Resim... 12.BÖLÜM

7.1K 230 24
                                    

EVET ARKADAŞLAR YENİ BÖLÜM GELDİ. UMARIM SEVEREK OKURSUNUZ, ÇÜNKÜ BEN ÇOK SEVEREK YAZDIM. LÜTFEN VOTE TUŞUNA BASMAYI UNUTMAYIN. YORUM YAPARSANIZ DA AYRICA SEVİNİRİM. :D

12. BÖLÜM

Odamda dönüp duruyordum. Akşam yemeğine daha vardı ve ben şimdiden sıkılmıştım.

Rebekah, Kol ve hamile kız hakkında konuşmak için kardeşleriyle buluşmaya gitmişti. Ben ise burada tıkılı kalmıştım.Annem ve yengem Madam Dassaris adlı bir kadına fal baktırmaya gitmişti. Babam, ağabeylerim ise Henry’i de alarak daha önce adlarını dahi duymadığım bir aile ile anlaşma yapmaya çalışıyorlardı.

Babam Henry’nin onlara katılmasını özellikle istemişti, annem buna başta itiraz etse de sonradan babama karşı gelemeyip kabul etmişti. Aslında babam haklıydı. Topraklarımıza babamdan sonra en büyük oğlu olarak Damon geçecek, ondan sonra da sıra Henry’e gelecekti. Ve babam şimdiden onu bu görev için hazırlıyordu.Bizde gece Henry’i yanımıza çekerek nasıl davranması gerektiğini anlatıp durmuştuk. O da akıllı bir çocuk gibi hepsini dinlemiş ve aklına kaydettiğini söylemişti. Bakışlarım annem ve yengeme kaydığında onların da gözlerinin dolu olduğunu fark etmiştim, hepimiz yeğenimin büyüdüğüne şahit olduğumuz için duygusallaşmıştık.

‘Umarım görüşmeleri iyi geçiyordur.’diye dua ettim.

Ve elime kütüphaneden aldığım kitabı aldım. Ama içimden kitap okumak gelmiyordu. Sıkılarak kitabı yerine bıraktım. Banyo yapmayı düşündüm ama daha sabah yapmıştım ve canım onu da istemiyordu. Ben ne yapacağım diye düşünürken hizmetçilerim de benimle birlikte sıkılıyorlardı. Aslında biraz dikiş yapabilirdim, annem dikiş yapmamdan hoşlanıyordu ve bunun beni bir hanımefendi gibi gösterdiğini söylüyordu.Doğrusu dikiş yapmakta çok yetenekliydim ama bu işi pek sevdiğim söylenemezdi. Ben daha çok resim yapmayı severdim. Güzellikleri kağıda geçirmeyi…

Aklıma gelen fikirle gülümsedim. Bahçenin resmini yapmak istiyordum. Ve bunun için en uygun yeri biliyordum.‘Kızlar akşam yemeğine kadar izinlisiniz. Ben gidip resim yaparken siz de istediğinizi yapabilirsiniz.’dedim, kadınlara bakarken…

‘Ama-’ diyecekken sözünü kestim, Rosamary’nin.

-‘Lütfen kızlar. İzinli olduğunuzu söyledim.’

Başlarını sallayarak odadan çıktılar. Rosamary’nin gözlerinde çıkarken hala emin olmama ifadesini görmüştüm. Nedendir bilinmez beni yalnız bırakmak istemiyorlardı. Sanırım hepsi annemin tembihleriydi. Ne olabilirdi ki? Beni kurt mu kapacaktı sanki?Hızla hazırlandım. Üstümü aynada son defa düzelttim ve kalem kağıdımı alarak odadan çıktım. Koridor boyunca ilerleyerek cam balkonun önüne geldim.

Cam balkonun karşısında, koridorda haki renk bir koltuk bulunuyordu. Bende bu kata kimseciklerin çıkmadığını bilerek koltuğa yerleştim. Görüş açısı mükemmeldi. Hem bahçenin çiçeklerini hem de gökyüzünü çok güzel bir şekilde görebiliyordum. Bu beni sevindirdi, ve kağıdımı kucağıma yerleştirerek çizimime başladım.

************

Kağıda baktığımda sonuçtan hiç memnun değildim. Daha yeni çizime başlamıştım ama attığım en ufak çizgiyi bile beğenmemiştim. Oflayarak kağıdımı koltuğun üzerine bıraktım. Tüm resim yapma arzum yok olmuş gibiydi.

Rüzgardan esen perdeye bakıp iç geçirdim. Rüzgar koridor boyunca yeni esmeye başlamıştı ve bu beni mayıştırıyordu. Hava çok ama çok güzeldi. Gözlerim benimle kapanma savaşına girmişti.

‘İki dakika…’diye söz verdim kendime. ‘İki dakikalığına gözlerimi kapatıp bu havanın tadını çıkartacak ve sonra şu çizmeyi bir türlü beceremediğim resmime döneceğim.’

Uzun Zaman ÖnceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin