tek kelimeyle enfes duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XXI LIE | MYG×PJM
Fanfic"Yoongi," diye fısıldadı Jimin aşık olduğu adamın toprak kahvelerine bakarken. "Sana yirmi bir yalan ve bir tane doğru söyleyeceğim , yirmi bir yalan ve bir doğrunun sonunda, bana aşık olacaksın. " - Yoongi×Jimin - 12012017 16062020 -