Uzun Zaman Önce

Uzun Zaman Önce... 1. BÖLÜM

İçkimden son bir yudum daha aldım. Elijah bana doğru dönmüştü ve beni rahatsız edecek kadar rahat bi tavırla oturuyordu. Ona sinirli bir bakış attım. Ne istediysem yapmamaya çalışıyor gibi bir hali vardı son günlerde ya da ben bu meseleye fazla takmıştım ve Elijah’ın bunu halledememesi de aklımda bin bir türlü şey getiriyor.  Bardağı sertçe masama bırakıp ona döndüm.

-‘Elijah bu işi hala halledememenin sebebini hala göremiyorum! ’

Tam ağzını açıp bir şey söylicekken sözünü kestim.

-‘Sakın!  Sakın bana olmaz, ikna edemedim gibi şeyler söyleme; adamın söyledikleri umrumda değil. Ben ne istersem aldım,alırım. Anladın mı? ’

Elijah masaya daha da yaklaştı.

-‘Lord Lucas ve eşi kızlarının evlenmek için yaşının küçük olduğunu savunuyorlar Niklaus; ama ben Lady Johanna’nın kızlarını Lockwoodların oğullarına vermeye razı olduğunu gördüm yani nedeni bu değil. Nedeni sensin. Kendine çekidüzen ver bende Forbeslerin kızını sana alayım. ’

-‘Peki ya Lord Lucas Lockwood’un oğlu hakkında..-’

-‘Lord’un kızını onlara vermeyi istediğini sanmıyorum, bu kızı değerinde aza satmak gibi bir şey olur. Düşünsene neden bizimle akraba olmak yerine onları seçsin. Ama bu işler nasıldır bilirsin… Eğer Lady Johanna Lockwoodları seçerse kızda onların gelini olur.’

Tanrım! Bu aptal kadın yüzünden her şey mahfolucak… Kızını bana vermemekte nasıl bu kadar inatçı olabilirdi ki…

-‘Lockwoodlar bu kadına ne verdi. Neden bu kadar onların tarafında? Caroline için en uygun seçenek olduğumu nasıl görmez?’

Elijah kalkıp  yanıma geldi. Ellerini omuzlarıma sanki rahatlatmak ister gibi koydu. Rahatsızca kıpırdanamama rağmen çekmedi.

-‘Hiçbir şey… Sadece kızını mutlu edeceğine inanıyorlar.’

Hızla kalkmak için doğruldum. Fakat Elijah’ın elleri beni sertçe yerime otutturdu.

Hormudandım.

-‘Tanrı aşkına… Bana bir bak Elijah şu topraklara bak. Krala en yakın aileyiz. Bize verdiği şu mala mülke bak. O kızı ben mutlu edemezsem kimse mutlu edemez.’

Elijah sakinleştirici bir ses tonuyla konuştu.

-‘Lady kızının mutluluğunu bu tür şeylere mala mülke bağlamıyor Niklaus. İyi bir eşe ve huzurlu bir aileye bağlıyor. Sen bunların hangisini ona verebilirsin? Sinirin ve kibirin yüzünden kimse sana güvenemiyor, yarın bir gün kıza kızınca onu öldürmeyeceğine kim emin olabilir? Ya da sırf canını sıktı diye zindana kapatmayacağına… Buna ben bile kefil olmam kardeşim. Ayrıca eğer böyle bir şey olursa kızlarını senden alamayacaklarının da bilincindeler. Lockwoodlardan kızlarını rahatlıkla geri alacaklarını sende biliyorsun. Durum böyleyken kim daha iyi bir seçenek sen de düşün istersen… ’

Elijah konuşurken aklıma birkaç sözcük takıldı…

‘Canını yakmak, zindana kapatmak,kızı öldürmek, Lockwoodlar, kızı geri almak… ’

Düşündükçe beynime her kelime saplanıyordu.

Kızı istiyordum hemde hayatımda hiçbir şeyi istemediğim kadar… Ben bu toprakların Düküydüm ve kralın en yakın arkadaşı ve en sevdiği kardeşi… Ve ben istediğimi alırdım…

Aklıma gelen planla gülümsedim.

Yerimden kalktım cama doğru yöneldim. Elijah benim masama oturdu.

-‘Elijah Forbesleri yemeğe davet et. Kızları için büyük bir şölen vereceğim. Kol ve Rabekkah’ı kontrol altında tut, ikisinin ne zaman ne işler çevireceği belli olmaz. Ve bana Rabekkah’ı çağır. Kızın yakın arkadaşı olan o değil mi. Küçük kız kardeşimden bazı taktikler almam gerekiyor gibi.’

Elijah kalkıp kapıya doğru yönelirken…

-‘Aklında ne var Niklaus…’

Sinsice gülümsedim.

-‘Eğer Lord ve Lady’i ikna edemiyorsam bende kızı ikna ederim ve onu karım yaparım. Ailesi o istedikten sonra bana vermeye razı olur. Hem kızın kalbini hemde kendisine sahip olurum o zaman.’

-‘Ailesinin seni kız ile görüştüreceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Kızın burnunun ucunu bile dışarı çıkarmıyorlar. Çıktığı zamanda yanında abileri oluyor ya da yengesi.’

-‘İşte bu noktada Rebekah’nın yardımına ihtiyacım olacak. Yalnız kalmanın bir yolunu bulacağım Elijah… Sen sadece aileyi de ikna etmeye bak. Ve şu şöleni hazırla…’

-‘Tamam nasıl istiyorsan öyle olsun. Şölen ile ben ilgilenirim. Kızı ikna edip edememende sana kalmış.’

Kapıyı kapatıp çıktığında gülümsememeden yapamıyordum. Kız benim olacaktı. Haftalardır hayalini kurduğum kız benim olacaktı.