-
Güneş tepeden doğmak üzereydi ve Jimin, üzerine binmiş olan ağırlığın altında eziliyor gibi hissediyordu. Hastalığın vücudunda bıraktığı son kırıklıkları da geride bırakmaya çalışan bedeni her zamanki gibi yorgun ve hassastı. Son zamanlarda her şeyden çok çabuk yorulmaya başlamıştı ama bilirsiniz işte, kimselere de bu konudan bahsetmiyordu.
Yoongi göğsünde hafif mırıltılarla uyuyordu ve göğsü, tüm dünyasına ev sahipliği yaptığı için kalbi tarafından acımasızca dövülüyordu. Jimin şikayetçi değildi. Yoongi ile olan hiçbir şeyden asla şikayetçi olmamıştı zaten.
Sabah saatlerinin en huzurlu zamanlar olduğunu düşünüyordu. İnsanlar yeni uyanır, insanlar yeni uyur, bebekler doğar, bazıları ölür ve Yoongi göğsünde uyuyor ya da Yoongi'nin göğsünde, onun kokusuyla harmanlanmış başka bir nefes çekerdi ciğerlerine.
Yoongi'nin ağır nefesleri eşliğinde alt komşularının çalan alarmını duydu.
Mini ayak ucunda uyuyordu. Göğsü ağır hareketlerle oynuyordu ve bazen rüyasında ne gördüğünde bağlı olarak patileri titriyordu.Jimin gözlerini güzel bir sabaha açmıştı bunu inkar edemezdi. Sevdiği adam göğsündeydi, daha fazla kelimeye gerek yoktu.
Uzandı,zar zor Yoongi'nin alnına bir öpücük kondurdu.
"Seni seviyorum." Diye fısıldadı havaya.
Yoongi ufak bir mırıltıyla kıpırdandı.
"Nasıl güzel bir herifsin Yoongi. Hiçbir fikrin yok."
Derince bir nefes aldı. Saçları çenesini gıdıklayan sevgilisini izledi bir süre.
Küçük burnu, hafif iz oluşmuş kaşlarının arası, dudak kenarlarında ki ince çizgiler, kirpiklerinin teker teker ayrılıyor olması. Her şey biraz daha güzelleştiriyordu onu.
Her şey,her şeyin ötesinde yapıyordu Yoongi'nin güzelliğini.
(CHRIS STAPLETON-EITHER WAY)
"Seni çok özlüyorum, biliyor musun?" Dedi kendi kendine .
"Yanımdayken de çok özlüyorum seni."
Derince bir nefes daha aldı. Yoongi hala uyuyordu ve bu en iyisiydi.
"Saçlarının kokusu burnuma değince, parmak uçların,parmak uçlarıma değince..."
Biraz bekledi. Sabah duygusallığı, kıyıya vurmuş bir deniz kabuğu hissi veriyordu.
Denizine çok yakındı ama uzaktı işte. Dokunabiliyordu, ona ulaşabiliyordu ama bir türlü dahil olamıyordu ona."Ses tonun kulaklarıma değdiğinde, seni o kadar çok özlüyorum ki Yoongi, tahmin bile edemezsin."
"Mesela en çok seni bana bakarken özlüyorum. Göz bebeklerinden geçen düşünceleri görüyorken, sana bakınca kendimi görüyorum ve bu seni özlememe neden oluyor. "
Yüreğine oturan ağırlık öylesine aniydi ki, Jimin ağlamak en çok sabah saatlerindeyken güzel diye düşündü.
"Seni severken, seni o kadar çok özlüyorum ki, dimağımdan geçen her kelime senin adınla inliyor zihnimde."
"Ben seni çok özlüyorum Yoongi."
İlk göz yaşı Jimin'in gözünden düştü.
Sabahın bu saatinde neden ağladığını sorsalar verebilecek bir cevabı yoktu.
Belki,"Özledim." diyebilirdi.Göğsünde uyuyan sevgilisini özlemişti.
"Seni özledim. Bazen bana bakarken, gelip burnumdan öpüşünü, ellerimi tutup, nasıl da yumuşak olduklarını söylemeni..."
Yoongi rahatsız olmasın diye o kadar sessiz bir şekilde, Yoongi için ağlıyordu ki, canı yanıyordu içinin burkuluşundan.
"Ben sadece...Bilmiyorum... Göğsümde yatıyorsun ama ben seni özlüyorum."
Derince bir nefes aldı, çoktan ıslanmış kirpikleri,yanakları, boynu ve yastığı için.
"Seni çok seviyorum Yoongi."
"Ben de."
Yoongi'nin sesi, sessizliğini delip kasılan göğsünün içine oturdu ve Jimin büyük bir hıçkırık kopardı beraberinde gelen çığlıkla beraber.
"Hayatım," dedi Yoongi, içi çıka çıka ağlayan Jimin'i kolları arasına alırken.
"Güzelim, neden ağlıyorsun?"
Jimin bir süre konuşamadı. Hıçkırıkları ardı ardına geliyordu ve nefes alamıyordu boğazında ki yumrudan.
"Seni çok özledim."
Kesif bir cevaptı ve acı doluydu. Yoongi sabahın bu saatinde sırf onu özledi diye göz yaşlarına boğulan çocuğa sımsıkı sarıldı.
"Bebeğim,bak buradayım. Hemen yanı başında."
Jimin kollarını Yoongi'nin beline hızla sardı.
"Seni özledim." Dedi."Seni özledim. Seni özledim."
Yoongi yüzüne yerleşen buruk bir gülümseme ile göğsünde ki miniğe sıkı sıkı sarıldı yeniden.
"Ben de seni özledim bebeğim. Ben de seni özledim."
Jimin ağladı.
Yoongi ona sarıldı.Güneş tepeden tüm ihtişamı ile doğdu ve bir güne daha başladı, hayatta kalmayı başaranlar.
Bir şehirde birbirini özleyen insanlardan en az birisi kavuştu, birisi aşık oldu ve birisini az önce kaybetti hayatını, aynı hastenin farklı katında hayata yeni başlayan bir bebeğin aksine.
Jimin sevdi.
Çok sevdi.Yoongi de sevdi.
Tıpkı Jimin gibi.Saat sabahın erken saatleriydi.
Birisini özlemek için güzel.
Birileri için güzel bir saatti.Saat sabahın erken saatleriydi.
Jimin,Yoongi'yi özlemişti.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XXI LIE | MYG×PJM
Fanfiction"Yoongi," diye fısıldadı Jimin aşık olduğu adamın toprak kahvelerine bakarken. "Sana yirmi bir yalan ve bir tane doğru söyleyeceğim , yirmi bir yalan ve bir doğrunun sonunda, bana aşık olacaksın. " - Yoongi×Jimin - 12012017 16062020 -