-
Yoongi gözlerini burnuna dolan nefis kokular ile araladı. Beyaz tavanında gezinen gölgeleri görüp, yavaşça derin bir nefes çekti ciğerlerine. Normalde olsa, odasının havasızlığından oluşmuş garip koku yerleşirdi ciğerlerine, fakat bu sefer, yıllar sonra ilk defa hamurun tava da pişen kokusunu ve etrafa yayılan temiz kokuyu ciğerlerine çekiyordu.
Bir de tabi kısık sesle çalan müzik vardı.
Sizin de bildiğiniz gibi Yoongi, gereksiz ve fazla gürültülü sesten nefret ederdi.
Üstelik,Hoseok ile ev arkadaşlığı yaptığı bu yedi yılda hiçbir sabaha böyle uyanmamıştı.
Sakin sakin solurken, odanın hafifçe açıla kapısını duydu, gıcırtı sessiz odada yankılandı, yankılanan sese, yatağına zıplayan Mini'nin purlayışı da eklenince Yoongi sabahının daha ne kadar garip geçeceğini düşündü.
"Günaydın,pisicik." Sarı kedi Yoongi'nin burnunu yaladığında,Yoongi kıkırdayarak Mini'yi havaya kaldırdı.
"Sabah sabah bu kadar sevimli olmak seni yormuyor mu?" Kedi anlamsız bakışlarla onu süzerken Yoongi yeniden kıkırdayarak onu geri indirdi.
Jimin ise Mini'nin araladığı kapıdan onları izliyor, olduğu yerde kıskançlıktan kuduruyordu.
Yemin ederim dört ayaklı bir kıl yumağını bu kadar kıskanacağımı bilseydim, Yoongi'nin kedisi olmayı isterdim. Şuna bak ya! Aşufte kedi nasıl da flörtleşiyor benim erkeğim ile!
İçten içe kudurduğunu bir rafa kaldırırsak Jimin,Yoongi'nin sabahları ne kadar sevimli olduğunu gördüğü için, kendini dünyada ki en şanslı insanlar listesinin en başına yazdırmıştı.
Şişmiş yüzü, gözleri ve dudaklarına, dudaklarının koyulaşmış rengine doya doya baktı bir kaç dakika boyunca. Ardından Yoongi derince havayı soludu ve Jimin'in eteklerini tutuşturan o altın kelimeleri söyledi.
"Yanık mı kokuyor yoksa bana mı öyle geldi?"
Jimin izlediği kapı aralığından hızla ayrılıp, siyah tavanın rengini almaya başlamış hamura doğru koşturdu.
Tezgahta ki spatulayı kavrayıp hızla tavada ki yuvarlak hamuru çevirdi. Şanslıydı ki, rengi hala yenilebilir bir siyahlıktaydı. Telaş içinde çevirdiği pancakein ardından, sırada ki şarkının ilk ritimleri kulaklarına dolduğunda,içinde ki heyecana engel olamadan kendini ritme bıraktı.
Ünlü Je Veux'nün melodileri mutfağı doldurduğunda, aksanıyla birlikte yarım yamalak bildiği şarkıyı söylemeye başladı.
Bir yandan ritmik bir şekilde kaçlarını sallarken diğer yandan da, tezgahın üzerinde ki çilekleri dilimlemeye başladı. Bu sabah Bayan Seon Ji'den mutfak için alışveriş yaparken görmüştü enfes çilekleri ve aklından tek geçen sabah kahvaltısında içeceği bir bardak çilekli süt olmuştu, tabii ki bunun yanında gelen hayal de cabasıydı. Hayalinde Yoongi, Jimin'in üst dudağına bulaşmış sütü fark edip, onu kendi dudakları ile siliyordu,Jimin Bayan Seon Ji onun poposunu keserken kurduğu hayalin gerçek olmasını dileye dileye eve gelmiş ve pancakelere başlamıştı.
Derken Zaz, o güzel sesi ile şarkıya girdi, tabi ki Fransızcayı katlederek Jimin'de başlamıştı söylemeye.
"Ritz'de bir süit oda versen bana, istemem .
Chanel'den mücevher, istemem .
Bir limuzin versen bana, ne yaparım onunla ki?
Uşaklar teklif etsen bana, ne yaparım onlarla?
Neufchatel'de bir malikane, bana göre değil .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XXI LIE | MYG×PJM
Fanfiction"Yoongi," diye fısıldadı Jimin aşık olduğu adamın toprak kahvelerine bakarken. "Sana yirmi bir yalan ve bir tane doğru söyleyeceğim , yirmi bir yalan ve bir doğrunun sonunda, bana aşık olacaksın. " - Yoongi×Jimin - 12012017 16062020 -