-
"Haftaya okul açılıyor." dedi Taehyung, yumruk yaptığı eline dayamıştı çenesini.
"Biliyorum." dedi Jimin, göbeğinde oturan Hobie'yi seviyordu.
"Hoseok sürekli aynı manevraları yapıyorsun bir git ya!" Namjoon, yerde Hoseok'la beraber oturmuş, oynadıkları Mortal Kombat'ta yenilmeyi kendine yediremediği için adeta bir bebek gibi bağırıyordu.
"Sen oynayamıyorsun anasını satayım fıstık gibi karakter işte! Hoseok karakterinin zafer dansını izlemeyi bırakıp Namjoon'a döndü.
"Lanet köpek sürekli köşeye sıkıştırıyorsun beni tabi oynayamam!"
"Hoseok,Namjoon'u köşeye sıkıştırma!" Seokjin mutfaktan bağırdığında Jimin yattığı yerden kıkırdadı. Taehyung ve Hoseok'un evinde, Seokjin ve Namjoon'da dahil olmak üzere Yoongi,Mini ve Jimin de bulunuyordu.
Barın önünde eylem vardı bu yüzden sokağı kapatmışlardı. Yoongi de kepekleri indirdikten sonra alabildiği tüm içkileri almış, cipsleri ve diğer abur cuburları da yüklendikten sonra Hoseok'ların evine gelmiş, koltukta ters bir şekilde yatan Jimin'i görünce kalbinin daraldığını hissetmişti.
Şimdi ise mutfakta atıştırmalıkları hazırlarken Seokjin'e anlatıp anlatmama konusunda çelişki yaşıyordu. Seokjin,Hoseok'a bağırdığı beş dakikanın sonunda Taehyung'un kahkahaları salonu doldururken ve Namjoon onun arkasından onu ne kadar çok sevdiğini bağırırken Yoongi boğazını temizleyip Seokjin'e döndü.
"Jimin ile aranda olanların farkındayım. Sen mi anlatırsın ben mi Jimin'i sıkıştırayım." dedi Seokjin.
Yoongi ani bir dürtü ile ileri atıldı.
"Hayır,hayır!Ona bir şey yapma anlatacağım ben!"
Seokjin şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı, aynı şaşkınlık bir an için korumaya geçen Yoongi içinde geçerliydi.
"Vay canına, bu ne hızlı tepki? Bardağın yere düşüşünü tutmaya çalışmadan izleyen Min Yoongi,sözde bir tehdit için hayatında ki en hızlı savunmayı yaptı! Yah,Min Yoongi,Jimin sana iyi geliyor dostum!"
Yoongi'nin yanakları garip bir şekilde kızardığında Seokjin yüksek noktalı bir kahkaha attı.
"Vay canına sen kızardın mı?! Tanrım bu günü unutmayacağım, utanabiliyor muydun Min Yoongi?"
"Seokjin,yapmasan diyorum? Anlatmayacağım bak."
"Tamam,tamam. Anlat hadi."
Yoongi masanın üzerinde ki cipsten bir parça aldı.
"Yeni bir his bu. Öncekilerde böyle hissetmemiştim Seokjin. Bilmiyorum,gece uyanıp izliyorum, sabah kahvaltı hazırlarken gizlice dans edişini izliyorum,Mini ile konuşmasını dinliyorum, barda otururken çerezleri diğer insanlara atışını izliyorum sürekli,bir de o atmamış gibi kafasını hızla telefonuna eğiyor, çok tapılası ya!"
Yoongi ellerini yanaklarına çıkardı.
"Bunun ne demek olduğunu da bilmiyorum aslında Seokjin. Onu çok kırıyorum farkındayım. Çok fazla kırıyorum onu ama yine de sesini çıkarıp sen beni kırdın demiyor onun aksine her zamankinden daha fazla gülümsüyor. Sonra normalde kahve içmeyi sevmem bilirsin, çok haz etmiyorum kahveden ama o yapınca kahve öyle güzel kokuyor ki, sanki kahve değilde çilek yiyormuşum gibi hissediyorum, çilekleri ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun... Canım sıkkın olsa bile onu görünce unutuyorum son bir kaç gündür. Bara gidesim gelmiyor çünkü Jimin evde oluyor, ona yakın olmak istiyorum ama nasıl yakınlaşacağım onu da bilmiyorum. Aklım çok karışık Seokjin-ah."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XXI LIE | MYG×PJM
Fanfiction"Yoongi," diye fısıldadı Jimin aşık olduğu adamın toprak kahvelerine bakarken. "Sana yirmi bir yalan ve bir tane doğru söyleyeceğim , yirmi bir yalan ve bir doğrunun sonunda, bana aşık olacaksın. " - Yoongi×Jimin - 12012017 16062020 -