Uzun Zaman Önce

Kızlar Her Şeyi Konuşur... 7. BÖLÜM

7. BÖLÜM

Caroline gece yatağına nasıl ulaşmıştı hatırlamıyordu. Kalbi yaşadıklarını düşündükçe, çılgınlar gibi atıyordu. Uyumak için çok fazla çaba sarf etmişti. Önce yatakta dönüp, neler olduğunu düşünmüş sonra öpücüğü hatırlayıp da kızarmıştı. Gece sonunda ise, kendisini böyle ümitlendirmenin yanlış olduğuna karar vermiş ve uykuya dalmıştı.

Sabahta hizmetliler gelmeden uyanmıştı. Tekrardan yaşadıklarını düşünüp, rüya görmediğinden emin olmak için, Niklus’un hediyesine bakıp durmuştu.

Bileklik çok güzeldi. Çok ince bir işçiliği vardı.

Niklaus’un kendisine böyle bir hediye vermesi saçma değil miydi? Eskiden beri tanışıyorlardı ama hiç birlikte zaman geçirmemişlerdi. En fazla sarayda baloları ya da yemek masalarında karşılaşırlardı. O zamanlarda bile pek fazla muhabbetleri olmamıştı. Ve şimdi kendine 16. yaş günü için hediye veriyordu. Şaşılacak bir durumdu.

Hizmetliler geldiği zaman, uyuyor numarası yapmıştı. Kadınlar onun numara yaptığını anlamamıştı. Buna şaşırmıyordu çünkü annesi bile onun uyuma numarasına inanırdı.  

Kadınlar onun için su hazırladıkları zaman kalkıp sıcak suya bıraktı kendini. Aklı hala Niklaus’taydı.

Sonra kurulanıp, mavi elbisesini giymeye karar verdi. Gweninvere iplerini bağlarken, Rosamary’i Rebekah’nın yanına gönderdi, odasında olduğundan emin olmak için.

Rebekah ile konuşmak istiyordu bir an önce... Niklaus konusunu konuşabileceği tek kişi oydu. Rosamary Rebekah’nın odasında onu beklediğini söyledikten sonra kutuyu elbisesinin içine saklayarak odadan çıktı.

************************************************************************************************************

Rebekah, Caroline’ın anlattıklarını şaşırmış bir halde dinleyip, Caroline’ı bunun normal bir şey olduğuna ikna etmişti. Hatta işi biraz abartıp, Niklaus’un benzer bir hediyeyi Düşeş Rihannon’a bile verdiğini söylemişti.

Caroline bunu duyduktan sonra hem rahatlamış hem de biraz üzülmüştü. Neden üzüldüğünü bilmiyordu ama üzülmüştü işte.

İki kız kahvaltı için herkesin onları beklediğini öğrenince koştura koştura yemek salonuna yönelmişlerdi. Yemek salonu tıklım tıklım doluydu. O kadar çok insan vardı ki…

Hepsi prensesi görünce ayağa kalkmışlardı.  

Caroline’nın gözleri bu kalabalıkta ailesini arıyordu. Damon’un ona gülen yüzünü gördüğünde rahatlayıp o yöne yönlenmişti ki, Rebekah onu kolundan tutup sadece Mikaelsonların oturduğu baş masaya götürmüştü. Kol ile Rebekah’nın arasına otutturulmuştu. Masada oturan ve Mikaelson olmayan tek kişi kendisiydi ve bu biraz rahatsız ediciydi ama bir süre sonra hepsini unutmuştu.

Kahvaltı oldukça eğlenceli geçmişti. Herkes Caroline’ın doğum gününü kutlayıp, iyi dileklerini sunmuştu.

 Kol kızları doğum günü için pikniğe götürmeyi teklif etmişti. Kızlarda gülerek kabul etmişlerdi.

Kızlar hazırlanmak için ayrıldıklarında, Rebekah yapması gereken bir işi olduğunu idaa ederek Caroline’i atlatıp, kendini Elijah’nın odasına atmıştı. Elijah’ı olanları tek tek anlatıp ne yapması gerektiğini sormuştu.

Elijah ise kız kardeşine pikniğe gidip iyi vakit geçirmesini, bu işel kendinin ilgileneceğini söylemişti.

Rebekah onu onaylayıp çıktıktan sonra, hizmetçilere Niklaus’u çağıttırmıştı.  Rebekah’nın kızı, Niklaus’un yaptıklarının normal olduğuna inandırması iyi olmuştu. Kızın, ailesine bunu anlatmayacağına emindi Rebekah.  Geriye sadece Niklaus’u tekrar uyarmak ve tekrardan böyle bir şeyle tekrar karşı karşıya kalmayacaklarından emin olmak kalmıştı.