Kilise Ayini... 10. BÖLÜM

7.3K 222 19
                                    

10. BÖLÜM

Yanlarından ayrılırken, Rebekah’a bir gülümseme göndermeye çalıştım. Kesinlikle çok gergindim.

Katherine bahçeye yanımıza gelip, annemin beni çağırdığını söylediğinden beri kalbim hızla çarpıyordu. Koridorları geçip annemin odasına doğru ilerlerdim. Yanlış tarafa döneceğimi son an fark edip, hemen sola döndüm ve annemin kapısına geldim. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım.

-‘Girin.’ Annemin sesi kulaklarımı doldurdu. Yavaşça kapıyı araladım.

Camın önündeki koltuklara oturmuştu annem, dizlerinde de Henry vardı. Dadımız Fransis’de yanlarında ayakta duruyordu. Odada üçünden başka kimse yoktu.

Annem Henry’i yavaşça yatağa bıraktı ve tekrar koltuğa oturarak yanına oturmamı işaret etti. Yüzünden bir şeyler okumaya çalıştım. Ama sonuç her zamanki gibiydi. Hiçbir şey anlayamamıştım. Annem bunu nasıl başarıyordu bilmiyorum. Benim asla sahip olamayacağım yeteneklerinden biriydi.

Ellerimi önümde birleştirdim ve yüzüme tatlı gülümsememi takındım. Kararın çoktan verildiğini biliyordum ama şansımı sonuna kadar kullanmalıydım. Keşke karşımda babam olsaydı… O zaman tatlı gülümsemem işe yarardı belki… Neden onunla görüşmemiştim ki sanki? Ah doğru ya, ‘meşguldü’. Zaten buraya geldiğimizden beri meşguldü… Annem ne yapmaya çalıştığımı anlamış gibi hafifçe gülümsedi.

-‘Gel bakalım küçük hanım. Ayrıca o taktiğin ancak babanda işe yarar.’

Dudaklarımı büzüp koltuğa doğru ilerledim ve annemin kucağına yattım. Gözlerimi yüzüne çevirdim. Kızıl-kahverengi saçları yüzünü çevreliyordu. Belki de bininci kez içimden ‘keşke bende saçlarımı annemden alsaydım’ dedim.

-‘Sanırım seni buraya neden çağırdığımı biliyorsun kızım.’

Başımı olumlu anlamda salladım. Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı ve bu içimi umutla doldurdu. Belki de babamla konuşup kabul etmeye karar vermişlerdi.

-‘Babanla konuştuk ve kısa bir süreliğine burada kalmanı uygun bulduk.’

Ağzımdan kaçan bir şaşkınlık nidasına engel olamadım. Aklımı toparlamam bir saniyemi aldı. Yani burada kalmama izin vermişler miydi? Annemin dizleri üstünde doğruldum. Arkamı dönüp ona baktım. Şaka yapıyor gibi durmuyordu.

Annemin boynuna atladım. Ona gerçekten sıkı sıkıya sarıldım. Geri çekildiğimde yüzünün aldığı şekil tekrar gülmeme yol açtı. Annemin dizlerine tekrar yattım. Ellerini saçlarıma daldırdı. O okşamaya devam ederken benimde uykum geliyordu. Annem ve sihirli elleri…

Aslında şuan koşup Rebekah’a müjdeli haberi vermem lazımdı ama bu sahneyi bozmak istemiyordum. Annem de öyle düşünmüş olacaktı ki o da yerinden kıpırdamıyor sadece elleriyle beni seviyordu.

-‘Benimle biraz zaman geçirmeni istiyorum, birtanem. Anlaşılan bir süre uzak kalacağız ve ben seni özleyeceğim. ’

Uykulu gözlerle ona baktım.

-‘Ama zaten kısa bir süreliğine ayrı kalacağız anne…’

Sesim cümlemin sonuna doğru sadece mırıldanma gibi çıkmıştı.

-‘Öyle olacak değil mi…’

Elleri yüzümü okşarken son duyduklarım bunlardı.

***********************************************************************

-‘Caroline, tatlım yemeğe inmek istiyorsan uyanmalısın. ’

-‘Lütfen Fransis biraz daha uyumama izin ver.’

Uzun Zaman ÖnceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin