23. BÖLÜM
Kath ve Niklaus odaya girerken, hemen yataktan kalktım ve önlerine geçerek dikkati üstümde topladım.
‘Katherine…’dedim şaşkın bir halde. Katherine bana bakarak güldü ve ‘Sürpriz yapmak istedim. Kapıda prens Niklaus ile karşılaşacağımı düşünmemiştim ama o da Stefan’ın iyi olduğuna emin olmak istemiş sanırım.’dedi ve bakışları ağabeyime kaydı.
Önce gözleri onun yüzüne ne olduğunu anlamamışçasına irileşti ve yatakta onun yanına doğru ilerlerken ‘Stefan, ne oldu sana böyle!’diye şaşkınlıkla sordu.
‘Küçük bir kaza Katherine. Önemli bir şey değil.’
‘Yüce Tanrım… Stefan…’Katherine Stefan’ın yüzünü inceliyordu. Ve gördüklerinden pek memnun değildi. ‘Sana bunun kim yaptı? Damon bunu öğrenirse, bunu yapana ne yapacak biliyor musun?’dedi ve ağlamaya başladı. Bende nişanlıma arkamı dönerek, onların yanına ilerledim. Katherine dönüp bana sarılınca hıçkırıkları daha da şiddetlendi. Onu sakinleştirmek için omzunu okşadım. Sonra geri çekilip karnını okşadım. Bebek tam bu sırada tekme atınca gülümsedi.
‘Bir şey yapmayacak çünkü bunu öğrenmeyecek, Katherine.’dedi Stefan. Yatakta biraz daha doğruldu. Katherine de onun yanına oturup ellerini elleri arasına aldı. ‘Ayrıca üzülmeni istemiyorum. Hem Damon eğer sana ve bebeğe bir şey olursa bana ne yapar biliyor musun?’ Stefan’ın gülen ifadesini gören Kath ve ben de gülmeye başladık.
‘Beni güldürerek kurtulacağını sanıyorsan yanılıyorsun. Seni bu hala getirenin kim olduğunu öğrenene kadar benden kurtulamazsın. Daha dün bir şeyin yoktu. Bu ne ara oldu onu bile anlamış değilim.’
Stefan başını sallayarak bir şey söylemeyeceğini belirtti ama Katherine’in pes etmeye niyeti yoktu. ‘Kim dedim Stefan.’
Stefan yine bir şey demedi. Bende ağzımı açmadım. ‘Caroline…’dedi Niklaus. Sonunda hatasını düzeltmeyi akıl etmişti demek. ‘Katherine ile dışarıya çıksanız iyi olur. Stefan ile önemli bir konuşma yapmam gerekiyor.’
Katherine’i tutarak kapıya sürükledim. Şayet ben sürüklemesem odadan çıkacağı falan yoktu. Stefan ve Niklaus’u şüpheli bir şekilde izliyor, bir şey söyleyecek gibi oluyor ama hemen vazgeçiyordu. Sonra Stefan’a sonra görüşeceğiz bakışı atarak benim koluma girerek odadan çıktık.
Kapıdan çıkar çıkmaz Katherine konuşmaya başladı. ‘Anlat bakalım.’
‘Ne anlatayım?’dedim, sakin bir ses tonuyla.
Katherine bu halimden hiç hoşlanmadı. Kaşlarını çattı ve bana kızgınca bakmaya başladı. ‘Caroline! Ne demek istediğimi anladın. Anlat. Her şeyi.’dedi her kelimenin üstüne bastırarak.
‘Bunu benim anlatmamın uygun olduğunu sanmıyo-’
‘Anlat. Dedim. Şimdi.’dedi, tekrardan.
Pes ederek, kafamı salladım. ‘Pekala, anlatacağım ama bir yerlere otursak iyi olacak. Hadi odana çıkalım.’
Seri adımlarla Katherine’in odasına çıktık. Koltuğa oturur oturmaz odasındaki kadınları dışarıya çıkardı. Sonra beklentiyle bana döndü.
Yol boyunca hikayenin hangi kısmını anlatacağını düşündüm. Stefan ve Rebekah ile ilgili kısmı anlatmak daha doğru gözüktü gözüme. ‘Doğumdan sonra… ‘ diye kendimi avuttum. Her şeyi doğumdan sonra öğrenir, şimdilik ona telaş yaptırmaya gerek yok. Zaten Stefan yüzünden ağlamıştı. Başka bir şeye gerek yoktu.
‘Niklaus, Stefan ve Rebekah’ı görmüş. Sonrasını ise tahmin edersin sanırım.’dedim.
Önce gözleri irileşti. Sonra hafifçe kısıldı ve ağzı hayretle açıldı. ‘Şimdi ona bir şey yapmaz değil mi? Onları öylece bıraktık. Ona tekrardan zarar vermez değil mi?’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzun Zaman Önce
Fiksi SejarahNiklaus Mikaelson kızı sosyeteye takdim balosundan beri aklından çıkaramıyordu. Yıllar önce kardeşi ile oyun oynayan ve Klaus'un sadece kız kardeşinin küçük arkadaşı olarak baktığı bu kız, yıllar sonra bambaşka bir şeye dönüşmüştü. Ve Niklaus onu k...