Randevu... 18.BÖLÜM

6.3K 211 29
                                    

Selamlarr :D

Sizi çok bekletmeden yazdım bu bölümü kısa zamanda…

Umarım bu bölümü seversiniz, lütfen oy vermeyi unutmayın. :D

18. BÖLÜM

BİR BUÇUK AY SONRA…

Kız ile evliliğimiz çabuk ve sade gelişmişti. Kilisede ettiğimiz yeminler klasikti.

Rahibin sözlerini ‘kabul ediyorum’ diye onaylamış ve onu karım olarak alarak, rahibin uzattığı tacını takmıştım.

O an ‘zavallı kız’ diye düşünmüştüm. Marie Carola bundan daha iyi bir düğünü hak ediyordu. Ve benden daha iyi bir kocayı…

Onu gördüğüm anda hafifçe çıkan göbeğine bakmış ve onunla yalnız kalmak istediğimi söylemiştim. Sesimin buz gibi çıktığını bildiğim halde emirlerime karşı gelmemişti.

Abisi olacak dallama bana başta izin vermese de sonunda yardımcıları tarafından ikna edilmiş ve kıza sarılıp bir şeyler mırıldandıktan sonra odasına geçmişti. Giderken bana öfkeli bakışlar atmaktan da geri kalmamıştı.

Benden nefret ettiğini biliyordum ama onunda bilmesi gereken şey bende ondan nefret ediyordum. Hatta yolda birlikte geçen her saniyemizde Dragon’dan daha da nefret etmiştim.

Şükürler olsun ki gözümün morarıklığı, ülkenin kuzeyine doğru yaptığımız yolculuk boyunca azalmıştı. Ama bu ona olan sinirimi azaltmamıştı. Hala ondan almam gereken bir intikam ve bu intikam için çalışan bir beynim vardı.

İlk başta intikamı kızdan almayı düşünsem de bundan çabucak vazgeçmiştim. Ona daha ne kadar kötülük yapabilirdim ki? Adını lekelemiş, onu hamile bırakmıştım.

Benden bir çocuğu olacaktı. Ve daha kötüsü benimle evlenecekti. Hayatı boyunca kimseye sadık kalmamış bir adamla. Bu yüzden ona daha fazla acı çektirmemeye karar vermiştim.

Onunla yaptığımız küçük konuşmanın sonucunda çocuğun benden olduğuna dair yeminler etmişti. Elijah tabi sadece kızın veya ağabeyinin sözüne inanmayacağımı bilerek saraydan tüm bilgileri toplamış ve daha kızın yanına ulaşmadan her şeyi bana iletmişti.

Herkes aynı fikirdeydi. Çocuğun babası bendim. Kızın benden başka kimseyle ilişkisi olduğu ne duyulmuş ne de görülmüştü.

Zaten kızın başka birinden hamile kalma ihtimali olsa kesinlikle ona gideceğinden emindim. Yani kim çocuğunun babasının sorumsuz bir prens olmasını isterdi ki?

Kızın yeminlerine inanmıştım ve kendimi baba olmaya alıştırmaya çalışmıştım. Ama zaman çabuk geçmiş ve kendimi baba olmaya hazır hissetmeden kızın karnı daha da büyümüştü.

Doğuma daha vakit vardı elbet ama içimde şimdiden bu işi nasıl kıvıracağıma dair bir heyecan oluşmuştu.

Ayrıca üç ayı geçen süre zarfında bu topraklarda takılı kalmak hiç hoşuma gitmiyordu. Rahat değildim bu kalede. Evli bir adam olmak da beni rahatlatmıyordu. Çapkınlık yapamıyordum mesela. Zaten nasıl yapabilirdim ki? Dragon’un adamlar yakın şehirlere indiğim zaman hep benimleydiler.

‘Güvenliğiniz için!’bahanesiyle hiçbir kadına yaklaşamama izin vermiyorlardı. Hadi onu geçtim, melek gibi karıma dahi yaklaşamıyordum. Kız hamileydi ve hamileliği de ağır geçiyordu. Bende bebeği tehlikeye atamıyordum.

Gerçi bir mektubunda da Elijah kızdan uzak durmamı açık açık belirtmekten geri kalmamıştı, kızın hamileliğinin zor geçtiğini öğrendiğinde…

Uzun Zaman ÖnceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin