Uzun Zaman Önce

Muhteşem Balo... 14. BÖLÜM

Herkese tekrardan merhaba! Belki bilenleriniz, belki bilmeyenleriniz vardır ben bir ara bu hesabımın şifresini kaybettim Ama şuan tekrardan bulmuş bulunmaktayım çok şükür :D ee ne demişler Allah sevdiği kuluna önce eşşeğini kaybettirir sonra da buldurur :D

Öbür hesapta yayınladığım bir bölüdü bu ama bu hesap için yeni olacak, o yüzden lütfen yorum yapıp oy vermeyi unutmayın, şimdiden teşekkürlerrrr :D

14. BÖLÜM

Johanna Forbes yerdeki mektubu eline tekrar aldığında, titremeye başlamıştı. Hayatı boyunca kendisine hakim olmayı bilmiş olan bu kadın şimdi hizmetçilerinin karşısında yavru bir kedi gibi titriyordu.

Danella önünde diz çöküp, hanımına yardımcı olmaya çalışınca düşeş ondan kurtulup kendisini koltuklara attı ve hizmetçisine emir verdi; ‘Dük Lucas’a onunla acil görüşmem gerektiğini söyleyin.’

Sonra da odadaki diğer hizmetçilere çıkması emrini verdi.

Danella koştura koştura sarayın koridorlarında yol alırken aklı fikri kadını bu kadar endişelendiren mektuptaydı. Yıllardır Forbeslerin yanında çalışırdı ve kadını ilk defa böyle güçsüz gördüğüne yemin edebilirdi. Tamam, daha önce ağladığına şahit olmamıştı da ağladığını belli eden kızarmış gözlerini görmüştü kadının ama bu tamamen farklı bir durumdu. Kadın titremeye başlamıştı birden bire ve bu Danella’yı çok korkutmuştu.

‘Kesin birisi öldü.’diye düşündü kadın. Onu bu kadar korkutacak başka ne olabilirdi ki…

Dükün kapısına geldiğinde hafifçe kapıyı çaldı ve düşeşin onunla görüşme istediğini söyledi. Acil olduğunu ekleyince, dükün korku dolu bakışlarını üzerinde hissetti. Dük büyük adımlarla karısının odasına giderken, kadında ona ayak uydurmak için hızla dükün peşinden koşmaya başladı.

Dük kapının önüne gelince hizmetçiye burada kalmasını emrederek, içeriye girdi. Karısının atmış rengini gören Lucas hemen ona doğru atıldı ve sevgili karısını kucağına alıp yatağa yatırdı.

‘Johanna, sevgilim neler oluyor?’ diye mırıldandı adam yarı baygın karısına…

Kadının hiçbir şey demeye mecali yoktu. Bu yüzden de elindeki mektubu kocasına uzattı.

Adam kraliçenin mührünü görür görmez tanımıştı. Mektubu çabucak eline aldı ve her satırını dikkatlice okumaya başladı.

Sevgili Düşeş Herlica Johanna Forbes ve eski Trontole;

Duyduğum küçük haber doğruysa şuan dünyanın en mutlu insanı ben olmalıyım. Çünkü duyduğuma göre Mikaelson ailesine başka bir Trontole kanı taşıyan kız, gelin olarak geliyormuş.

Bende bu müjdeli haberi alır almaz size hemen bir mektup yazıp, bu durumdan ne kadar memnun kaldığımı bildirmeyi uygun gördüm.

Trontolelar yıllar yılı dostane ilişkiler kurduğumuz bir aile olup bu ülkenin asil kanlarındandır. Ayrıca Forbeslerin de bu asil kana sahip olan başka bir aile olduğu şüphesiz bir gerçektir ve şansımıza küçük kızınız her iki ailenin de kanını taşıyor, belki de doğacak çocukları Mikaelson kanı ile taçlandırılıp, Mikaelson kanı da taşıyacak. Hal böyle iken böyle bir varisin gücü, tüm ülkeyi yönetmeye ve yeni topraklar kazanmaya yetmez de kimin gücü yeter değil mi?

Ayrıca prens Niklaus’un aşkının şimdiden dillere destan olacak bir aşk olduğunu da duydum. Eminim kızınız da yakın zamanda yakışıklı prensimiz, cesur askerimiz olan Niklaus’a gönlünü kaptıracaktır. Belki de çoktan kaptırmıştır… Eğer doğacak olan çocukları da babalarına benzerlerse ne kadar şanslı oluruz değil mi Düşeş Johanna?